GERÇEK MUHABİR / TBMM
CHP’li Öztrak, Başkanlık Anayasasının Meclis’ten geçmesi durumunda, 15 Temmuz’daki demokrasi direnişinin, Hitler rejiminin önünü açan “Reichstag yangınına” dönüşeceği uyarısında bulundu. Öztrak, “Şehitlerimizin kemikleri sızlar. Gazi Meclis de Hitler’in önünü açan Cumhurbaşkanı Hindenburg’un konumuna düşer” diye konuştu.
TBMM Anayasa Komisyonu’nda, Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerinde söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Türkiye güvenlik, ekonomi ve terör gibi pek çok alanda ciddi sorunlarla karşı karşıyayken, iktidarın hukuksuz fiili başkanlığa, hukuki boyut kazandırmak için mesai harcadığını söyledi. Başkanlık girişiminin ve olası bir referandumun siyasi belirsizliği daha da artıracağını, bunun da ülkedeki yangının üzerine benzin dökmekten başka bir şey olmadığını ifade eden Öztrak, “Uyarıyorum, bu vücut bu sıkleti çekmez” diye konuştu.
AKP ve MHP’nin “Cumhurbaşkanını Anayasa’ya uyduramadık, bari Anayasa’yı Cumhurbaşkanına uyduralım” çabasının, vatandaşın sadece canını değil cebini de yaktığını kaydeden Öztrak, “Dolar kuru 3,5 lirayı geçti. Dış borca batan şirketler bu yılın başından bugüne kadar 131 milyar Türk Lirası kur farkı zararı yazdılar. Bu zarar sonunda milletten tahsil edilecek” dedi. CHP’li Öztrak, özetle şunları söyledi:
AYNI MAHALLENİN ÇOCUKLARI
Millet, inanç odaklı siyaseti benimseyenlerin yaşadığı mahalleye, 14 yıl boyunca iktidarı verdi. 14 yılın sonunda, iktidarı paylaşamayan bu mahallenin sakinleri milletin dertlerini unuttu, birbirlerine karşı askeri darbe girişiminde bulundu. Ülkede huzur kalmadı, OHAL’le yönetilir hale geldik.
BU ORTAMDA ANAYASA YAPILAMAZ
Şimdi, 20 Temmuz’dan bu yana, ülke Olağanüstü Hal rejimiyle yönetiliyor. Artan terörün vatandaşa saldığı korkuyla, güvenlik diğer tüm ihtiyaçların önüne geçiyor, insanlar depolitize ediliyor, güce yöneliş artıyor. İktidar en küçük bir aykırı sesi kovuşturmaya tabi tutuyor. Medya iktidarın fiili baskısı ve mali kontrolü altında. İnsanların sesini çıkardığı tek mecra olan sosyal medyaya sürekli kapatma veya yavaşlatmalar uygulanıyor. Böyle bir ortamda toplumsal bir mutabakat metni olması gereken Anayasa değişikliği nasıl yapılacak? Yapılacak referandum nasıl adil olacak?
ADINI SÖYLEMEYE BİLE UTANIYORLAR
Bu ucubenin müelliflerinin dahi bunun adını koymakta ciddi bir mahcubiyet yaşadıkları anlaşılıyor. Başbakanlık makamının kaldırıldığı, yürütmenin tek elde toplandığı rejimin adı tereddütsüz başkanlıktır, Cumhurbaşkanlığı değildir. Bunu söyleyemiyorsanız bu mahcubiyetin bir sebebi olmalı.
TARTIŞMA YARATAN SÖZLER BAHÇELİ’NİN ÇIKTI…
CHP’li Öztrak’ın başkanlık sisteminin federasyon ve bölünme getireceği; Erdoğan’ın başkanlığı yolsuzluk dosyalarını kapatmak için istediği yönündeki sözlerinin üzerine, Komisyon’da sözlü tartışma başladı. Giderek sertleşen tartışma, CHP’li Öztrak’ın, bu sözlerin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 9 Mayıs 2015 tarihinde Manisa ve İzmir’de yaptığı konuşmalarından birebir alıntı olduğunu açıklamasıyla sona erdi. Öztrak, “Bu sözlerin sahibi olan Sayın Bahçeli, Başkanlık sistemine, yani hukukun hukuksuzluğa uydurulmasına birdenbire yeşil ışık yakıverdi. MHP, bunun nedenini başta kendi seçmenlerine, sonra da Türk milletine mutlaka açıklamalıdır” diye konuştu.
BM Gelişmişlik Ligindeki ilk 20 ülkenin büyük kısmının Parlamenter sistemle, son 20 ülkenin ise büyük kısmının başkanlık ve yarı başkanlıkla yönetildiğine dikkat çeken CHP’li Öztrak, sözlerine şöyle devam etti:
PARLAMENTER SİSTEM REFAH VE DEMOKRASİDE İSTİKRAR DEMEK
Ülkelere refahı, güçlü parlamenter demokrasiler getiriyor, başkanlıklar değil. Diğer taraftan güçlü parlamenter demokrasilerde, rejim kesintiye uğramadan ortalama 71 yıl yaşarken, başkanlık sisteminde demokrasilerin ömrü sadece 20 yıl oluyor. Demek ki güçlü parlamenter demokrasiler, istikrarı sağlamakta da başkanlıklara göre çok daha başarılı.
15 TEMMUZ DİRENİŞİ REICHSTAG YANGININA DÖNÜŞÜR
Bize dayatılan, tek adam hâkimiyetinin önünü açan ve başkanlık sistemlerinin en ilkeli olan bu ucubeyle ise, demokrasinin çok daha kısa ömürlü olacağı ve ülkenin hızla dikta rejimine sürükleneceği açıkça görülüyor. Bakın bu Anayasa değişikliği Meclis’ten geçerse, 15 Temmuz darbe girişimine karşı insanlarımızın şanlı demokrasi direnişi boşa gider. 15 Temmuz birdenbire Türkiye’nin Reichstag Yangını’na dönüşür, şehitlerimizin kemikleri sızlar. Gazi Meclis de Hitler’in önünü açan Cumhurbaşkanı Hindenburg’un konumuna düşer.
MESELE MİLLETİN BEKASIDIR
Yol yakınken bu yanlışı geri çevirelim. 2014 yılında bu yana süren başkanlık sisteminin fiilîsinin ülkeyi ne hâle getirdiğini görüp bu hukuksuzluğu hukuki hâle getirirsek başımıza neler gelebileceğini artık anlayalım. Parlamenter sisteme göre milletin cebini doldurmakta, huzur ve istikrarı sağlamakta çok daha başarısız olan bu başkanlık ucubesinden derhâl vazgeçelim. Milletimizin, onun vekilleri olarak kendimizin ve Parlamentomuzun hukukuna sahip çıkalım. Bu mesele milletin bekasıyla ilgilidir. Hep beraber çözmemiz gereken millî bir meseledir. Mustafa Kemal Atatürk’ün, cumhuriyetimizin kurucu ilkelerinin, aklın ve bilimin bize gösterdikleri yolda yürüyelim. Parlamenter sistemi ve demokrasimizi, hukuk devletini, güçler ayrılığını güçlendirecek yepyeni bir anayasa değişikliği paketini milletimizin önüne koyalım. Yeniden yüksek büyümenin, yeni ve kaliteli iş imkânlarına kavuşmanın, güçlü, zengin, birlik ve beraberlik içinde bir Türkiye’de yaşamanın önünü açalım.