CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, “Marmaris’teki yangında yine ciğerlerimiz yandı. Ormanlar, bir yandan yangınlarla kül olurken diğer yandan endüstriyel üretimin tehdidi altında. Orman Genel Müdürlüğü rakamlarına göre; son beş yılda endüstriyel odun üretimi, yani ağaç kesimi yüzde 78 artmış. Önceden mobilya sektörü için ham madde ithalatı yapılıyordu. Ancak TL’nin aşırı değer kaybetmesi ile ham madde üretimi ve ihracata yönelim oldu. Bu da ormanlar üzerindeki baskıyı artırıyor. Ormanlar, bir plan dahilinde seyreltilerek kesim yapılmak yerine tamamen tıraşlanıyor” dedi.
Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, bugün yaptığı yazılı açıklamada, ormanların sadece yangınlarla yok olmadığını, endüstriyel ağaç kesiminin ormanları tehdit ettiğini vurguladı. Bakırlıoğlu, şunları kaydetti:
“Marmaris’teki yangında yine ciğerlerimiz yandı. Ormanlar, bir yandan yangınlarla kül olurken diğer yandan endüstriyel üretimin tehdidi altında. Orman Genel Müdürlüğü rakamlarına göre; son beş yılda endüstriyel odun üretimi, yani ağaç kesimi yüzde 78 artmış. Önceden mobilya sektörü için ham madde ithalatı yapılıyordu. Ancak TL’nin aşırı değer kaybetmesi ile ham madde üretimi ve ihracata yönelim oldu. Bu da ormanlar üzerindeki baskıyı artırıyor. Ormanlar, bir plan dahilinde seyreltilerek kesim yapılmak yerine tamamen tıraşlanıyor. Bunun bir örneği de Manisa’da yaşandı. Akhisar-Gördes kara yolu üzerinde, Dingiler köyü yakınında bulunan orman alanı, vahşi kesimle tamamen yok edildi. Geçen yıla kadar burası kapalı bir ormanken şimdi ağaçları tamamen kesilmiş çorak bir alan.
“ÜRETİM BASKISI ORMANLARI TEHDİT EDİYOR”
Türkiye, MDF üretiminde dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci sırada. Üretim, son yıllarda oldukça arttı. İhracat için ormanlar kesiliyor. Ormanlardaki endüstriyel odun üretimi, 2000 yılında 7,3 milyon metreküp iken 2015 yılında 15 milyon metreküpe, 2021 yılında ise 27,7 milyon metreküpe çıkmış. 20 yılda neredeyse dört kat artmış. Sadece son beş yılda ormanlardaki endüstriyel üretim yüzde 78 artmış. Bu rakamlar, ormanlar üzerinde çok ciddi üretim baskısı olduğunu gösteriyor. Bu üretim baskısı ile ormanlarımızın korunamayacağı ve sürdürülebilir bir ormancılık faaliyeti yapılmayacağı açıkça görülüyor.
“‘HATIRA ORMANI’ TABELASI ASMAKLA ORMAN OLMUYOR”
Ağaç kesimi ile ilgili yurttaşlardan çok sayıda şikayet geldi. Kesim bölgesinde yaptığım incelemelerde gerçekten hayrete düştüm. Çok büyük bir alan tamamen ağaçsızlaştırılmış, tüm orman kesilmiş, sonra buraya bir tabela asılarak ‘İlhan Ayverdi Hatıra Ormanı’ ilan edilmiş. Orman yok edilerek hatıra ormanı yapmak ancak AKP iktidarında olurdu, bunu da görmüş olduk. Bölgede ağaç kesimi halen devam ediyor. Artık kâğıt üzerinde korunması gereken alanlar bile üretime açılmış. Hal böyleyken iktidar, orman varlığını artırdığından bahsediyor. Orman varlığını kağıt üzerinde artıran şey, yüzlerce yıllık ormanların (ormancıların deyimi ile unutulan ormanların) kayıtlara girmesinden başka bir şey değildir.
“AKP İKTİDARI ALGI OPERASYONU YAPIYOR”
Manisa’daki bu alan geçen yıla kadar kapalı bir ormandı. Vahşi kesimle orman yok edildi. AKP iktidarı, algı operasyonlarıyla 252 milyon fidan dikildiğini söylüyor ama yok edilen ormanların karşılığı değil bunlar. Bu örnekten yola çıkarak, 252 milyon fidan dikimi için belki de daha fazla ağaç kesiliyor. Kamuoyu bir algı operasyonu ile yanıltılıyor. Görüştüğüm ormancılar, orman alanlarında tamamen tıraşlama ile ağaç kesimi yapılamayacağını, bunun belli bir düzen içerisinde seyrelterek, yaşına ve büyüklüğüne göre seçilerek ağaç kesimi yapılması gerektiğini söylüyorlar.
“KORUNMASI GEREKEN ALANLAR BİLE ÜRETİME AÇILMIŞ”
Ormanlarımız, yani geleceğimiz kesilmekte, sektörün maksimum üretim isteği yüzünden ormanlarımız katledilmektedir. Orman sanayi yatırım planları ve ihracat bağlantılarının Orman Genel Müdürlüğü ile eşgüdüm içinde yapılması gerekiyor. Yoksa ‘ben fabrika kurarım, istediğim kadar ağaç kesip üretim yaparım’ demek, ormanları katletmekten başka bir işe yaramaz. Bir yanda aşırı üretim diğer yandan her geçen gün artan tahsis miktarı, orman varlığını tehdit ediyor. Ormanlarımız madenciliğe, turizme açılmış durumda. Korunması gereken alanlar bile üretime açılmış. Hal böyleyken iktidar temsilcileri, orman varlığını artırdığından bahsetmekte.”
