Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Faiz artırıldığına göre iki seçenek var. İlki; Sayın Erdoğan seçim kampanyası boyunca ‘faiz daha da inecek’ diyerek herkesi aldattı. Bu durumda çıkıp milletten özür dileyecek. İkincisi; yine aldatıldı. Öyleyse bir kez daha ‘Laf dinlemiyorlar’ diyecek. Başka yol yok” dedi.
Merkez Bankası, politika faizini 650 baz puanlık rekor artışla yüzde 15’e yükseltti. Faiz kararının ardından DEVA Partisi lideri Ali Babacan, resmi Twitter hesabından konuya ilişkin bir video paylaşımı yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin geçmişteki faiz ve enflasyon konuşmalarının bir araya getirildiği video şu notla paylaşıldı:
“Faiz artırıldığına göre iki seçenek var. İlki; Sayın Erdoğan seçim kampanyası boyunca ‘faiz daha da inecek’ diyerek herkesi aldattı. Bu durumda çıkıp milletten özür dileyecek. İkincisi; yine aldatıldı. Öyleyse bir kez daha ‘Laf dinlemiyorlar’ diyecek. Başka yol yok.”
ERDOĞAN: “BU KARDEŞİNİZ İKTİDARDA OLDUĞU SÜRECE FAİZ YÜKSELEMEZ”
Videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri yer aldı:
“Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece, faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecektir. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir.”
BABACAN: “MERKEZ BANKALARININ SADECE FAİZ YÜKSELTMESİYLE BİR ÜLKENİN EKONOMİK SORUNLARI ÇÖZÜLEMEZ”
Videoda, Babacan’ın 19 Mart 2021’de yaptığı konuşmadan şu kesit yer aldı:
“Bu kadar enflasyon yüksekken eğer sizin teziniz doğruysa bu faizi niye yükselttiniz? Zaten yüksek olan enflasyonu daha da yükseltmek için mi faiz yükselttiniz? Ya Sayın Erdoğan, çıkacak, diyecek ki ‘Bu adamlar benim sözümü dinlemiyor onun için bu faizi yükselttiler ve gereğini yapacak. Ya da faizin yükselmesi doğru bir işse çıkıp bu ülkeye, bu topluma özür dileyecek. Diyecek ki ‘Ben son yıllarda büyük hata ettim. Bu yanlış tezi bastırdım. Onun için de bu millet, bu memleket büyük bir bedel ödedi. Kusura bakmayın.’ İkisinden birini yapacak. Ekonomi bazen faiz artışlarını gerektirebilir. Bu ekonomi yönetiminin bir gerçeğidir. Ama Merkez Bankası’nın faiz artışları kısa süreliğine hükümetlere bir fırsat penceresi açar. Der ki ‘Tamam, ben faizi artırdım. Biraz ortalığı sakinleştireyim ama sen önce üzerine düşeni yap.’ Merkez Bankalarının sadece faiz yükseltmesiyle bir ülkenin ekonomik sorunları çözülemez. Faiz artışı ancak büyük bir ekonomik paketin, büyük bir ekonomik programın bir küçük vadeli adımı olarak atılır. Geri kalanı yapılmazsa o ülkede hem yüksek faiz olur, hem yüksek kur olur, hem de yüksek enflasyon olur.”