CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek verdiği önergenin gerekçesinde şu ifadeleri kullandı; “Yukarıkocayatak Belediye Meclisi’nin 29/05/2012 Tarih ve 50 sayılı kararı ile pazarlık usulü ile bir şirkete 25 yıllığına ve üzerine yapılan yapının ise kira dönemi sonrası belediyeye kalacak şekilde kiralanması, Büyükşehir Yasası ile birlikte hazineye devredilen arazinin süreç içinde Hazine tarafından satışı öncesinde, Serik Kaymakamlığı Malmüdürlüğü’nün 01.12.2016 tarihli yazısı ile imar planında “Belediye Hizmet Alanı” olarak görülmesi gerekçesiyle Serik Belediyesi’ne kurumun ihtiyacı olup olmadığı sorulmuştur. Belediyenin ise 05.12.2016 tarihli cevabında “ihtiyaç değildir” denilmiştir. Sürecin bu aşamasından sonra ise 2012 yılında alanı 25 yıllığına kiralayan firma hazineden araziyi satın almıştır. Ancak bu süreçte hem belediyenin uğradığı zarar hem de bu yaşanan rantın önüne geçilmesi için Serikli duyarlı vatandaşlarımız süreci yargıya taşımış ve haklı bulunmuştur. Yaşanan bu yargı sürecinde araziyi alan firma başka bir firmaya satış gerçekleştirmiştir.”
ANTALYA’DA RANT “YENİ NORMAL” Mİ?
CHP’li Zeybek, çok ince ve planlı olarak yıllara yayılan bu satış süreci içinde kamuya ait bir arazinin göz göre göre ranta çevrildiğini belirttiği açıklamasının devamında, “ Kamu yararı olan ve hazine vekili tarafından Temyiz edilen Mahkeme kararının Temyiz talebinden vazgeçilmesinin düşünülmesi gerektiğini, bahse konu alanda ihmali bulunanların kimler olduğu, araziyi önce kiralayan sonrada hazineden satın alanlarının siyasi bağlantılarının olup olmadığı ve arazinin Serik Belediyesi’ne tekrar devrinin yapılıp yapılmayacağı sorularını sorduk. Serik’te bahse konu olan arazinin bu hali ile birlikte dahi kullanım amacının imar planında “Belediye Hizmet Alanı” olarak görülmektedir. Bu alanda, ilgili hükümler gereği Belediye’nin veya bağlı ve ortaklı şirketlerinin hizmet tesisi dışında başka bir yapının olması mümkün değildir ancak şu an üzerinde bir özel firmanın ticari tasarrufu vardır. AKP iktidarında, Antalya’da, rant artık yeni normal olarak görülmektedir. Bu durumu kabul etmiyoruz. Kamuya ait araziler ya da doğal güzelliklerin rant, talan ve yağma üçgeninden kurtarılması gereklidir.” dedi.