"15 Temmuz'un darbe tankları yakıtlarını 2010 referandumunda aldı"

UMUT ORAN: 15 TEMMUZ’UN TANKLARI 2010 REFERANDUMUNDA YAKIT ALMAYA BAŞLADI...

30 Mart 2017 Perşembe 14:58
"15 Temmuz'un darbe tankları yakıtlarını 2010 referandumunda aldı"
CHP’li Umut Oran, Rize Fındıklı’da halkın kaçak çayı önlemeyen siyasetçilerden hesap sorması çağrısında bulunurken, 2010 referandumunda ‘evet’ oyu verenlerin bu kez aynı hatayı tekrarlamamasını istedi. Umut Oran, “O zaman bizi dinlemeyenler şimdi gerçekleri görüyorlar, ‘keşke evet demeseydik de yargıyı ele geçirmeseydi bu FETÖ’ diyorlar!  Aslında 15 Temmuz’da sokağa çıkan o tanklar var ya onların yakıt deposunu ilk olarak 2010 referandumunda evet diyenler doldurmaya başladı. 2010 referandumunda evet çıkmasaydı o tanklar yürüyemezdi. Bu kez aynı tuzağa düşmeyin, herşeye evet deyip kabul etmemek lazım, gelin bu kez hayır deyin, ülkenin birliğindin bütünlüğünden yana oy kullanın” diye konuştu.

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran, referandum çalışmaları kapsamında Anadolu’yu karış karış gezerek “bu sadece bir seçim değil memleket meselesi” diye uyarmayı sürdürüyor. Daha önce Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bursa, Denizli, Düzce, Isparta, İzmir, Kastamonu, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Niğde, Trabzon ve Tekirdağ’a giderek çalışma yürüten Umut Oran bugün Rize’de çeşitli temaslarda bulunuyor. Rize Fındıklı‘da “hayır” bürosunun önünde vatandaşlara seslenen Umut Oran şöyle konuştu:

KAÇAK ÇAYI İŞSİZLİĞİ KONUŞMAK GEREKİR

Öncelikle hepinizin Regaip Kandilinizi kutluyorum. Ben iktisatçıyım buraya gelirken Rize’nin durumuna baktım. Keşke buraya gelirken bütün siyasetçilerin amacı aş iş yaratmak olsaydı. Keşke buraya ülkenin gerçek gündemiyle hiç alakası olmayan referandumu konuşmak için değil de ekonomiyi düzeltmeyi, işsizliği önlemeyi, kaçak çay sorunun nasıl önleneceğini konuşmaya gelseydik.

TRABZON, RİZENİN 10 KATI İHRACAT YAPIYOR

Ekonomiye baktığımda diyorum ki neden Rize tek ürüne, tek üreticiye ÇAYKUR’a, tek pazara mahkum kalmış? Mesela son 15 yıl içinde Rize’nin ihracatı 150 milyon dolar, biraz önce Trabzon’dan geldik iki katı nüfusuna sahip Rize’nin ama 10 katı ihracat yapıyor, 1,5 milyar dolar ihracat yapıyor. Neden Rize daha fazla ihracat yapamıyor? İhracat daha çok iş daha çok yatırım demek. 15 yılda Türkiye’de 500 bin yatırım teşvik belgesi var, bunların sadece 138 sadece Rize’ye ait.

TEK ÜRÜNLE TEK PAZARLA OLMUYOR

Türkiye’nin en önemli sorunu her yerde işsizlik. 7 milyona yakın işsizlik var, Suriyeden gelenler 4 milyon. En önemli sorunumuz iş aş, bunlar olmadan sosyal arış olmuyor. 15 yıl genlinde 2 milyon istihdam sağlanmış. Ama nüfusumuz da işsizlik de artıyor. Bu 2 milyon istihdamın içinde Rize’nin aldığı pay sadece 3 bin. Tek pazara mahkum olunca ilerleyemiyorsunuz. Tek toptancı var ÇAYKUR, olmuyor o zaman rekabet lazım çoğulculuk lazım. Onu da Varlık Fonu’na devrettiler artık kimse denetimini yapamayacak. 4 milyon Suriyeli Türkiye’deki nüfusu 10 sene sonra ne olacak, siyasetçinin bunu düşünmesi lazım.

