AKP iktidarı tarafından duyurulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından onaylamasının ardından yürürlüğe girmesiyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Avrupa Birliği ve UNİCEF işbirliğiyle yürütülen “Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması” projesinin iptali söz konusu olacak.
Konuyu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşıyan Dinçer, “Bu proje 6 Şubat 2024 tarihinde Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylandı ve yürürlüğe girdi. Ancak 26 Nisan 2024 tarihinde açıklanan ve Bakan Yusuf Tekin tarafından onaylanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatı’nın yürürlüğe girmesiyle bu proje otomatikman rafa kalkmış olacak. Bu proje kapsamında birçok faaliyet gerçekleşmişken ve birçok alım yapılmışken, projenin iptaliyle birlikte devletin kasasından 30 milyon avro çıkması gerekecek.” dedi.
Devletin Kasasından 30 Milyon Euro Çıkabilir
1 Kasım 2020 tarihinde başlatılan “Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması” projesi için AB’den 30 milyon Euro tutarında hibe desteği alındığını ifade eden Dinçer şunları kaydetti; “Bu proje için AB’den alınan hibe desteği ne olacak? Bugüne kadar alınan desteğin geri ödenmesi gerekiyor. Bu ödenek kim tarafından ödenecek, kamu adına oluşacak bu zarardan kim sorumlu olacak?”
Tarikatların İstedi Gerici Müfredat Geldi
“Edindiğimiz bilgilere göre tarikatlar Milli Eğitim Bakanlığı’nı baskı altına alarak söz konusu projenin iptal edilmesini talep etmiş. Projede okul öncesi eğitim programının güncellenmesi ve okul öncesi eğitime yönelik kaynakların iyileştirilmesine katkı sağlamak hedeflenmiştir. Ancak MEB bir yandan bu projeyi uygulamaya alırken, diğer yandan bilişsel, dil, sosyal, duygusal ve fiziksel kazanımlardan ve beceriden uzak sadece değerlere odaklanan bir eğitim müfredatını onaylamış durumdadır. AB ve UNICEF’in onayı ve desteği alınan söz konusu proje ile bu müfredatın birlikte yürütülmesi imkansızdır. Yeni müfredat henüz onaylanmışken ve iptali söz konusu değilken, AB ve UNICEF ile birlikte yürütülen projenin iptal edileceğini tahmin etmek zor olmayacaktır. Bu hem büyük bir kamu zararına yol açacak hem de tarikatların istekleri doğrultusunda bir müfredat yapıldığını bir kez daha ortaya koyacaktır.”
CHP’li Dinçer, Milli Eğitim Bakanı’na cevaplaması için şu soruları yönetti;
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adlı yeni müfredatın uygulamaya geçirilmesi durumunda “Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması” projesi sonlandırılacak mıdır?
Eğer, “Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması” projesinin sonlandırılması söz konusu olacaksa bu durumun gerekçesi nedir?
Bu iki projenin aynı anda yürütülmesi mümkün müdür?
“Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması” projesi kapsamında bugüne kadar hangi kalemler için toplam ne kadar hibe desteği alınmıştır?
Projenin sonlandırılması durumunda ne kadarlık bir tutar geri ödenecektir?
AB’den alınan hibe desteğinin geri ödenmesi durumunda bu ödemeyi hangi kurum yapacaktır?
Cemaat ve tarikatların desteklediği iddia edilen yeni müfredatın hayata geçirilmesi için bu projeden vazgeçilmesi durumunda ortaya çıkacak kamu zararının yine bu cemaat ve tarikatlar tarafından karşılanacağı iddiası doğru mudur?
Bu ödenek Bakanlık bütçesinden ödenmesi durumunda ortaya çıkacak kamu zararının sorumlusu kimdir?
Şimdiye kadar yapılan hibe desteğinin geri ödenmesi yönünde Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi (CFCU) tarafından Bakanlığınıza bir talep olmuş mudur?
Tasarruf tedbirleri alınması yönünde genelgeler yayınlanırken, 30 milyon avro tutarında bir kamu zararını ortaya çıkaracak bu tür uygulamalar neden yapılmaktadır?