SAĞLIK SİSTEMİNİN EN DEZAVANTAJLI KESİMLERİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çok sayıda kategoride istihdam sağlanan sağlık sisteminde en dezavantajlı kesimin ebe, hemşire, ATT ve sağlık memuru statüsünde görev yapan ama kamu personel olmayan Aile Sağlığı Çalışanlar olduğunu belirtti.
SÖZLEŞMELİ SAĞLIK ÇALIŞANLARI
2004 yılında yürürlüğe giren ile Hekimliği Kanunu ile Aile Sağlığı Merkezlerinin kurulduğunu anımsatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu kapsamda kamu görevlisi olmayan ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve sağlık memurlarının da sözleşmeli olarak aile sağlığı çalışanı olabildiklerini belirtti.
KAMU DIŞI ÇALIŞAN AİLE SAĞLIĞI PERSONELİNİN MAĞDURİYETİ
Aile sağlığı çalışanlarının, 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu'na tabi olarak hizmet verdiğini ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Aile sağlığı çalışanlarının, kamu personeli olarak nitelendirildiğini, kamu kurumunda çalıştıkları halde kamu dışı çalışan olarak sınıflandırıldığını anlattı.
"Kamu dışı çalışan" olarak nitelendirilen aile sağlığı çalışanlarının, kendilerine nöbet, eğitim gibi durumlarda kamu kuralları uygulandığını ve kamu kurumlarında çalışan sağlık görevlileri ile eşit iş, sorumluluk ve görevleri yaptıklarını anlatan Gürer buna rağmen pek çok haktan mahrum olmaları sebebiyle sorun yaşadıklarını ifade etti.
TAYİN HAKLARI BİLE YOK
Kamu dışı çalışan olarak sınıflandırılan aile sağlığı çalışanlarının mağdur olmalarına neden olan maddeleri de sıralayan Gürer, bunların mazeret tayini haklarının olmadığını, doğum sonrası ücretsiz izne ayrılamadıklarını, askerlik sonrası geri dönüş haklarının bulunmadığını, kıdem, ihbar ve iş sonrası tazminat haklarının olmadığını söyledi.
İş güvencesi olmayan kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının hastalık izni hakkının kısıtlandığını, izinli olduğu günlerde de ücret kesintisi uygulandığını anlatan Gürer, çalışanların mağdur eden bu sistemin en çok tek hekimli Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışanları etkilediğini vurguladı.
İŞ GÜVENCESİNDEN YOKSUNLAR
Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının en önemli sorununun iş güvencesi olduğuna değinen CHP Milletvekili Gürer, “Ülke geneli sayıları yaklaşık 4000 kişi olan, Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çok Önemli bir yükü sırtlanan Kamu Dışı Aile Sağlığı Çalışanları, başta filyasyon kişi tespit sonrası tüm aşamalarda verilen görevleri, aşılama, gebe ve bebek takipleri olmak üzere birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin büyük bölümünü uygulayan Aile hekimliği hizmetlerinde "personel temininde güçlük çekilen" diye ifade edilen sahanın en zor en ücra noktalarında yaklaşık 10 yıllık özverili ve aralıksız hizmet vermektedir” dedi.
MAĞDURİYET GİDERİLMELİ
Gürer, sağlık hizmetlerinin bir bütün olduğu düşünüldüğünde, personel temininde güçlük çekilen yerlerde istihdam edilen bu fedakâr insanlara insani ve evrensel gerçekler bağlamında asgari yaşam standartları tesis edilmesi ve geleceğe güvenle bakabilmeleri için mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini ifade etti.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Başkanlığına sunduğu Meclis Araştırma Önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının kolunu kanadını kıran ve zorunlu nedenler söz konusu olsa bile çalışanı yerinden hareket edemez hale getiren bu uygulamanın sonlandırılarak; sağlık bakanlığı diğer sözleşmeli personeller süresiz 4b ve vekil ebeler ile birlikte bakanlığımızın gerçek istihdam modeli 45/A 3+1 istihdam edilerek nitelikli, tecrübeli ve dünyanın parmakla gösterdiği sağlık ordumuza hak ettikleri değer verilmedir.
Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının özlük haklarında iyileştirme yapılması, geleceğin inşasında Önemli bir unsur olan sağlık ordumuzun mücadelesini güçlendirecek ve adaleti tesis edecektir. Konunun Meclis araştırması ile her yönüyle incelenmesi için Meclis araştırması ile yapılacakların belirlenmesi önemli olacaktır.”