Adıgüzel şunları ifade etti:
“Bunların STK değil SCK yani Sivil Cengiz Kuruluşları olduğunu İkizdere’de de Meclis’te de söylemiştim. Bizi haklı çıkardılar. Gazetelere ilan veriyorlar. “Projenin yanındayız” diyorlar. “Hükümetimiz orayı eski doğal haline getirir” diyorlar. Vadinin içinde kök salmış ağaçların tutunduğu kayaları moloz yapıp, kırmızı benekli alabalıkların yaşadığı dereyi dolduracaklar sonra orayı eski haline getirecekler. İnsan eliyle yapılamayacak doğal güzellikteki esas Eskencedere’nin adını bile doğru yazmaktan aciz Sarı STK’lara ne diyelim. Hadi Türkiye kamuoyu oranın doğru adı İşkencedere mi yoksa Eskencedere mi bilemeyebilir. Ama Rizeli geçinip STK olduğunu iddia edenler gazetelere Cengiz savunması yapmak için ilan veriyorsa bir de Eskencedere’yi İşkencedere diye yazıyorsa oraya ne kadar uzak olduklarının göstergesidir. Vadinin gerçek adını bile bilmeyenler, suyundan bir kez olsun içmeyenler, ağacını, çiçeğini arısını kuşunu görmeyenler oradaki doğal hayatın hangi gerçekliğine vakıf olabilirler. Tarih bunları doğa sevmeyen, rant seven sarı STK’lar ya da SCK’lar olarak yazacaktır.”