CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın hazırladığı rapor şöyle:
“Türkiye’de 1 milyona yakın Suriyeli göçmen kayıt dışı ve düşük ücretler ile istihdam edilmektedir.
Türkiye’de kayıt dışı istihdam da yer alan yaklaşık bir milyon Suriyeli göçmenlerden, 15 yaş altı çalışan çocuk nüfusu neredeyse bu rakamın yüzde 20 sini oluşturmaktadır.
2016-2018 yılları arasında 28 bin iken 2019 yılında çalışma izni verilen Suriyeli göçmen sayısı ise 31 bin 185 kişidir.
Özellikle kayıt dışı istihdamın yüzde 34’lere ulaştığı ülkemiz de göçmen işçiler ucuz iş gücü olarak kullanılmaktadır. Bu durum AKP iktidarının işine gelmekte, çalışma yaşamında ki maliyetlerin alabildiğince düşürülmesi için kullanılmaktadır.
Göçmenlerin kayıt dışı ve ucuz ücretler karşılığında çalıştırılması ülkemiz ekonomisine ciddi zararlar vermektedir.
AKP iktidarı Suriyeli ve diğer ülke vatandaşı göçmenlerin kayıt dışı istihdamına göz yumarak ülkemiz de işsizlik oranlarını arttırmakta çalışma yaşamını tamamen kuralsız bir yapıya büründürmektedir.
AKP iktidarı bu politikaları ile yoksulu yoksula kırdırmaktadır.
‘’Göçmen işçilik kavramı’’ ülkemiz de çalışma yaşamı içerisinde giderek dikkat çeken bir olgu olarak karşımızda durmaktadır. Ülkemiz de sayısı 3,6 milyonu aşan Suriyeli göçmenler olduğu kadar farklı ülkelerden gelen ve çalışma yaşamı içerisinde olan başka göçmen işçilerin varlığı da söz konusudur.
Ülkemiz de bakanlık verilerine göre çalışma yaşamında yer alan göçmenlerin ne kadarının çalışma izni olduğu yani ne kadarının kayıt içi çalıştığı bilinebilmektedir. Lakin asıl sorun kayıt dışı istihdam ve çalışma yaşamında yaşanılan diğer sorunlardır.
Göçmen işçiler ucuz iş gücü olarak kullanılarak hem ülke ekonomisine ciddi zararlar vermekte hem de çalışma yaşamı içerisinde kuralsız çalıştırmanın bir neticesi olarak ülkemiz de kayıt dışı istihdamın artmasına neden olmaktadır.
Ülkemizde çalışan göçmen işçilerin sayısı
Türkiye’ de 2019 yılı verilerine göre geçici koruma kapsamında olan Suriyelilerin sayısı 3 milyon 649 bin. Bu oran içerisinde ise çalışma yaşamı içerisinde yer alabilecek Suriyeli göçmenlerin sayısı ise 2 milyona yakın.
Ülkemiz de çalışan göçmenlerin sayısal oranına dair net bir çıkarsama yapmak oldukça güç. Zira kayıtlı yani çalışma izni olan göçmen işçilerin dışında kayıt dışı çalışan göçmen işçilerin sayısal oranlarına dair net bir tahminde bulunmak epeyce zordur.
Aile, Kadın ve Çalışma bakanlığı verilerine göre;
· 2011 yılında 17.466
· 2012 yılında 32.729
· 2013 yılında 45.825
· 2014 yılında 52.295
· 2015 yılında 64.521
· 2016 yılında 73.650
· 2017 yılında ise toplamda 87 bin
· 2018 yılında 89 bin kişiye çalışma izni verilmiştir
Türkiye’de çalışma izni verilen Suriyeli göçmenlerin sayısı ise;
2016-2018 yılları arasında 28 bin iken 2019 yılında çalışma izni verilen Suriyeli göçmen sayısı ise 31 bin 185 kişidir.
Ülkemiz de göçmen işçiliğinin önemli bir yoğunluğunu ise Suriye vatandaşları oluşturmaktadır. Suriye vatandaşlarının 2019 verilerine göre sadece 31 bin 185’i kayıtlı olarak çalışırken, yaklaşık 1 milyon civarında Suriyeli göçmen kayıt dışı çalışmaktadır.
Ülkemiz de son TÜİK verilerine göre kayıt dışı istihdam oranı yüzde 34’lere yaklaşmışken bu oran içerisinde göçmen işçilerin varlığı önemli bir yer tutmaktadır.
