"Atatürk Barajı'na kanalizasyon atıkları akıyor!"

Adıyaman Milletvekili Av. Tutdere, su ürünler hakkındaki kanun teklifi görüşmeleri sırasında Atatürk Barajı’na kanalizasyon suları aktığını açıkladı. Son dönemdeki balık ölümleri ve Çat Barajı’ndaki Yüzen Adalar’ın tehlikede olduğunu belirterek yasanın suları korumaya yönelik önlem almadığını belirtti. “Su Ürünleri’nin korunmasına yönelik yapılan bu yasada ciddi eksiklikler var. Biz yüzen adalar derken, bu yasayı önümüze getirenlerin aklındaki gibi gemicikleri kastetmiyoruz” dedi.

06 Kasım 2019 Çarşamba 14:51
"Atatürk Barajı'na kanalizasyon atıkları akıyor!"

CHP Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere, Su Ürünleri Kanunu’nda değişikli yapılmasını öngören kanun ile ilgili genel kurul görüşmelerinde 11. Madde hakkında konuştu. Atatürk Barajı’ndaki kirlilik, son dönemdeki balık ölümleri ve Çat Barajı’ndaki Yüzen Adalar’ın tehlikede olduğunu anlattı. “Su Ürünleri’nin korunmasına yönelik yapılan bu yasada ciddi eksiklikler var. Biz yüzen adalar derken, bu yasayı önümüze getirenlerin aklındaki gibi gemicikleri kastetmiyoruz” dedi.

TBMM’de Su Ürünleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri yapıldı. Akarsular ve denizin zarar görmesine yönelik caydırıcılık unsurlarını içeren 17. Madde hakkında söz alan Milletvekili Av. Tutdere, Atatürk Barajı’nda görülen kirlilik, son dönemde üç kez yaşanan balık ölümleri ve Çat Barajı üzerindeki doğal kültür mirası olan Yüzen Adalar’ın tehlike altında olduğunu meclis gündeminde dile getirdi. 

Milletvekili Tutdere’nin konuşmasından satırbaşları şöyle; 

1971 tarihli ve 1380 Sayılı Kanun'da 2019’da  değişiklik yapılıyor olması anlamlı ancak bu kanun teklifiyle de yapılan değişiklikler, hızla kirlenen denizlerimizde, iç sularımızda, barajlarımızdaki doğal yaşamı, su ürünlerini korumaya yeterli olacak mı, bir buna bakmak lazım. Şu andaki teklife bakıldığında kanaatimce çok ciddi anlamda eksiklikler var.

Ülkemizin doğal güzellikleri olan yüzen adalar konusunda çok ciddi eksiklikler var. Tabii, "yüzen ada" deyince, özellikle teklif sahiplerinin aklına yatlar, gemiler, gemicikler gelebilir ama benim kastım tabii ki onlar değil. Benim kastım, Türkiye'de, özellikle Adıyaman, Erzurum, Rize, Denizli ve Türkiye'nin değişik illerinde bulunan doğal güzellikler, yüzen adalar. 

MİLLETVEKİLLERİNE SORUYORUM: YÜZEN ADALAR’I KORUYACAK BİR DÜZENLEME VAR MI?

Bu yüzen adalar yüz yıl, bin yıllık geçmişle ortaya çıkan tarihî ve doğal güzellikler. Şu anda mevcut teklifte bu doğal güzellikleri koruyacak herhangi bir düzenleme var mı? Ben Komisyondaki arkadaşlara ve teklifte imzası bulunan milletvekili arkadaşlarıma soruyorum: Şu anda Çat Barajı'ndaki bu yüzen adaya yapılacak bir saldırıda veya bu yüzen adayı tahrip eden, yok eden herhangi bir kimseye bu kanuna göre ne ceza verilecek? Buna ilişkin bir düzenleme var mı?

Bakınız, kanunun 11'inci maddesinde bin liradan 5 bin liraya kadar para cezası öngörülüyor. Bin yıllık tarihi olan bu doğal güzelliği bin liralık idari para cezasıyla nasıl koruyacaksınız? Bu yasa bu doğal güzellikleri koruyacak tedbirleri, müeyyideleri içermemektedir. Buradan tüm siyasi parti gruplarına çağrıda bulunuyorum: Gelin, hep beraber bu yasaya özellikle yüzen adaların korunması, konusunda mevzuata bir hüküm koyalım ve bu adalar da gelecek nesillere intikal edebilsin.

SU YASASINDA SULARI VE EKOLOJİK DENGEYİ GÖZETEN BİR MADDE YOK 

Son dönemlerde özellikle iktidar tarafından, her akarsuya bir HES mantığı gözetilerek, Anadolu'nun bütün nehirlerinin, çaylarının, derelerinin HES'ler kapatıldığı bir ortamda sular hızla kirletilmektedir. Şimdi bu kanunda, evet, avlanmaya ilişkin yasaklar var, hangi yöntemlerle avlanmanın yapılacağı var; peki dolaylı yollardan suları kirleten, binlerce balığın veya canlının ölümüne sebebiyet verenler hakkında herhangi bir müeyyide var mı? Bunu da Komisyondaki arkadaşlara ve teklifte imzası bulunan arkadaşlara soruyorum. 

ENDÜSTRİYEL ATIKLAR TARIM TOPRAKLARINI SULAYAN ATATÜRK BARAJI’NI KİRLETTİ

Adıyaman'da Türkiye'nin en büyük barajı Atatürk Barajı var. Atatürk Barajı son günlerde yeşile boyandı, hızla akan endüstriyel atıklar ve evsel atıklar barajın rengini değiştirmiş durumda. Yine, bundan yaklaşık bir ay önce Atatürk Barajı'nın kıyısında binlerce ölü balık bulundu. 

ATATÜRK BARAJI’NA KANALİZASYON AKIYOR

Bu balıklar suyun hızla kirlenmesi sebebiyle ölmüşlerdir. İlgili kurumlarca yapılan araştırmalarda, sudaki kanalizasyonlar sebebiyle, suyun yoğun bir şekilde kirlenmesi sonucu balıkların öldüğü tespit edilmiştir. Daha dün Besni ilçemizde bir HES'te -özellikle şirket sahiplerinin aşırı kâr hırsı- deredeki bütün suyu kanala verdikleri için, dereye su bırakamadıkları için yine binlerce balık ölmüştür. Peki, bu kanunla biz bu eylemi gerçekleştirenleri, bu kabahati işleyenleri cezalandırabiliyor muyuz? Bunlara ilişkin bir hüküm var, bunlara ilişkin bir düzenleme var mı? 

EKSİKLİKLER GİDERİLMEZSE SULARIMIZI KORUYAMAYIZ 

Türkiye'deki iç sulardaki, denizlerdeki su ürünlerinin korunması için bu eksikliklerin de giderilmesi gerekiyor. Biz eğer bu eksiklikleri gideremezsek ne denizlerimizi koruyabileceğiz ne de iç sularımızdaki barajlarımızı, göllerimizi koruyabileceğiz.

Son Güncelleme: 06.11.2019 15:27
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.