Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe teklifinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Ayhan Barut'un çözüm için ısrarlı sorularını yanıtsız bırakan Bekir Pakdemirli, kamuya yüklü miktarda atama yapılmayacağını söyleyerek büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.
CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2020 Yılı Tarım ve Orman Bakanlığı Bütçesi görüşmelerine katıldı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin de yer aldığı komisyon toplantısında ülke tarımının sorunlarını ve üreticilerinin çözüm isteklerini anlatan Ayhan Barut, söz verilmesine rağmen 30 aydır kamuya atama bekleyen ziraat, gıda, su ürünleri mühendisleri ile veteriner hekim, teknisyen ve teknikerlerin taleplerini anlattı.
"ATAMA BEKLEYENLERİN AKLINDAN ÇIKMIYORSUNUZ"
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin bakan olarak adı açıklandığında, "Tarım ve Orman Bakanlığı dışında tüm bakanlıklar aklımdan geçti ama Tarım Bakanlığı hiç aklımdan geçmedi" dediğini anımsatan Ayhan Barut, "Sayın bakan aklınızdan hiç geçmeyen bakanlık koltuğundasınız. Hayırlı olsun. Siz aklınızdan geçmemiş olan bakanlıktasınız ama binlerce, on binlerce atama bekleyen ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, veteriner hekimler, su ürünleri mühendislerinin aklından hiç çıkmıyorsunuz" diye konuştu.
"YÜREKLERİMİZİ DELEN BU ATAMA ÇIĞLIĞINI ARTIK DUYUN"
Komisyonda 37 sayfalık sunum yapan Bakan Pakdemirli'yi eleştiren Ayhan Barut, şöyle devam etti:
"Sayın bakan, sunum yaptığınız 37 sayfanın içerisinde atamalara yönelik, genç meslektaşlarımıza yönelik tek bir kelime yoktu. Oysa 30 aydır bekliyorlar atamayı. Sizden önceki Tarım Bakanınızın vermiş olduğu sözü, lütfen yerine getiriniz. İki yıl süreli KPSS'ye giren, çok yüksek puan alan bu arkadaşlarımızın sınav puanlarının geçerliliği için 8 aylık bir süresi kalmıştır. KPSS'ye harcadıkları bu emeğin de boşa gideceğini bildirmek istiyorum. Arkadaşlarımız feryat figan ediyorlar, çığlıkları yüreklerimizi deliyor. Sizlerin de bunu duymasını istiyoruz. Bu genç meslektaşlarımıza sahip çıkmanızı ve atama gerçekleştirmenizi istiyoruz. Kesin ve net bir şekilde buraya odaklanmışlar, buradan ve sizden tarih bekliyorlar.
"GELİŞMİŞ ÜLKELER TARIMI DESTEKLERKEN, TÜRKİYE İTHALAT CENNETİ OLDU"
17 yıldır iktidarda olan AKP döneminde uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle ülkenin net bir şekilde ithalat cenneti haline getirildiğini bildiren Ayhan Barut, şunları dikkat çekti:
"Ülkemizi ithalat cenneti haline getirenler, 'Yerliyiz ve milliyiz' diyenler, bunlar yetmezmiş gibi geçtiğimiz günlerde Toprak Mahsulleri Ofisine sınırsız ürün ithalat yetkisi vererek üreticilerimize 'Üretme' diyor. Ülkemiz bir dönem tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olarak övünürken bugün Sırbistan'dan et, Bulgaristan'dan saman, Kanada'dan da mercimek ithal eder hale gelmişiz. Tarım, korunmaya ve desteklenmeye muhtaç bir sektördür. AKP iktidarı döneminde 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi bunu böyle söyler ancak o günden bugüne tarımdaki öngörülen yüzde 1'in yarısı ve yarısının altında desteklendiğini ve 2020'yi de sayarsak toplamda 180 milyar civarında çiftçinin alacağını görüyoruz. Dünyada, tarımda gelişmiş tüm ülkeler Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD tarımını destekliyor. Örneğin, Avrupa Birliğinin bütçesi 157 milyar avroyken yüzde 37'sini yani 58 milyar avrosunu tarıma destek olarak ayırıyor. ABD bir avuç çiftçisini 2017'de 34 milyar dolar desteklerken 2018 yılında 44 milyara çıkartıyor."
"GİRDİLER ARTTI, ÜRÜN FİYATLARI DÜŞTÜ"
Desteklenmediği için Türkiye'deki çiftçilerin üretemez hale geldiğine işaret eden Barut, şunları kaydetti:
"Ülkemiz 24 milyon hektar arazinin sadece yüzde 25'ini, 6.2 milyon hektarını sulayabilir hale gelmiş. 4 milyon 167 bin hektar alan yani 2 Trakya büyüklüğünde alan ya da bir başka deyişle bir Hollanda kadar yüz ölçümündeki tarım alanı terk edilmiş. 23-24 milyon buğday üretimi 20 milyonun altına düşmüş. Cumhuriyet tarihinde ilk defa 20 milyon hektarın altına ekim alanları düşmüş. Çiftçi sayısı 2.1 milyona gerilemiş, çiftçi borcu 2002'de 4.5 milyar lira iken 110 milyar lirayı geçmiş. Mazot 1 lirayken 6 liraya gelmiş, ortalama gübrenin tonu 150 lirayken 1.250 liraya çıkmış. Tarımdaki bütün girdiler 8-10 kat artarken ürünler sadece 4 kat artmış. 2017'de 6.7 milyon ton gübre kullanılırken artan fiyatlar karşısında 5.3 milyon tona düştü geçen sene, bu sene 5 milyonun altına düştü. Yağlı tohumlarda ise bölgemizde pamuk 3 liraya giderken primin 1.5 lira olarak beklenildiği bir dönemde 80 kuruş olmasını, 3 sene aynı primi açıklamayı da manidar buluyorum. Tarımın, üretimin, üreticinin desteklenmesini, atama bekleyen meslektaşlarımızın taleplerinin acilen yerine getirilmesini istiyoruz."
BAKAN ATAMALARA KAYITSIZ KALDI
Komisyon toplantısına katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise, özellikle kamuya atamalar konusunda sessiz kalmayı tercih etti. Görüşmeler sürerken hiç atama konusuna değinmeyen Bakan Pakdemirli, toplantı sonrasında atamalar konusunda bastırıp kendisinden açıklama isteyen milletvekillerine, atamalarla ilgili yüklü bir kadro düşünmediklerini, zaman zaman az sayıda alım yaptıklarını söylemekle yetindi. Bakan Pakdemirli'nin atamalarla ilgili tavrını eleştiren Barut, "Tarıma destek, kamuya atama yok. Bakan atamalarla ilgili yine kayıtsız kalarak hayal kırıklığı yarattı. Onlar böyle yapıyor diye vazgeçmeyeceğiz, yılmayacağız. Üretim ve üreticiler desteklenene kadar, yeterli atama yapılana dek mücadeleye devam edeceğiz" dedi.