Aşılamanın koruyucu sağlık hizmetleri içinde en etkili yöntemlerin başında geldiğine dikkat çeken Yüceer, aşı yaptırmayanların sayısındaki artışın yok olmaya yüz tutmuş hastalıkların yeniden ortaya çıkmasına sebep olduğuna dikkat çekti. Yüceer, halk sağlığının tehdit eder bir etki yaratan aşı karşıtlığının boyutlarının tespiti ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.
YAYGIN AŞILAMA, AŞILANMAYANLARI DA KORUR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesiyle yaygınlaşan aşı karşıtlığının sebepleri ve sonuçlarının Meclis tarafından incelenmesini istedi.
Yüceer önergenin gerekçesinde, geçmişte sık görülen ve ölümlere neden olabilen birçok hastalıklığın günümüzde görülmüyor ya da nadir olarak görülüyor olmasının sebebinin, toplumun yaygın bir şekilde aşılanması olduğuna dikkat çekti.
Aşılama oranlarının yükselmesinin, hastalıkların dolaşımını azaltarak aşılanmayan çocukların da korunmasını sağladığını belirten Yüceer, bu yönüyle yaygın aşılamanın halk sağlığının en önemli araçlarından biri olduğunu vurguladı.
KOMPLO TEORİLERİ VE HURAFELER KAFA KARIŞTIRIYOR
Yüceer, son senelerde aşı karşıtlığının ciddi şekilde yükselmesinin endişe verici olduğunun altını çizerek, şunları dile getirdi: “Bilimsel bilgiye dayanmayan, komplo teorileri ve hurafelere dayanan söylemler kimi zaman dini gerekçelerle kimi zaman da politik gerekçelerle gündeme getirilmekte, aşı karşıtlığının yaygınlaşmasına neden olmaktadır. İş o kadar ciddi bir boyuta varmıştır ki, Dünya Sağlık Örgütü artık aşı karşıtlığını, insan sağlığına yönelik en büyük tehditler arasında saymaktadır. Aşılama programları nedeniyle bugüne kadar tarihe karışması gereken pek çok hastalık yeniden hortlamıştır”
AŞI KARŞITLIĞI ARTTI, SALGINLAR BAŞLADI
Türkiye’de de aşı karşıtlığının hızla artttığına dikkat çeken Yüceer, “2010 yılında 183 olan aşı yaptırmayan aile sayısı, bugün onbinlerle ifade ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’de 2017 yılında 69 olan kızamık vakasının 2019 yılının ilk 9 ayında 2 bin 666 vakaya çıktığına dikkat çekmektedir. Türk Tabipleri Birliği, ‘Türkiye’de herhangi bir müdahalede bulunulmadığında daha da büyüyebilecek olan bir kızamık salgını mevcuttur’ tespiti yapmaktadır. Aile hekimlerinin gözlemleri de bu yöndedir. Kızamıktan boğmacaya, çocuk felcinden bulaşıcı sarılığa kadar pek çok önlenebilir hastalığın yeniden salgın halini almasından endişe etmektedirler” dedi.
SAĞLIK BAKANLIĞI’NA ELEŞTİRİ
Anayasa Mahkemesi’nin çocukların aşılanmasında ebeveyn rızasını, “çocuğun üstün yararı ilkesi” ve halk sağlığının önüne koyan Kasım 2015 tarihli kararının da, bu tabloya tuz biber ektiğini kaydeden Yüceer, Sağlık Bakanlığı’nı da eleştirdi.
Yüceer, “Sağlık Bakanlığı’nın bu gelişmeler karşısında izleyen bir tutum alması eleştiri konusu olmakta, sağlık meslek örgütleri ve konunun uzmanı hekimler aşı karşıtlığı ve sonuçlarına karşı önlem alınması çağrısı yapmaktadırlar. Halk sağlığını yakındıran ilgilendiren konunun tüm yönleriyle incelenmesi, aşı karşıtlığının kaynağı ve sonuçları ile, alınabilecek önlemlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla Meclis Araştırması açılmasının yerinde olacağı kanısı taşımaktayız” dedi.