Salatanıza kırmızı üzüm ekleyin: Sonbaharın gelişi ile birlikte belki havaların erken kararmasının da etkisi ile halsizlik, yorgunluk ve uykusuzluk gibi pek çok durum değişikliğini beraberinde getirebiliyor. Ancak bu kronik yoğunluğu küçük desteklerle atlatmak ve kışa depresif bir durumda girmemek elimizde. Bu konuda en iyi savaşçı kırmızı üzümdür. Tam bir enerji deposu olan kırmızı üzüm hafızayı güçlendirme açısından da etkilidir. Kırmızı üzümde çok fazla sayıda antioksidan vardır. Kırmızı üzümün çekirdeği ve kabuğu da oldukça değerlidir. Yüksek miktarda resveratrol antioksidanı içeren kırmızı üzüm “gençlik molekülü” olarak anılır. İster meyve olarak ara öğünde isterseniz de öğününüzde salatanıza artı bir malzeme olarak ekleyebilirsiniz. Beyin fonksiyonlarını gelişmesinde oldukça etkili içeriklere sahip olduğu bilinmektedir.
Kuşburnu ile C vitamini depolarınızı doldurun: Sonbahar döneminde soğuk algınlıkları kaçınılmazdır. Yaşanan bu soğuk algınlıkları kişinin depresif ruh halinin ve yorgunluğunun artmasına da yol açar. Bunun için öncelikle hastalıklara karşı doğal antibiyotik deposu olan sağlıklı besinler tüketilmelidir. C vitamini kaynağı olan kuşburnu hem bağışıklık sistemini destekler hem de enerji vererek sizi kışa hazırlar. Soğuk algınlığı ve gribe karşı oldukça etkili bir koruyucudur. Portakala kıyasla daha fazla c vitamini içerir.
Eklem ve kas ağrılarını en aza indirmek için nar tüketin: Nar, vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin sağlık deposu bir meyvedir. Sindirim sistemini de düzenleyerek metabolizmayı güçlendirir. B ve K vitaminleri, omega-3 yağ asitleri, demir, magnezyum, fosfor, potasyum içerir. Sonbaharda yorgunluğuna kas ve eklem ağrıları gibi tablolar eşlik eder. Bunu engellemek için nar ya da nar suyu tüketebilirsiniz. Magnezyum deposu nar ile eklem ve kas problemlerinizi en aza indirebilirsiniz. Genellikle bu dönemde uyku problemleri de magnezyum eksikliğinden kaynaklanır. Nar ile magnezyum depolarınızı güçlendirebilirsiniz. Nur suyu, antioksidan etkisiyle beyin hücrelerini de korumaktadır.
Strese karşı her gün bir avuç kızılcık: Kronik yorgunluk yaşamamak adına öncelikle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak gerekir. Bunun için karbonhidrat, protein ve yağ gibi temel besin öğeleri dengeli bir şekilde tüketilmedir. Bunun dışında da meyve ve sebzelerle sağlıklı bir beslenme tipi sağlanmalıdır. Özellikle likopen ve antosiyanin içeren kırmızı renkli sebze ve meyveler bu dönemde sağlıklı bir diyetin en önemli parçalarıdır. Örneğin 100 gramı ortalama 64 kalori olan kızılcık da bu konuda önemli besinlerdir. Kronik yorgunluk içinde görülen boğaz ağrıları için etkilidir. Her gün bir avuç kızılcık tüketmeniz strese karşı vücut sisteminizi güçlendirir ve zihinsel fonksiyonlarınızı korur.
(Sözcü)