AKDENİZ İSTİLA ALTINDA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Küresel ısınma nedeniyle Okyanus’ta yaşayan deniz canlılarının Akdeniz’e geldiği ve burada yerli canlı türlerinin azalmasına neden olduğu” yönündeki iddialar soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi. 

TEDBİR ALINIYOR MU?

Gürer, bu iddiaların doğru olup olmadığının açıklanmasını istediği soru önergesinde ayrıca, “Bakanlığınızca bu iddialar üzerine bir araştırma yapılmış mıdır? Süveyş Kanalı, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’ndan Akdeniz’e gelen deniz canlılarının balıkçılığa, turizme ve insan sağlığına etkileri araştırılmış mıdır? Bakanlığınızca bu sorunlarla ilgili ne gibi tedbirler alınmıştır?” şeklinde sorular yöneltti. 

PAKDEMİRLİ, İDDİALARI DOĞRULADI

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine yanıt veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri sonucu deniz suyu sıcaklığındaki ve su parametrelerindeki değişiklikler nedeniyle İndo-Pasifik kökenli birçok türün Akdeniz'e geçiş yaptığını açıkladı. 

YABANCI TÜRLERİN BAZILARI AKDENİZ’DE ÜSTÜNLÜK SAĞLADI

Söz konusu yabancı türlerden bazılarının yerel türler üzerinde rekabet üstünlüğü sağladığını anlatan Bakan Pakdemirli, “Bazılarının sadece varlığının rahatsız edici olduğu ve bazılarının ise ekonomik açıdan fayda sağladığı bilinmektedir” dedi.

ÇALIŞMA BAŞLATILDI

Konuyu yakından takip ettiklerini ifade eden Bakan Pakdemirli, “Denizlerimizdeki ekosistemlere, biyolojik çeşitliliğe, balıkçılık ekonomisine ve insan sağlığına zarar vereceği öngörülen türler ile ilgili yasak/sınırlamalar uygulanmakta, bilimsel araştırmalar yürütülmekte, türleri baskı altına alacak av stratejileri planlanmakta ve gerekli mevzuat çalışmaları yürütülmektedir” diye konuştu. 

Bakan Pakdemirli, ayrıca avcılık istatistiklerinden Akdeniz'deki yerel ekonomik türlerin toplam biyokütle verilerinin takip edildiğini belirterek, “ 2015 yılından itibaren bir düşüşün olmadığı aksine 2015 yılı verisiyle kıyaslandığında son yıllardaki üretimde yaklaşık % 37 lik bir artış olduğu gözlemlenmektedir” açıklamasında bulundu.

EN TEHKELİ TÜRLER BALON BALIKLARI

Pek çok ülkede olduğu gibi Ülkemiz denizlerini de tehdit eden istilacı yabancı türlerle ilgili olarak projeler ve çalışmalar yürüttüklerini anlatan Bakan Pakdemirli, “Bu kapsamda, balon balığı ve aslan balığının kıyılarımızdaki dağılımlarının belirlenmesi, üreme ve beslenme özellikleri ile ilgili tahminlerde bulunma, ileride yapılacak ekolojik ya da balıkçılık ile ilgili araştırmalara referans olabilmesi için "Balon Balığının Ülkemiz Kıyılarında Yayılım Alanları, Biyolojisi ve Tetrodotoksin Düzeylerinin Belirlenmesi, Olası Mücadele Yöntemlerinin Araştırılması ve Aslan Balığının Ege Denizi ve Akdeniz’de Yayılım Alanlarının Belirlenmesi Projesi" yürütülmekte olup, ayrıca önemli denizel biyoçeşitlilik alanlarında istilacı yabancı türler belirlenerek etkilerinin azaltılması veya yok edilmesi, doğal türler ve habitatlar üzerinde baskı olmaktan çıkarılması ve izlenmesi amacıyla da “Önemli Denizel Biyoçeşitlilik Alanlarında istilacı Yabancı Türlerin Oluşturduğu Tehditlerin Değerlendirilmesi Projesi” yürütülmeye başlatılmıştır” diye konuştu.

Bakan Pakdemirli, “Ülkemiz denizlerindeki yabancı istilacı türler arasında yer alan balon balığı, bünyesinde bulundurduğu denizel Toksin Tetradoksin (TTX) nedeniyle tüketilemeyen, biyo-çeşitlilik ve sosyo-ekonomik açıdan en zararlı türlerden birisidir. Bu yüzden istilacı balon balıklarının tüketimde kullanılmaması için karaya çıkartılmasına, yakalanmasına yönelik kurallar günün şartlarına göre güncellenmekte ve değiştirilmektedir. Balon balığının ekosistemdeki yoğunluğunu ve stoğa katılımını azaltmak için üzerinde av baskısı oluşturmak amacıyla, Bakanlığımızca balıkçıların teşvik edilmesi planlanmaktadır. Ayrıca, avlanan balon balıklarının ilaç, deri, tekstil gibi sanayi kollarında değerlendirilerek ekonomiye kazandırılması yönünde çalışmalar da özel sektör tarafından yürütülmesi için desteklenmektedir. Bu kapsamda balıkçılara verilecek desteklemeye ilişkin mevzuat çalışmalarına devam edilmektedir” ifadelerini kullandı. 

ASLAN BALIKLARINA DOKUNMAYIN

Ülkemiz kıyılarında yayılım gösteren diğer bir yabancı istilacı tür olan aslan balıklarının ise balon balığının aksine tüketilebilen bir tür olduğuna dikkat çeken Pakdemirli, “ Bu türün yüzgecindeki sert ışınlar, barındırdığı toksin dolayısıyla, temas edilmesi durumunda şiddetli ağrılara ve lezyonlara neden olmaktadır. Ancak yüzgeçler kesilerek balıktan ayrıldığında herhangi bir risk teşkil etmemektedir. Son derece lezzetli olan bu türün tüketilmesi hem ekosisteme hem de bütçeye fayda sağlayacağından, bilimsel araştırmalarımıza ilaveten Bakanlığımızca bilimsel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla tüketime kazandırma etkinlikleri düzenlemekte, balığın restoranlarda ve mutfaklarda yerini alması için çalışmalar yürütülmektedir” dedi. 

GÜRER: “TEDBİRLER SORUNUN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK OLMALI”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  küresel ısınmanın doğada farklı etkilerinin görüldüğünü belirterek bunun sonucunda denizde bulunan canlı türlerinde de değişimler gözlendiğini  belirtti. Gürer, “İnsanlığın geleceği açısından olası sorunların öngörülüp tedbirlerin artırılması önemlidir.” dedi