CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem, doların yükselişinin ardından ekonomik kriz tablosunun ortaya çıktığını belirterek krizden çıkışın yollarının belirlenmesi amacıyla TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verdi. TÜRKİYE BÜYÜK BİR EKONOMİK KRİZİN EŞİĞİNDE! Önergesinde Türkiye’nin büyük bir ekonomik krizin eşiğinde olduğu savının, işsizlikten borç tablosuna, sanayiden turizm sektörünün durumuna, kısaca ekonominin her alanında yadsınamaz bir gerçekliği ifade ettiğini belirten CHP’li Erdem, “Global ölçekte ekonomik büyümedeki ve uluslararası siyasi arenadaki belirsizliklerin üzerine ülkenin ekonomi politikalarına ilişkin yanlış hamlelerin eklenmesi nedeniyle dövizin hızla yükselmesi, ne yazık ki halkın alım gücünü doğrudan etkilemiş ve krizin kısa vadede düzeltilemeyecek bir yapısal sorun haline gelmesine neden olmuştur. 1 doların 3,50 TL civarına ulaşması ve liranın dolar karşısında son 1 yılda %20’ye varan değer kaybı, özellikle döviz borcu olan reel sektörlerin de borçlarının artmasına, hatta kapanmasına neden olmuş ve fabrikaların kapanmasıyla ülkemizin kronik sorunu genç işsizlik yüzde 20’lere yaklaşmıştır.” dedi. ÖZEL SEKTÖRÜN BORCU BİR ANDA 110 MİLYAR LİRA ARTTI! CHP’li Erdem, önergesinde kurlardaki artışın özel sektörün borucunu 110 milyar lira artırdığını ve reel sektörün durma noktasına geldiğini belirtti: “Dolarda yaşanan artış, ayrıca özel sektörün ağustos ayında 622 milyar liraya karşılık gelen 211 milyar dolarlık toplam döviz borcunun bugün 732 milyar liraya yükselmesine neden olmuş ve reel sektörü nerdeyse durma noktasına getirmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in verileri dikkate alındığında verilerine göre sanayi üretimi, eylülde ağustos ayına göre yüzde 3,8 azaldığı ve reel sektörün kârlarının yüzde 67’sinin faize gittiği ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde turizm de 2016 yılı yaz döneminde büyük bir kriz yaşamış ve ülkemizi ziyaret eden turist sayısı eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 32,84 azalış göstermiştir.” AKP’NİN OHAL YÖNETİMİNİN BEDELİNİ TÜM TOPLUM ÖDEYECEK! İktidarın AB resti nedeniyle yabancı yatırımcıların kaçtığını da belirten Erdem, önergesinde “OHAL kapsamında bir süredir KHK’larla yönetilen ülkemiz, iç ve dış siyasette yapılan stratejik hatalar nedeniyle yabancı yatırımları da zorlaştırmış ve insan hakları ihlalinin ardından hâlihazırdaki yabancı yatırımcılar da ülkemizden çekilmeye başlamıştır. AB’ye yönelik restin de yatırımları azaltacağı ve kredi notlarını olumsuz etkileyeceği kuşkusuzdur.” diye belirtti. SİYASİ HATALAR YÜZÜNDEN TOPLUM FAKİRLEŞTİ! CHP’li Erdem önergesinde ekonomik kriz tablosunun en büyük sıkıntısını toplumun çektiğini belirterek, “1300 TL olan asgari ücret yılın başında 445 dolar seviyesindeyken, bugün 374 dolara kadar düşmüştür. Günlük hayatta kullanılan birçok ürünün dolar bazında ülkeye giriş yaptığı düşünüldüğünde asgari ücretteki bu düşüşün mahiyeti de daha iyi anlaşılacaktır. Yurttaşın cebinden en az 70 dolar, kurdaki yükseliş nedeniyle eksilmiştir. Dünyadaki konjonktürel gelişmeler bir yana, ülkenin ve toplumun “hatalı politikalar” sonucu topyekûn fakirleşmesinin engellenmesi, yeniden kalkınmayı sağlayacak bir politik ve ekonomik zeminin oluşturulması ve içinde bulunulan ekonomik krize karşı ne tür önlemlerin alınacağının araştırılması bu süreçte büyük önem arz etmektedir” dedi. ÖNLEM ALINMAZSA KRİZİN SADECE POLİTİK DEĞİL, SOSYOLOJİK SONUÇLARI DA OLACAK CHP’li Eren Erdem, “Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz 2001 ve 2008’den farklı olarak kamu borçlarından dolayı değil, reel sektörün borçlarından oluştuğunu ve bu nedenle borcun yeniden yapılandırılmasının daha zor olduğunu belirterek, reel sektördeki bu sıkıntı düzeltilmediği ve önlem alınmadığı takdirde ekonomik krizin etkisi sadece politik değil sosyal ve psikolojik sonuçları da olacağını ve toplumun günlük yaşam deneyimi baştan aşağı olumsuz etkileneceğini belirtti. TBMM Başkanlığına araştırma komisyonu talebiyle verdiği önergesinde Erdem, krizden kurtuluşun ekonomik yollarının araştırılması, krizi körükleyen siyasi yanlışların önüne geçilmesini sağlayacak yolları tespit edilmesi ve reel sektörü ve yatırımcıları teşvik edecek ekonomik ve siyasi çalışmaların belirlenmesi ve toplumun kriz sürecinden minimal düzeyde etkilenmesinin ve yurttaşların alım gücünü artırarak ekonomik olarak desteklenmesinin yollarının tespitini talep etti.