15 YILDIR RİZE HAKETTİĞİNİ ALMIYOR!

Şunu söylemeye çalışıyorum bakın buradan ne kadar güzel siyasetçiler çıkmış. Daha önce başbakan çıkarmış, şimdi de Cumhurbaşkanı Rizeli. Ama sonuçta baktığım zaman son 15 yılda Rize’nin hak ettiğini almadığını görüyorum. Bunları da bu ülkeyi çok seven her tarafında iş aş sosyal barış olmasını isteyen siyasetçi insan iktisatçı olarak söylüyorum.

Terör bir insanlık suçu PKK Bir halk düşmanı. Ama hala Türkiye’de terör örgütleri cirit atıyor. Bugün ülkemizde vatandaşımızın can ve mal güvenliği korunabiliyor mu? O zaman biz neden bu ülkede başkanlık referandumuyla uğraşıyoruz. Güneyimizde PKK federal devletini kurmak üzere, orada bir savaş ortamı var. Bizim en çok birlik beraberlik dayanışma içinde olacağımız zaman. O terör ortamı nedeniyle kaçak çayın arttığını, finansman sağladığını neden konuşmuyoruz? Siz neden siyasetçilere bunun hesabını sormuyorsunuz?

15 TEMMUZ’UN TANKLARI 2010 REFERANDUMUNDA YAKIT ALMAYA BAŞLADI

Aldatıldık kandırıldık diyerek bu ülke yönetilemez. Vatandaş bunu diyebilir ama devlet adamlarının, ülkeyi yönetenlerin böyle bir hakkı yoktur. Bakın 15 Temmuz darbe girişimi için biz çok önceden uyardık, 12 Eylül 2010 referandumunda yapmayın etmeyin bunu yaparsanız yargı elden gider bu kumpas davalarına inanmayın dedik, dinletemedik. O zaman bizi dinlemeyenler şimdi gerçekleri görüyorlar, keşke evet demeseydik de yargıyı ele geçirmeseydi bu FETÖ diyorlar!  Aslında 15 Temmuz’da sokağa çıkan o tanklar var ya onların yakıt deposunu ilk olarak 2010 referandumunda evet diyenler doldurmaya başladı. 2010 referandumunda evet çıkmasaydı o tanklar yürüyemezdi. Bu kez aynı tuzağa düşmeyin, herşeye evet deyip kabul etmemek lazım, gelin bu kez hayır deyin, ülkenin birliğindin bütünlüğünden yana oy kullanın.

CUMHURİYETİN TAPUSUNU BEN SANA VEREMEM

Başkanlık da başkanlık canı gitsin başkanlığın. Dünya sol partilerinin Birleşmiş Milletler’i olan Sosyalist Enternasyonal’in başkan yardımcısıyım. Bakıyorum orada 203 ülkenin en dipteki 20 ülkesinin 19’u başkanlıkla yönetiliyor. Bu ülkelerde aynı zamanda kan, gözyaşı, acı, iç savaş var bu ülkelerde. Ben de bunu anlatmak için geliyorum buralara. Partide yönetim görevim yok ama ben buraya Mustafa Kemal’in askeri olarak geldim. Bizim gündemimizi ayrılık gayrılık değil. İktidar önce yangını söndürmeli asla yangına körükle gitmemeli bu ülkeyi bölmemeli, kutuplaştırmamalı. Bizim de görevimiz ana muhalefet olarak iktidarın görmediklerini göstermemiz lazım. Mustafa Kemal’in askeri isem Cumhuriyetin tapusunu ben sana teslim edemem demem lazım. Bundan da çekinmemem lazım. O zaman bu başkanlığa da tek adamlığa da hayır diyorum. 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.