Ders Kitapları Millî Eğitim Tarafından Hazırlanmalı ve Ücretsiz Dağıtılmalıdır
ardı arkası gelmeyen sorunların, velilerden talep edilen ek kaynak kitaplarıyla derinleştiğine değinen Kısacık, “Millî Eğitim Bakanlığımız okullarda yaşanan temizlik ve güvenlik sorunlarını görmezden geldiği gibi velilere ek kaynak kitabı aldırılması sorununu da görmezden geliyor. Sayın Yusuf Tekin açıklamasında, ‘Öğrencilerimize ek kaynak kitap aldırmak zorunlu değildir’, diyor. Konu hakkında bazı il millî eğitim müdürlerimiz de aynı yönde açıklamalarda bulundular. Ancak değişen bir durum yok. Okullardan gelen talepler yüzünden isyan eden velilerin şikayetleri ortada. Velilerimiz, Sayın Tekin’in açıklamalarıyla, okulların talepleri arasında sıkışıp kalmış durumda. Ayrıca bu ek kaynak kitaplarının hiçbirisi Millî Eğitim Bakanlığı yayını değil. Çoğu kurumun ticari amaçla hazırladığı, kontrolden geçmemiş kitapların okullarımıza girmesi eğitim sistemimizin güvenliği ve eğitimde eşitlik açısından önem arz eden konular. İşte bu sebeple verdiğimiz kanun teklifiyle okullarımızda okutulacak tüm basılı ders kitaplarının ve ihtiyaç duyulan ek kaynak kitaplarının tamamının Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanmasını, derin ekonomik kriz karşısında düşük gelirli ailelerin ders kitaplarını teminde zorlanması nedeniyle de yine Millî Eğitim Bakanlığı tarafından çocuklarımıza ücretsiz olarak dağıtılmasını teklif ettik”, sözleriyle iktidardan ve diğer partilerden kanun teklifine destek verilmesi çağrısında bulundu.
Okullarımızda, Eğitimde Eşitsizliğe İzin Veremeyiz
Verdiği kanun teklifiyle, okullarda okutulması gereken ders kitaplarının ve ek kaynak kitapların MEB tarafından hazırlanmasının ve öğrencilere ücretsiz dağıtılmasının eğitimde eşitliğin sağlanması bakımından önemini vurguladı: “Okulların talep ettiği kaynak kitaplara ulaşan ve ulaşamayan öğrencinin aldığı eğitim aynı verimlilikte olmuyor. Bu durum çocuklarımız arasında eğitimde eşitsizliğe sebep oluyor. Devlet okullarında tüm çocuklarımız eşittir ve aynı seviyede eşit eğitim almalıdır. Eşitsizliğe maruz kaldığı bir eğitim sisteminde geleceğimiz, insan kaynağımızın temeli olan çocuklarımızı verimli bir şekilde yetiştirmemiz mümkün değil. Şunu unutmayalım ki! Çocuklarımız, ülkemizin geleceğindeki doktorları, mühendisleri, öğretmenleri, askerleri, kamuda veya özel sektörde yöneticilerimiz olacak. Bu sebeple böyle bir eşitsizliğe ve ülkemizin geleceğini olumsuz yönde etkileyecek bu tür uygulamalara okullarımızda izin veremeyiz.”
Eğitim Sistemi Düzgün Çalışmıyorsa Gelir Ekonomiyi Vurur
Verdiği kanun teklifinin DEVA Partisi’nin eğitim anlayışının bir ürünü olduğunu söyleyen Kısacık, “Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın çok yerinde bir tespiti var: ‘Hukuk, adalet ve eğitim sistemi düzgün çalışmıyorsa, gelir ekonomiyi vurur’. DEVA Partisi olarak eğitimi sadece öğrenci ve tek tip bireyler yetiştirme aracı olarak değil, ülkemizin ekonomik ve toplumsal kalkınmasının olmazsa olmaz unsurlarından birisi olarak kabul ediyoruz. Bu düşünce çerçevesinde ülkemizi çağının gereklerine ayak uyduracak bir eğitim sistemine ulaştırmak istediğimizi, kamuoyuyla paylaştığımız, Yükseköğretim ve Eğitim Eylem Planlarımızla ilan etmiştik. Kanun teklifimiz de bu planlarımız ve eğitimin adaletle ilişkisinden hareketle bu düşüncelerin bir ürünüdür. Kanun teklifimizin içeriğinde ekonomik boyut ağır bassa da hukuk ve adalet yoluyla eğitime ve toplumsal eşitliğe katkı sağlama amacı vardır”, sözleriyle açıklamasını tamamladı.
