Adıgüzel’in çarpıcı rakamlar açıkladığı konuşması şu şekilde:
“Çaykur 2017’de Varlık Fonuna devredildi. O tarihe kadar kar eden Çaykur Varlık Fonu’na devrinden sonra 3 yıl içerisinde 1.5 milyar TL zarar etmiştir. 1992-2017 yılları arasındaki 25 yılda toplam zararı sadece 486 milyon TL idi. Yani Varlık Fonu’na devrinden sonraki 3 senede bunun 3 katı zarar etmiştir. Çaykur’un zarar etmesinde 2 büyük neden göze çarpıyor. Birincisi reklam giderleri, ikincisi de aşırı kredi kullanımı…
Dünyanın en çok çay tüketilen ülkesinde yaşıyoruz. Bu nedenle Çaykur’un neden bu kadar reklam parası harcadığını anlamak mümkün değildir. 36 milyon TL reklam parası, 896 milyon TL de fuar ve festival benzeri etkinliklere harcanmış. Çaykur bardak hatta şemsiye bile dağıtmış. Dün öğrendiğimize göre 21 bin takvim bastırıp dağıtıyor.
Kamu ihale kanununa tabi olmadığı için Çaykur rahatlıkla yandaşlara kaynak aktarımında kullanılmış. Aslında Çaykur kendisini yöneten siyasilerin reklamını yapmaktadır. Bir önceki genel müdürü Sakarya’ya AKP’den belediye başkanı olmuştu. Şimdiki genel müdürü de AKP’nin Rize İl Başkanı’nın kardeşi. AKP Çaykur’u Türkiye’yi yönettiği gibi yönetiyor. Çay bölgesinde kota ve kontenjan uygulamaları üreticiyi çayının büyük kısmını özel sektöre ucuza vermek zorunda bırakıyor.”