Tarımda fahiş oranda yükselen maliyetlerin çiftçilere kan ağlattığını, ürünlerin para etmemesi nedeniyle tarımda büyük bir dram yaşandığını aktaran Barut, "Ülkemizin değişik bölgelerinde, arpa, buğday, mısır gibi çok sayıda üründe çok ciddi derecede kuraklıktan kaynaklı rekolte kaybı yaşanacak. Çiftçi ürünü olmadığı için mağdur olacak, tüketici çok yüksek fiyata ürün alacak, rekolteden kaynaklı iktidar yine ithalat yolunu tercih etmek isteyecek. Herkesi tedirgin eden, artık kapıya yaklaşan gıda krizine çözüm bulunmalı, buğday üreticilerinin beklediği taban fiyatı tonda en az 2 bin 500 lira olarak açıklanmalı" dedi.
HASADA KATILDI, UYARILARDA BULUNDU
Türkiye'nin en erken buğday üretiminin yapıldığı Adana'daki Karataş Ovası'nda buğday hasadına katılıp çiftçilerle görüşen Ayhan Barut, "Çukurova'da hasat başladı. Hasatlar da çiftçinin bayramıdır ancak üreticilerim icin hasat son yıllarda adeta kara günü oldu. Üreticiler tedirgin ve endişeli bekleyiş içinde. Ülkemizde gıda krizi kapıda. Hasada başlayan Çukurovalı buğday üreticileri endişeli, ülkemizin diğer bölgelerindeki üreticiler de, mısır, arpa, buğday üreten çiftçiler de tedirgin. Çünkü buğdayda fiyatlar belirsiz, ayrıca çok ciddi bir kuraklık var" diye konuştu.
"GIDA KRİZİNE ÇARE BULUNMALI"
Türkiye'de yıllık 20 milyon tonluk buğday üretimi olduğuna dikkat çeken Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Kuraklıktan kaynaklı en az 2-3 milyon tonluk bir verim kaybı bekleniyor. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgesindeki aşırı kuraklık nedeniyle arpa ve buğday rekoltesinde yüzde 70-80'i bulan kayıp olacak. Bazı bölgelerde ürün hasat olmadan tarla sürülücek. Son yıllarda buğdayda 10 milyon tonu aşan ithalat var. Kuraklıktan kaynaklı bu kaybı 12-13 milyon ton ithalat yoluyla gidermeye çalışacaklar. 'Paramız var ki ithal ediyoruz' diye Tarım Bakanına sesleniyorum. Para her zaman işi çözmez. Çünkü buğday ihraç eden ülkeler pandemiden kaynaklı ihraçlarına kısıtlama getirdi. Artık para da olsa, ki paramız yok, ithalat hayaldir. Zaten ithalat yapmamak gerekiyor. AKP döneminde buğday ithalatına 15 milyar dolar ödendi. Bu parayı çiftçimize verseler, sulama yatırımları yapsalar, birim alanda verim artışı için destek verseydik bugün gıda krizi ile karşılaşmazdık. Uyarıyoruz, kapıdaki gıda krizine çözüm bulun. Bu gıda krizi sadece üreticiyi değil, tüketiciyi de olumsuz etkileyecek. Çünkü olmayan ürün nedeniyle üretici kazanamayacak, tüketici de çok yüksek fiyatlara tüketecek. Çünkü tahıl ürünleri yurttaşların temel gıdasıdır. Temel gıdayı üretemezseniz tüketici çok pahalıya tüketmek zorunda kalacak, alamayanlar da açlıkla karşı karşıya kalacak."
"ÜRETMEK İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ"
Adana'daki Karataş Ovası'nda 90 dönüm alana ektiği buğdayı hasat ettiren çiftçi İbrahim Bozkurt, "Hasat günü ama hiç mutlu değiliz. Çünkü geçen yıla göre girdiler yüzde 100 arttı. Hasada başladık ama hiç halimizi soran yok. Buğdayı hasat ediyoruz ama sonumuz ne olacak? Sattığımız buğday acaba masrafımızı karşılayacak mı? İşimiz Allah'a kaldı, öyle bekliyoruz. Buğdayda taban fiyatı en az 2 bin 500 lira olmalı. Bu sene biçtik, seneye ekim yapmamız için bu fiyatın verilmesi gerek" dedi.
Buğday üreticisi Ahmet Çetin ise, maliyetler nedeniyle çok ciddi sorun yaşadıklarını söyledi. Hasat sevinci yaşayamadıklarını anlatan Çetin, "Geçen sene buğday fiyatı tonda bin 600 lira iken gübre bin 200 liraydı. Bu sene gübre 3 bin 500 lira oldu, masot 7 lira oldu, buğday fiyatı ne olacak belli değil hala. Her şey belirsiz" diye konuştu. Dört gözle buğdayda taban fiyatı beklediklerini anlatan Ramazan Genç ise, "5 çocuk, 3 torunum var. Çiftçi kazanmazsa biz ne yiyip içeceğiz?" şeklinde konuştu.