Göçmen işçilerin çalışma koşulları
Ülkemiz de özellikle Suriye vatandaşları çoğunlukla, zaten kayıt dışının yoğun olarak gözlendiği inşaat, tarım, tekstil gibi sektörlerde istihdam edilmektedir. Bu iş kolları haliyle iş cinayetlerinin ve düşük ücretlerin uygulandığı iş kolları olarak da göze çarpmaktadır.
Bir diğer çarpıcı nokta ise kayıt dışı istihdam çocuk işçiliğinin yoğunluğudur. Türkiye’de kayıt dışı istihdam da yer alan yaklaşık bir milyon Suriyeli göçmenlerden, 15 yaş altı çalışan çocuk nüfusu neredeyse bu rakamın yüzde 20 sini oluşturmaktadır.
Kayıtlı olarak çalışan göçmen işçilerin aldıkları en yüksek ücret 1500 TL . Suriyeli ve diğer ülke vatandaşı olan göçmenlerin bu kadar düşük ücret ile çalıştırılması çalışma yaşamında yoğun bir emek sömürüsünü ortaya çıkarırken aynı zamanda çalışma yaşamı içerisinde işsizliği arttırmaktadır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak çalışanlar arasında rekabetin ayrımcılığın artmasına neden olmaktadır. Yani AKP iktidarı göçmen işçilerin bu şekilde emek sömürüsüne maruz bırakılmasına göz yumarak kendi ülkesinde ki işçilerin de yaşam standartlarını zorlaştırmakta işsizliğe bilinçli bir şekilde ön ayak olmaktadır.
Ayrıca çalışma izni olan göçmen işçilerin herhangi bir sendika hakkı da bulunmamaktadır. Kayıt dışı istihdam edilen göçmen işçilerin ezici bir çoğunluk günlük sadece 30-40 TL arası yevmiyeler ile çalıştırılmaktadır.
Sadece göç yollarında değil çalışma yaşamında da göçmen işçiler hayatını kaybetmektedir
Ülkemiz de işçi cinayetleri önü alınamayan bir noktaya ulaşmıştır. AKP iktidarının 16 yıllık döneminde 22 binden fazla işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. Yaşanan iş cinayetlerinde göçmen işçilerin oranlarına bakıldığında;
· 2013 yılında en az 22
· 2014 yılında en az 53
· 2015 yılında en az 67
· 2016 yılında en az 100
· 2017 yılında en az 88
· 2018 yılında en az 90
· 2019 yılı içerisinde şu ana kadar en az 72 göçmen işçi hayatını kaybetmiştir.
Hayatını kaybeden göçmen işçilerin;
· %65’ini Suriyeli göçmen işçi
· %13’ünü Afgan işçi
· Geri kalan yüzde 22’lik kısmını ise diğer ülke vatandaşları oluşturmaktadır.
İş cinayetlerinin en çok gözlemlendiği iş kolu ise inşaat ve tarım sektöründe göz çarpmaktadır.
Sonuç ve değerlendirme
Türkiye’de çalışma yaşamı AKP iktidarı ile güvencesiz, denetimsiz ve kuralsız bir hale getirilmiştir. Çalışma yaşamı kendi ülkemizin vatandaşı olan işçilere getirdiği sömürü koşulları ülkemiz de çalışan göçmen işçiler içinde geçerlidir.
Özellikle kayıt dışı istihdamın yüzde 34’lere ulaştığı ülkemiz de göçmen işçiler ucuz iş gücü olarak kullanılmaktadır. Bu durum AKP iktidarının işine gelmekte, çalışma yaşamında ki maliyetlerin alabildiğince düşürülmesi için kullanılmaktadır.
Göçmenlerin kayıt dışı ve ucuz ücretler karşılığında çalıştırılması ülkemiz ekonomisine ciddi zararlar vermektedir.
Göçmen işçilerin kayıt dışı ve düşük ücretler ile çalışması diğer işçilerin iş bulamamasına neden olmaktadır.
İktidar göçmen işçilerin kayıt dışı olarak istihdam edilmesinin önüne geçmelidir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün( ILO) 97 sayılı sözleşme göçmen işçilerin çalıştırılmasında ayrımcılığa karşı önemli güvenceler getirmektedir. Böylece hem göçmen işçiler hem de yerli işçiler korunmuş olacak, Göçmen işçilerle yerli işçilerin rekabeti eşitlik ve ayrımcılık ilkesinin ortadan kaldırılması ile önlenebilecektir.”