Şehitler için Cemevlerinde neden devlet töreni düzenlenmiyor?

CHP’li Yılmaz, Alevi inancına sahip şehit asker ve polislerin cenaze törenlerinin neden cemevlerinde yapılmadığını Başbakan Yıldırım’a sordu.

23 Ocak 2017 Pazartesi 12:06
Şehitler için Cemevlerinde neden devlet töreni düzenlenmiyor?

Şehit ailelerinin cemevlerinde devlet töreni düzenlenmesine yönelik taleplerinin neden karşılanmadığını soran Yılmaz, “Vatani görevlerine çağırıp, bu görevi onuruyla yerine getirirken hiçbir ayrıma tabi tutulmayan güvenlik görevlilerimize, şehit olduklarında ayrıma tabi tutularak, kendi inançlarına göre defnedilmeyi ya da inanç mekanında devlet töreni yapılmasını çok görmek, hangi hukuki, ahlaki ve vicdani kural ve değerlerle izah edilmektedir?” diye sordu.

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Alevi inancına sahip şehit asker ve polislerin cenaze törenlerinin neden cemevlerinde yapılmadığını Başbakan Binali Yıldırım’a sordu. Alevi ve diğer inançlardan şehit ailelerinden çocuklarının cenaze törenlerinin cami dışında bir ibadethanede yapılması için bugüne kadar kaç talep geldiğini, bu taleplerin neden karşılanmadığını soran Yılmaz, “Vatani görevlerini yerine getirirken hiçbir ayrıma tabi tutulmayan güvenlik görevlilerimize, şehit olduklarında ayrıma tabi tutularak, kendi inançlarına göre defnedilmeyi ya da inanç mekanında devlet töreni yapılmasını çok görmek, hangi hukuki, ahlaki ve vicdani kural ve değerlerle izah edilmektedir?” diye sordu.

“VİCDAN SAHİBİ TÜM YURTTAŞLARI İNCİTİYOR”

Son dönemde artan terör olaylarında şehit olan yurttaşların cenaze törenlerinde sıklıkla tekrarlandığı gibi bazı şehitlerin inançsal aidiyetlerinin göz ardı edildiğini vurgulayan Yılmaz, “Bu anlamda şehit ailelerinin evlatlarının cenaze törenlerinin kendi inançlarının gereği olarak cemevlerinde yapılması yönündeki istemleri karşılık bulmamaktadır. Bu taleplerin karşılanmamasının nedeni olarak devlet erkanının cemevlerinde yapılan törenlere katılmak istemediklerine ilişkin haberler basına yansımıştır. Bu haberlerin başta şehit aileleri olmak üzere vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı fazlasıyla incittiği kamuoyunun malumudur” dedi.

ŞEHİTLERE AYRIM YAPILIYOR

 Yılmaz, Başbakan Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, 9 Ağustos 2012’de Foça’da bombalı saldırıda şehit düşen iki askerden biri olan Özkan Ateşli ile 10 Ağustos 2015 gecesi Şırnak’ta PKK tarafından karakola yapılan saldırıda hayatını kaybeden Barış Aybek’in cenaze törenlerinin cemevinde yapılmak istendiği, ancak “devlet erkanı töreni” gerekçe gösterilerek, camide yapılan törenle defnedildiklerinin basına yansıdığını anımsattı. 24 Ağustos 2015’te Hakkari’deki bombalı saldırıda şehit olan Astsubay Kenan Ceylan’ın ise iki ayrı cenaze töreniyle uğurlandığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

“Ceylan için ilk tören aile ve akrabalarının katılımı ile Zile Cemevi’nde yapılmış, bu törene askeri ve mülki erkan katılmamıştır. Ardından cenaze, askeri ve mülki erkanın katılması için Zile Kaymakamlık binası önüne getirilmiş, burada yapılan törenin ardından defnedilmiştir. Son olarak Diyarbakır’da 16 Ocak 2017’deki hain saldırıda yaşamını yitiren dört polisimizden biri olan Şenali Ocak’ın cenazesini Çiğli Harmandalı’nda oturan ailesi, Küçük Çiğli Cemevi’nden kaldırmak istemiştir. Ancak basına yansıyan iddialara göre, ailenin evine gelen Vali, Kaymakam ve Garnizon Komutanı cenaze için askeri tören düzenleneceğini ve bu nedenle cenazenin Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nden kaldırılacağını belirterek, bu isteğe engel olmuştur. Ocak’ın cenazesi burada yapılan törenin ardından defnedilmiştir.”

CAMİ DIŞINDA CENAZE TÖRENİ İÇİN KAÇ BAŞVURU GELDİ?

 Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı’nın açtığı davayla ilgili başvurusunu değerlendiren Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin, 28 Mayıs 2015 tarihinde oybirliğiyle cemevlerinin ibadethane kapsamında değerlendirilmesine karar verdiğini vurgulayan Yılmaz, “Alevi inançlı yurttaşlarımız ve sünni islam inanç grubu dışındaki başka inanç gruplarına mensup şehitlerimizin cami dışında bir ibadethanede cenaze töreni yapılması konusunda başvuruları olmuş mudur? Olmuşsa bu başvurulara ne yanıt verilmiştir? Eğer bu başvurular reddedilmişse buna gerekçe gösterilen kanuni dayanak nedir?” sorusunu yöneltti.

“DEVLET ERKANI ALEVİ İNANÇ ERKANIYLA NE ZAMAN BARIŞACAK?”

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9’uncu ve 14’üncü maddesindeki düzenlemeler ile bununla uyumlu Yargıtay’ın söz konusu kararının ortada olduğunu ve cemevlerinin “ibadethane” olarak değerlendirildiğinin hukuken karara bağlandığını vurgulayan Yılmaz, önergesinde şu sorulara yer verdi:

“-Alevi inançlı şehit ailelerinin çocuklarının cenaze törenlerini “ibadethanemiz” dedikleri cemevlerinde kendi inanç erkanına göre yapma istekleri bugüne değin neden karşılanmamıştır?

-Bu konuda taleplerin reddini gerektiren yasal bir dayanak yok ise ailelerin taleplerini karşılamayan veya reddeden kamu görevlileri hakkında bugüne değin yasal bir işlem yapılmış mıdır? Aynı şekilde bundan sonra aynı uygulamayı yapacak kamu görevlileri hakkında yasal bir işlem yapılacak mıdır?

-Cenaze töreninin camide yapılması şehitlik mertebesine erişmenin veya şehitlik sıfatını kazanmanın zorunlu bir unsuru mudur?

-Vatani görevlerine çağırıp, bu görevi onuruyla yerine getirirken hiçbir ayrıma tabi tutulmayan güvenlik görevlilerimize, vatan için gözlerini kırpmadan şehit olduklarında ayrıma tabi tutularak, kendi inançlarına göre defnedilmeyi ya da inanç mekanında devlet töreni yapılmasını çok görmek, hangi hukuki, ahlaki ve vicdani kural ve değerlerle izah edilmektedir?

-Devlet erkanı alevi inanç erkanıyla ne zaman tanışacak, ne zaman barışacaktır?”

Son Güncelleme: 23.01.2017 12:47
Anahtar Kelimeler:
Necati Yılmaz
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.