Tarımda yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini TBMM gündemine taşıyan Ayhan Barut, "Tarım, bir ülkenin ve o ülkede yaşayan insanların geleceği için hayati derecede önemli bir sektördür. Ulusal egemenlik kadar stratejik öneme sahip tarıma daha çok destek verilmesi, keyfi bir uygulama değil aksine zorunlu olmalıdır. Çünkü tarım; insanların özgürlüğü ve devletlerin bağımsızlığı kadar yaşamsal öneme sahiptir" diye konuştu. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin yanıtlaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi sunan Barut, " 17 yıldır uyguladığı yanlış tarım politikalarıyla tarımda Türkiye'yi adeta ithalat cennetine çeviren AKP Hükümeti, üreticimizi ve köylümüzü perişan etmiştir. Her fırsatta 'yerli ve milli' olduğunu söyleyenler, ülkemizi, Sırbistan'dan et, Bulgaristan'dan saman, Kanada'dan da mercimek ithal eder hale getirmiş, bir anlamıyla tarımsal egemenliğimizi yok etmişlerdir" şeklinde konuştu.
"ÜRETİM VE ÜRETİCİYE DESTEK VERİN"
2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, tarıma gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'i oranında destek verilmesi gerektiğini ancak yasanın uygulanmadığını aktaran Barut, şunları kaydetti:
"Yasa çıktığından bugüne hiçbir zaman bu yüzde 1 oranı tam uygulanmamıştır. En çok bunun yarısını vermişlerdir. Oysa ülkemiz gerçekten cennet gibi bir yer. Toprağımız verimli. Ulusal bir tarım politikasının belirlenmesi, üretim ve üreticinin desteklenmesiyle birlikte sadece Çukurova bile tarımda bizi dünya devi yapabilir. Bu doğrultuda adım atmak yerine, üreticiye katkı sunup destek olmak yerine çözümsüzlükte ısrar ediliyor. Üretim ve üreticilerimiz bağımsızlığımızın güvencesidir. Eğer ülke olarak üretmiyorsak, tüketim toplumu haline gelmişsek bağımsızlıktan söz edebilir miyiz? Ekonomik kurtuluşun yolu tarıma destekten geçiyor. Bu gerçekten hareketle üretim ve üreticiye destek olalım, üretim odaklı politikalarla tarımı şaha kaldıralım."
YANIT BEKLEYEN SORULAR
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut'un, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin yanıtlaması istemiyle TBMM'ye sunduğu önergede şu sorular yer aldı:
1. İktidarın 'Yalnızca ben bilirim ve yaptım oldu' tavrı, tarımımızı içinden çıkılmaz sorunlara boğdu. Tarımın geleceği, üreticimizin refahı, halkımızın yarınları için 'ortak bir akıl' etrafında birleşmeyi düşünüyor musunuz?
2. Tarımın sürüklendiği uçurumdan daha da aşağılara düşmemesi, çiftçimizin borç batağından kurtulması, yerli ve milli üretimin güçlenmesi için ulusal bir tarım politikası izleyecek misiniz?
3. Üreticilerimize, hayvancılıktan arıcılığa, besicilikten balıkçılığa her alanda üretimle ilgili kurum, kuruluş, kişi ve kooperatiflere gereken desteği verecek misiniz?
4- 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'ini tarıma destek olarak vermek zorundasınız. Yasanın gereğini yapıp üreticiye destek olacak mısınız?
5- Cumhuriyet tarihinde ilk defa tarım ekim alanları 20 milyon hektarın altına düştü. Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi olan ülkemizi, yeniden eski günlerine kavuşması için gerekli bakış açısı ve uygulanacak bir stratejiye sahip misiniz?
