CHP’li Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a Ankara’da musluk suyu nedeniyle rahatsızlanan kaç kişi bulunduğunu sordu. Kızılırmak suyunun “paçallama” yöntemiyle içme suyuna karıştırıldığı iddialarının doğru olup olmadığının açıklanmasını isteyen Yılmaz, “Kızılırmak’tan ilk suyun geldiği 2008’den bu yana Ankara’da sağlık kurumlarına karın ağrısı, ishal ve kusma belirtileriyle başvuran hasta sayısı kaçtır?” diye sordu.
GERÇEK MUHABİR / ANKARA
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Başkent’te musluk suyu nedeniyle rahatsızlanan çok sayıda kişi bulunduğu yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a Başkent’te musluk suyu nedeniyle rahatsızlanan kaç kişi bulunduğunu sordu. Kızılırmak suyunun “paçallama” yöntemiyle içme suyuna karıştırıldığı iddialarının doğru olup olmadığının da açıklanmasını isteyen Yılmaz, “Kızılırmak’tan ilk suyun geldiği 2008 yılından bu yana Ankara’da sağlık kurumlarına karın ağrısı, ishal ve kusma belirtileriyle başvuran hasta sayısı kaçtır?” diye sordu.
İSHAL, KARIN AĞRISI ŞİKAYETLERİ NORMALİN ÜSTÜNDE
Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, 8 Eylül 2014 tarihinde Ankara Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin Ankara’nın içme suyuna atık su karıştırıldığını açıkladığını anımsattı. 19 Eylül 2014 tarihinde ise Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun Ankara Valiliği’ne gönderdiği yazıda Ankara’daki şebeke suyunun insan sağlığını tehdit ettiğinin belirtildiğini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Ankara’da barajların doluluk düzeyi 2016 Haziran başı itibariyle yüzde 35 iken bu oran Temmuz ayı sonu itibariyle yüzde 30’a gerilemiştir. Bu da Kızılırmak suyunun şebekeye verilerek “paçallama” yöntemiyle içme suyuna karıştırıldığı iddialarını gündeme taşımaktadır. Özellikle Ankara’da son haftalarda ishal, karın ağrısı şikayetiyle çok sayıda vatandaşın hastanelere başvurduğu, dizanteri salgını olduğu yönünde bilgiler gelmektedir. Normalin üzerindeki vaka artışı, Ankara’nın şebeke suyuyla ilgili şüpheleri yeniden gündeme getirmiştir.”
İÇME SUYU HANGİ SIKLIKLA KONTROL EDİLİYOR?
Başkent’te içme ve kullanma suyunun kimler ve hangi kurumlar tarafından, hangi aralıklarla kontrol edildiğini soran Yılmaz, “İlgili su numuneleri kaç bölgeden alınmıştır? En son kontrol/test ne zaman gerçekleştirilmiştir? Sonuçları nelerdir?” diye sordu. Yılmaz, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğe göre içme sularında yapılacak olan testler için alınması gereken numune bölgeleri ‘uç nokta’ yani musluklar olarak belirtilmişken, ASKİ’nin hangi gerekçelerle 2016 Haziran ayında yayınladığı içme suyu raporunda sadece ‘tesis çıkışı’ değerlerine yer verdiğini sorarak, “Musluklardan numune alınmış mıdır? Alındıysa hangi bölgelerden, kaç tane musluktan, hangi aralıklarla alınmıştır? Bunların sonuçları nedir?” sorularını yöneltti.
HASTANEYE BAŞVURAN KİŞİ SAYISI KAÇ?
CHP’li Yılmaz, Kızılırmak’tan ilk suların geldiği 2008’den bu yana Ankara’da sağlık kurumlarına karın ağrısı, ishal ve kusma belirtileriyle başvuran hasta sayısının kaç olduğunun açıklanmasını istedi. Musluktan gelen su nedeniyle rahatsızlık yaşayan kişiler bulunup bulunmadığını soran Yılmaz, önergesinde şu sorulara yer verdi:
-Ankara’da hastanelere yapılan karın ağrısı, ishal ve kusma şikayetleri hangi sırasıyla hangi aylarda artış göstermektedir? 2008 ila 2016 yılları arasında dizanteri teşhisi konulan hasta sayısının illere göre oranı nedir?
-İvedik Arıtma Tesisi’nde ‘ağır metal ayrıştırıcı sistem’ bulunmakta mıdır? Bahsi geçen tesise gelen sular hangi işlemlerden geçirilmekte ne kadar süreyle bekletildikten sonra şebekeye verilmektedir? Sulara ne tür kimyasallar, hangi ölçüde katılmaktadır?
-Yaz aylarında su oranlarının düşmesi nedeniyle Kızılırmak suyu ‘paçallama’ yöntemiyle içme suyuna karıştırılmakta mıdır? Böyle bir durum varsa Kızılırmak suyu ne ölçüde içme suyuyla karıştırılmaktadır?
-İvedik Arıtma Tesisi ile konutların arasındaki ana besleme hatları, ara depolar, pompa istasyonları, ev bağlantıları, su tesisatı ve bina depoları denetlenmekte midir? Böyle bir denetim varsa bunu kim ya da kimler hangi sıklıkla yapmaktadır? Bahsi geçen kısımlar İvedik Arıtma Tesisinden alınan suyu vatandaşlara sağlıklı bir şekilde ulaştırmaya elverişli midir?
-Kızılırmak’tan ilk suların geldiği 2008 yılından bu yana Ankara’da sular nerelerde, kaç defa ve ne kadar süreyle kesintiye uğramıştır? İlgili tarihten bu yana Ankara’da su kesintisi yaşanan bölgelerdeki su borularında ‘negatif basınç’ yaşanmış mıdır? Yaşanmışsa, kanalizasyon borularındaki kirli suların içme suyu şebekesine karışıp karışmadığı takip edilmiş midir? Konuyla ilgili ne tür önlemler alınmıştır?
-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi İzleme İstasyonu, Ankara’daki hava kirliliği oranlarını günlük yayınlıyorken, içme suları gibi halk sağlığını önemli ölçüde ilgilendiren değerler neden kamuoyu ile günlük olarak paylaşılmamaktadır?
Son Güncelleme: 05.09.2016 12:02