"RANT KADAR ÇİFTÇİYİ DE DÜŞÜNSELERDİ BU KARA TABLO OLMAZDI"
Türkiye'de acı gerçekleri gören ve duyan herkesin, 'Kral Çıplak' diye haykırdığını ancak iktidarın sorumsuzca davranmaya, kulağının üstüne yatmaya devam ettiğini aktaran Ayhan Barut, "Salgınla birlikte daha da derinleşen siyasi ve ekonomik kriz, yükselen enflasyon ve artan döviz kurları nedeniyle tarımsal üretimde kullanılan girdiler fahiş oranda zamlandı. Mazottan gübreye, ilaçtan tohuma her şeye neredeyse iki kat zam geldi. Çok zor koşullarda ve binbir emekle üretim yapan çiftçimiz ise bir türlü hak ettiğini alamadı. Tarıma gereken ilgiyi göstermeyen iktidar, rantiyeyi ve ithalat lobilerini düşündüğü kadar çiftçiyi de düşünseydi, tarımda bu acı tablo yaşanmazdı" diye konuştu.
"YAĞLI TOHUM ÖDEMELERİNİ YAPIN"
Tarımda yaşanan sorunlara değinerek, çiftçilerin yaşadıklarına işaret eden Ayhan Barut, şöyle devam etti:
"Altını çizerek söylüyoruz; Tarımsal üretimdeki teşvik primi politikası yanlıştır. Üretim maliyetlerini kredi çekip borçla karşılayan çiftçimizin destekleme ödemeleri peşin olarak yapılmalıdır. Mısır, pamuk, soya ve ayçiçeği gibi ürünlerde hasat yaklaşıyor ancak çiftçilere hala yağlı tohum destekleme ödemeleri yapılmadı. Çiftçinin cebinden artık elinizi çekin. Lafı eveleyip gevelemeden çiftçinin hakkı olan ödemelerini yapın. Bu yıl da üretici soğanını ve patatesini satamadı, tarlada bıraktı. Fiyatlar biraz yükselince soğan ve patates depolarını basan, çiftçilerimizi terörist ilan edenler şimdi ne hikmetse hiç ortaya çıkmadı. AKP'nin korkulu rüyası oldu soğan ve patates üreticileri iktidarın sonunu hazırlayacak."
"GIDA KRİZİ DERİNLEŞİYOR"
Hasat sezonunda çiftçinin binbir emekle ürettiği ürünlerin tarlada kaldığına ve ülkede yaşanan kuraklıktan kaynaklı sorunlara vurgu yapan Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Karpuzda hasat sürüyor ama karpuz üreticisi dertli ve perişan halde. Dekarda 5-6 bin liraya üretim maliyeti olan çiftçi, turfanda hasat yapmasına rağmen 2 bin 500 liraya karpuzunu satamıyor. Çiftçi tarlada 50 kuruşa karpuz satamazken, tüketici de marketlerde 10 kat fiyatla karşılaşıyor ve bu nedenle karpuz alamıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen İç Anadolu Bölgesi'nde yaşanan kuraklıkla ilgili incelemelerde bulunduk. Doğu Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olduğu gibi İç Anadolu Bölgesini de kuraklık vurdu. Kıraç alanda ürün hasat edilemez hale gelirken, sulanabilen alanda ise yüzde 40 verim kaybı bekleniyor. Türkiye'de çok ciddi bir gıda krizi yaşanıyor. İktidar kuraklık mağduru çiftçilerin de sesini duymuyor. Gıda krizi derinleşmeden acilen bu konuda çözüm üretilmelidir."
"ÇİFTÇİ BORÇLARI YAPILANDIRILSIN"
AKP iktidarı döneminde çiftçilerin sorunlarının daha da derinleştiğini anımsatan Ayhan Barut, bu konuyla ilgili veriler açıklayarak şunları kaydetti:
"AKP iktidara geldiğinde ülkemizde 2.5 milyar olan çiftçi borcu 72 kat artarak bugün 180 milyar liranın üstüne çıktı. 2003 yılında 2 milyon 800 bin olan çiftçi sayısı AKP'nin yanlış politikaları nedeniyle 700 bin azalışla 2 milyon 100 bine düştü. 2006 yılında AKP döneminde çıkarılan Tarım Kanunu'na göre çiftçinin 211 milyar liralık devletten alacağı var ama kimse çiftçinin parası ödemiyor. Tarımda çiftçi borçlarının faizlerinin silinerek ana parasının da 5 yıldan az olmayacak şekilde uzun vadeli yapılandırılması şarttır. Çiftçi dört gözle bunu bekliyor. Üretimin sürdürülebilirliği açısından çiftçiye faizsiz veya çok düşük faizli yeni kredi desteği de verilmelidir."