CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, son günlerde Çaykur’un satılmadığı lakin borç karşılığı rehin verildiği bilgisi üzerine Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması talebiyle verdiği yazılı soru önergesiyle; "Türkiye Varlık Fonu aracılığıyla Çaykur'un herhangi bir hissesi yabancı bir firma ya da kuruluşa, herhangi bir borç, kredilendirme veya yatırım karşılığında, rehin/ipotek/teminat olarak verilmiş ya da gösterilmiş midir?" diye sordu.
Verdiği 9 soruluk önergede çay üreticilerinin sıkıntılarına da değinen Hakverdi, Çaykur üzerinde oynanan oyunların peşini bırakmayacağını ve Çay üreticlerinin her zaman yanında olacaklarını bildirdi. Hakverdi'nin önergesi şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Kısa adı Çaykur olan ve merkezi Rize'de bulunan, kurulduğu 1971'den itibaren Türk çayı ve üreticisinin güvencesi, Doğu Karadeniz Bölgesi ekonomisinin lokomotifi olan, yaklaşık 780 bin dekar kayıtlı alanda 210 bine yakın kayıtlı üreticisi olan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü;
Çaykur verilerine göre, 45 Yaş Çay İşleme Fabrikası, 1 Çay Paketleme Fabrikası, 2 Pazarlama ve Üretim Bölge Müdürlüğü, 7 Pazarlama Bölge Müdürlüğü, Anatamir Fabrikası, Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 16.500 çalışanı ve 6.600 ton/gün yaş çay işleme kapasitesi ile Türkiye çay sektörünün en büyük ve lider kuruluşudur.
Bölgede üretilen yaş çay ürününün yıllara göre değişmekle birlikte yaklaşık %55-60'ı Çaykur tarafından satın alınmaktadır. Çaykur'un yurt içi kuru çay piyasasındaki pazar payı ise yaklaşık %60-65'tir.
Bilindiği üzere, böylesine önemli ve etkili bir yapıya sahip Çaykur, ülkemizdeki hain 15 Temmuz FETÖ/PDY darbe girişimi sonrasında oluşturulan OHAL ve sonrasında çıkartılan KHK'lar çerçevesinde kurulan Türkiye Varlık Fonu A.Ş.'ye, sorgusuz sualsiz, üretici-tüketici ve çalışanlarından habersiz devredilmiştir.
Bu yetmezmiş gibi Ülkemizde yaşanan son siyasi ve ekonomik gelişmelerle önce Çaykur'un Katarlılara satıldığı, ardından Çaykur'un yüzde 65-70'lik varlığının/hissesinin 650 milyon dolarlık borç karşılığı Katar menşeli bir finans kuruluşuna teminat gösterildiği-rehnedildiği veya ipotek karşılığı bırakıldığı gibi iddialar kamuoyu gündemine oturdu, bazı basın-yayın kuruluşlarının haberlerine konu oldu. Bu çerçevede;
1- Çaykur, Katarlı veya herhangi bir yabancı ülke menşeli bir firmaya ya da kuruluşa satılmış mıdır?
2- Türkiye Varlık Fonu aracılığıyla Çaykur'un herhangi bir hissesi yabancı bir firma ya da kuruluşa, herhangi bir borç, kredilendirme veya yatırım karşılığında, rehin/ipotek/teminat olarak verilmiş ya da gösterilmiş midir?
3- Çaykur satılmış ise bu satış rakamı ne kadardır? Satılmamış teminat olarak gösterilmişse bu teminat ne kadardır, karşılığında ne kadar hisse veya Çaykur varlığı gösterilmiştir?
4- Böyle bir durum söz konusu olduğunda yasa gereği bir Kamu İktisadı Kuruluşu olan Çaykur'un yönetimi ve idari kısmının yapısı nasıl şekillenecek, çoğunluğu aynı zamanda üreticisi ve tüketicisi de olan çalışanlarının hakları ve çalışma konumu ne olacaktır?
5- Yine böyle bir satış veya rehin gösterme durumunda bölgede yaş çay üretiminden geçimini sağlayan yaş çay üreticilerinin güvencesi ve teminatı ne şekilde sağlanacak; Devlet yasalarla teminat altına alınan çaydaki güvencesini ortadan kaldıracak mıdır?
6- Bu durum karşısında, yaş çaydaki budama projesi ve destekleme çalışmaları ile organik üretim çalışmaları ne şekilde etkilenecek, ortadan kaldırılacak mıdır?
7- Taban veya tavan fiyat uygulanmayan yaş çay alımında fiyat belirlemesi neye göre, nasıl belirlenecek, ödemeler nasıl yapılacak, bu yılki yaş çay fiyatı ne olacaktır?
8- Yaş çay üreticileri, kurum çalışanları ile birlikte kamuoyunun da günlerce endişe ve merakla beklediği bu durumu açıklığa kavuşturacak net ve bilgilendirici açıklamaları Çaykur mu, bağlı olduğu Türkiye Varlık Fonu mu, ilgili Bakanlık mı yapacaktır?
9- Varlık fonuna devredilen diğer kuruluşlardan hangileri rehin olarak verilmiştir? Çaykur’un piyasa değeri ne kadardır?"