Ayhan Barut, doğaya verdiği zararın yanı sıra büyük orman yangınlarına da neden olan anız yangınlarına karşı Meclis Araştırması istedi, acil önlem çağrısını tekrarladı
"FELAKETİN BOYUTU ARTTI"
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunduğu Meclis Araştırma Önergesi'nin ayrıntılarını paylaşan Ayhan Barut, "Ülkemizde her yıl anız yangınlarıyla ilgili tartışmalar gündeme gelip sorun konuşulsa da ne acıdır ki hala çözüm bulunmuş değildir. Ülkemizin, tarımımız ve çiftçimizin en büyük sorunlarından birisi olan anız yangınlarına çare bulunmak zorunda. Bu sene anız yangınlarının boyutları acı biçimde artmış, Çanakkale, İzmir, Bolu, Diyarbakır, Adana ve Mardin gibi çok sayıda kentte bir çok yurttaşımız yaşamını yitirmiş, canlılar telef olmuş, ormanlarımız yanmış, çok acı verici durumlar yaşanmıştır" diye konuştu.
"FAYDASI YOK, ZARARI ÇOK"
Türkiye'de çiftçilerin yapılan tüm denetim ve uyarılara, verilen cezalara rağmen anız yakma yoluna gittiğini aktaran Ayhan Barut, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef üreticilerimiz 'Daha iyi bir tohum yatağı hazırlamak, yabancı ot ve haşereleri yok etmek, hasat sonrası diğer bir ürünün ekimine geçebilmek, mazot, işçilik ve diğer maliyetleri azaltmak' gibi gerekçelerle anız yakıyor. Aslında bu gerekçelerle elde edilecek fayda, toprağa ve çevreye verilecek zararın çok altında kalıyor. Anız yakıldığında tarlada ve toprak yüzeyinde 252 dereceyi bulan aşırı sıcak oluşuyor. Oluşan bu bu yüksek sıcaklık, toprağı adeta pişiriyor. Topraktaki bir çok faydalı organizma, organik madde ve canlıyı öldürüyor, mineral ve elementleri yok ediyor. Yakılan anız nedeniyle tarım topraklarında karbon ve azot oranı, dengesi bozuluyor. Anız yakılan tarlalara ekilen ayçiçeği, buğday, patates, mısır, pamuk, kavun ve karpuz gibi bitkilerde yetişme döneminde azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt, molibden, bor, demir gibi bitki besin maddesi eksikliği çok sık görülüyor. Bu bitkiler kısa ve cılız kalıyor, çok kolay hastalık yaşıyor ve verim oldukça düşüyor. Çiftçiler anız yakarak tasarruf ettiklerini düşünüyor ama kendilerinin neden olduğu bu sorunları aşmak için daha fazla gübre ve zirai ilaç kullanıyor. Bu da ayrıca masraf demektir. Yani çiftçimiz anız yakıp çevreye ve toprağa zarar verdiği gibi ekonomik olarak aslında kendisini de mağdur ediyor."
"MECLİS HAREKETE GEÇMELİDİR"
Anız yangınlarının toprağı kavurduğunu, ormanlık alanlar ve yerleşim yerlerine de sıçrayarak büyük bir felakete neden olduğunu bildiren Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Geri dönüşü olmayacak kadar büyük çevre felaketine yol açan, toprağa ve içindeki yararlı canlılara çok ciddi zarar veren, nefes almayı dahi güçleştiren bu sorun, her yıl tekrarlanıyor ama yapılan uyarı ve denetimlere, verilen cezalara rağmen bir türlü çözülemiyor. Bu konuda üreticilerin bilinçlenmesi elbette çok önemli. Ama aynı zamanda buğday ve mısır gibi ürünlerin saplarının çevreye zarar vermeden ortadan kaldırılması için yeni gelişen teknolojik tarımsal ekipmanlardan çiftçinin yararlanması gerekiyor. Bu noktada Tarım ve Orman Bakanlığı ile iktidara büyük görev düşüyor. Yüksek mazot fiyatları da üreticilerin belini büküyor. Akıl ve bilimin önderliğinde çiftçimize ucuz mazot ve sap parçalama makineleri konusunda yeterli destek verilmelidir. Anıza doğrudan ekim yapılmasını mümkün kılan tarım makinalarının da çiftçilerimiz tarafından yaygın şekilde kullanılması için desteklenmesi şarttır. Bu bağlamda, anız yangınları ve ekili-dikili alanların ekime-dikime hazırlanması noktasında çiftçiler dahil yaşanan tüm sorun ve sıkıntıların ayrıntılı olarak araştırılması, talep ve önerilerin dinlenmesi, çözüm adına gerekli araştırma, inceleme ve tespitlerin yapılarak adım atılması için Meclis harekete geçmelidir."