Canan Karatay şaşırtmaya devam ediyor: 'Çaya tereyağı koyun'

Kocaeli Kitap Fuarı’nda konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, “Bana ‘Çayı şeker koymadan nasıl içelim?’ diye soruyorlar. Ben de ‘Tereyağı koyun’ diyorum. Tereyağı, İngiltere gibi batı ülkelerinde krema olarak çayın içine koyulur” dedi.

28 Nisan 2019 Pazar 16:31
Canan Karatay şaşırtmaya devam ediyor: 'Çaya tereyağı koyun'

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmit’teki Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen 11. Kocaeli Kitap Fuarı devam ediyor. Fuar kapsamında konferans veren Prof. Dr. Canan Karatay, yemekten sonra içilen çayın içerisine şeker yerine tereyağı atılmasını önerdi.

Gebelik döneminde yapılan şeker yüklemesinin zararlarını anlatan Prof. Dr. Canan Karatay, “Gebelik şekeri tehlikeli. Onun için gebe kalmadan önce tedbir alınması lazım. Ben onu anlatıyorum. Gebe kaldıktan sonra 6 ay bekleyip, ondan sonra şeker yüklemek tehlikeli. Bunu bir gebeye yapmaya hakkınız yok. Gebelik bir annenin, bir babanın en mutlu zamanı, en mutlu süresidir. Bu sırada anneye eziyet çektirmeye hiçbir zaman hakkımız yok. Bir kutu mısır şurubu, yani kola, içildiği zaman şeker hastalığı riskini yüzde 22 oranında arttırdığı, kalp hastalığı riskini yüzde 30 arttırdığı, 2012’de ve 2014’te en önemli mecmualarda gösterildi. Bana gelen gencecik çocuklar var. Sadece günde 1 litre, 2 litre kola tüketiyorlar. Lolipop dediğimiz çocuklara verdiğimiz bir şekere börtü böcek dokunmuyor. Karıncalar, sinekler hakiki şekere üşüşmezler mi? Çocuklara sussun diye verdiğimiz, çocukları uyuşturan şekeri böcekler bile es geçmişler. O halde bu çocuklara bunları vermeyeceğiz” dedi.

Karatay tavsiyelerine şöyle devam etti:

“Tost yemeyecekler, cips yemeyecekler, kuru ve yaş pasta yemeyecekler, nişasta bazlı şeker yemeyecekler. Yazık bu çocuklarımıza. Bunlar aynı zamanda kanser sebebidir. Meyve suyu da aynı şekilde karaciğeri yağlandırır. Çocuklarımızın alkolüdür. Son çalışmalar da gösterdi ki, ürik asit yüksekliği dediğimiz, gut hastalığı dediğimiz hastalığın sebebi. Şimdiye kadar bilinen, kabul edilmiş olan protein değil, şeker metabolizması bozukluğudur. Gut hastalığınız varsa, gut hastalığınız yokken ürik asit seviyeniz yüksekse bilin ki vücudunuzda şeker zehirlenmesi belirtisidir. Bilin ki vücudunuzda früktoz zehirlenmesi başlamıştır. Çocuklarımıza meyve suyu vermeyeceğiz. Meyve suyunda bir fayda yok. Zarar var.”

Çocukların içtiği meyve sularının şeker hastalığına zemin hazırladığını söyleyen Prof. Dr. Karatay, “C vitamini kaynağı olan o kadar faydalı şeyler var ki. 1 tutam maydanozda 1 bardak portakal suyundan çok daha fazla C vitamini var. Aynı zamanda yanında şeker de yok. Bir hücrenin içerisine C vitamini giriyor. C vitamini hakikaten koruyor. Bir antioksidan olarak yüzde 50 giriyor. Fakat şeker ile aynı ortamda bir C vitamini olduğu zaman, yani meyve suyu gibi, früktoz ve C vitamini var. Früktoz, C vitamininin hücrelere girmesini önlüyor. Onun için C vitamini alıyoruz diye meyve suyu yüklemeyin çocuklara” diye konuştu.

‘TEREYAĞININ VERDİĞİ ENERJİ UZUN SÜRER’

Çay içerken şeker yerine tereyağı atılmasının daha sağlıklı olduğunu ifade eden Karatay, şöyle konuştu:

“Çay, yemekte yediğimiz demirin emilimini engeller. Ben senelerden beri bunu söylüyorum, ‘Çayı şeker koymadan nasıl içelim?’ diye soruyorlar. Ben de ‘Tereyağı koyun’ diyorum. Tereyağı, İngiltere gibi batı ülkelerinde krema olarak çayın içine koyulur. Bizde de şeker fabrikaları yapılmadan önce tereyağı şeker olarak kullanılırdı. Bunu halen uygulayanlar var. Bu adettir, yeni bir şey değil. Tabii ben bunu söylediğimde yeni yetmeler, yeni bir şey gibi gördükleri için kıyamet koptu. Tibet’te, Everest’e tırmanan dağcılara yol gösteren Tibetli kılavuzlar, enerjilerini tereyağlı çaydan alıyor. Hem sıcak, hem de tereyağının verdiği enerji uzun sürer, süreklidir, sizi dinç tutar, genç tutar. Bol bol tereyağı yiyebilirsiniz.”

Son Güncelleme: 28.04.2019 23:13
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.