Adıgüzel konuya dair şunları söyledi;
“İtalyan firması Ferrero’nun Türkiye’de fındık piyasasında tekel oluşturması nedeniyle bir buçuk yıl önce Rekabet Kurumu’na şikâyette bulunmuştum. Ne yazık ki gelen yanıt şaka gibi… Rekabet kurumunun rapor tarihi 26 Aralık 2019. Ancak raporun bana gönderilişi 16 Nisan 2020. Yani 3 ay 20 gün sonra gönderilmiştir. Buradaki amaç yeni sezon öncesi gönderilerek, af gündeminde Ferrero’ya bir iyi hal kâğıdı vermektir.
Rekabet Kurumu raporunda Ferrero’nun piyasa hâkim olmadığı tespitinden hareketle piyasa karıştırıcı ve bozucu eylemlerinin olup olmadığının incelenmesine gerek olmadığına karar verilmiştir. Evlere şenlik bir karardır. Adeta bir kamu kurumu olan Rekabet Kurumu Türkiye’nin çıkarlarını, üreticinin emeğini gözetmeden bir yabancı firmaya taşeronluk yapmaktadır. Ferrero firmasının fındık sektöründe %30 paya sahip olduğunu ifade etmektedir. Halbuki bu firma diğer bazı yerli i üzerinden de ihracat yapmaktadır. Raporun bir bölümünde bu durum kabul edilmekte ancak bu üzerinden yapılan ihracatın Ferrero’ya atfedilemeyeceği ifade edilmektedir. Gerçekle örtüşmeyen ifadelerdir. Ferrero’nun iyle birlikte fındık ihracatındaki hâkimiyeti %50’leri bulmaktadır. Rekabet Kurumu’da bu kararıyla Ferrero’nun Türkiye’deki i arasına katılmıştır.
Geçtiğimiz sezon hükümetin 16,5 TL fiyat verdiği fındık şu an piyasada 25,5 TL’dir. Bugünü tarihe not düşüyorum. Önümüzdeki sezon 25 TL’nin altında bir fiyat açıklamak, bu ülkenin milli değeri olan, tarım ihracatımızda 1. sırada olan fındığa ve vatana ihanettir.
Ben geçen yıl fındık taban fiyatının 20 TL olması gerektiğini söylediğimde 16,5 TL açıklandı. Üretici daha da düşük fiyattan alıcının eline geçti. Bugünkü fiyat üzerinden bakarsak üreticinin en az 10 TL zararı var. Bu rakam 800 bin ton fındık üzerinden hesaplandığında bu ülke 8 milyar TL zarar etmiştir. Bu para uluslararası kartellerin cebine girmiştir.