Ve TBMM 1 Mart 2003’deki sağduyuyu gösteremedi.
Uyarılar, endişeler, kaygılar, hatta onca hır-gür fayda etmedi.
Meclis’teki malum blok (AKP-MHP) başladıkları gibi oylamayı benzer rakamlarla sonuçlandırdı.
Sonuçta da bir önceki yazımızda da ele aldığımız Anayasa değişikliği teklifinin nihai oylaması 339 KABUL oyu ile Meclis’ten geçti.
Tarihin makas değiştirmesi için son bir"yokuş" kaldı: Türkiye teklifin Cumhurbaşkanı tarafından onaylamasının akabinde iki ay içinde sandık başına gidecek.
Öncesinde toplumun nasıl daha da kutuplaştığını hep birlikte göreceğimiz bir kampanya olacak...
Emin olun, olacak...
HAYIR cephesinin konuyu partiler üstü görüp saflarını geniş tutmaya gayret edeceği kesin. Şimdiden yapılan açıklamalar da bunun göstergesi. Misal CHP Lideri parti bayraklı bir kampanya yapmayacaklarını bildirdi. Bu cephede lojistik anlamda tüm sosyolojik desteklerin aranacağı aşikar... Ancak bunların ne kadar organize ve örgütlü hale evrilebileceği merak konusu...
EVET cephesi ise adı ne olursa olsun; ister 18 maddelik Anayasa değişikliği, ister Cumhurbaşkanlığı Düzeni, ister Başkanlık Rejimi ne derseniz deyin sonuçta herkes biliyor ki, aslında mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sandığa götürecek. Onun mevcut konumu ve bir bakıma geleceğini kampanyanın odağı yapıp halka götürecek.
Onlar öyle demeseler bile adeta genel algı, çoğunluğun kabulü aynı kapıya çıkacak.
Hatta bizatihi Sayın Cumhurbaşkanının kendisi teklife sahip çıkıp ayrı bir kampanya da yürütecek.
Zaten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nden gelen ilk açıklamalar da buna işaret ediyor.
Yani Erdoğan haftada bir gün muhtarlar toplantısı ile yetirmeyecek, direk SAHAYA inecek…
Bu durumda da yaptığımız oylamanın evrensel adı otomatikman referandum değil plebisit olacak.
Bir kişinin oylandığı uygulamaların adı 30 yıl önce Basın Yayın Yüksekokulu’nda Mümtaz Hoca’dan aldığımız Anayasa Hukukunda dersinde “Plebisit” olarak yer alıyordu...
Peki ne fark var referandum ile plebisit arasında derseniz...
Hukuki kısmı bir tarafa; ben size en kestirmeden en sosyolojik farkını söyleyeyim: Referandum doğru kullanıldığında ne kadar demokratik ve KATILIMCI ise plebisit o kadar DAYATMACI ve anti demokratiktiktir...
Önümüzdeki yaklaşık üç aylık dilimin oldukça hareketli geçeceği kesin.
Ne diyelim… Hayat bu "ahval ve şerait altında" bile yapacak çok şeyler olduğunun örnekleriyle doludur...
Plebisitiniz şimdiden HAYIRlı olsun…