Beştaş'ın, Hükümetin belediye başkanları, eş genel başkanlar ve milletvekillerinin gözaltına alınmasına dair haberleri kamuoyundan gizleme yönteminin nedenlerine dair Başbakana sorulmak üzere Meclis Başkanlığı'na sunmuş olduğumuz soru önergesi şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Binali YILDIRIM tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğü ’nün 96 ile 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Kamuoyuna da yansıdığı üzere, Halkların Demokratik Partisi Ağrı Milletvekilimiz Dirayet Taşdemir ve Antep Milletvekilimiz Mahmut Toğrul, 26 Ekim 2015 tarihinde Diyarbakır Belediye eş başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı başta olmak üzere çok sayıda HDP ve DBP’linin gözaltına alındığı gün gerçekleşen internet kesintileri ile ilgili Antep ve Ağrı Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunmuştu. Nitekim söz konusu tarihte Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu Başkanlığı, Erişim Sağlayıcıları Birliği, Türk Telekom, Türksat, Vodafone, Turkcell, D-Smart, Türknet, Digiturk ve diğer hizmet sağlayıcılar; internete erişimin ve haberleşmenin engellenmesi, bilişim sisteminin erişilmez kılınması ve kamu hizmeti teşkil eden bu hizmetlerin nefret ve ayrımcılık saikiyle, belli bir siyasi düşünce, dil, ırk ve benzeri ayrım gözetilerek toplumun belli bir kısmına sunulmaması eylemlerini gerçekleştirerek, siyasi faaliyetleri ve kamu hizmetlerinin sunulmasını engellemiş bulunmakta idi. 26 Ekim’deki bölgesel kesintiyle ilgili, talep edilmesine rağmen hükümetten ya da kurumlardan herhangi bir açıklama gelmemişti.
Savcılık tarafından suç duyurusu başvurusuna kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olup kararda “kesintilerin Başbakanlık emriyle, Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında, milli güvenliğin korunması gerekçesiyle yapıldığı” ifade edilmiştir. Bu kararın gerekçesi de “sosyal medyada vatandaşların suç işlemeye teşvik edilmesine, halkı kin ve düşmanlığa tahrik edilmesine yönelik yayın yapılması” olarak ifade edilmiştir.
Yine izaha muhtaç ve dikkat çekici olan bir diğer gelişme de parti eş genel başkanlarımız ile milletvekillerimizin gözaltına alınmış olduğu 4 Kasım 2016 tarihinde yaşanmış olup o gün tüm Türkiye genelinde sabah saatlerinden itibaren internet erişiminin kapatılmıştır. Beş gün süren bu kesintide sadece sosyal medya hesapları değil WhatsApp gibi yaygın iletişim kanalları da tüm ülke genelinde engellenmiş ve haberleşmeler kısıtlanmıştır. Bu bağlamda;
1-) HDP başta olmak üzere muhalif kesimlere yönelik yapılan gözaltı operasyonları ile birlikte internetin durdurulması talimatının eşzamanlı olarak verilme sebebi nedir? Gözaltı operasyonları ile internetin kesilmesi talimatları birlikte mi verilmektedir?
2-) 4 Kasım gecesinden itibaren 5 gün süre ile internetin kesilme gerekçesi nedir?
3-) İnternet kesilerek ve watsapp gibi iletişim kanalları dahi kilitlenerek halkın bu operasyonu protesto etmesi mi engellenmek istenmiştir?
4-) İnternetin kesilmesi bir tür darbe yöntemi olup 26 Ekim ve 4 Kasım gecesi yaşananlar darbe midir?
5-) Milletvekillerinin gözaltı süreci ile birlikte verilen internet kesintisi kararı; gözaltı ve tutuklamaların hukuka aykırı oluşundan mı kaynaklıdır? Hukuka uygun bir girişimin yaygınlaşmasının sağlanması yerine tersi bir süreç işletilmesinin sebebi bu durumun hukuka uygunluğundan şüphe edilmesi midir?
6-) 15 Temmuz darbe girişiminde dahi internet durdurulmamış ve halkın haber alma hakkı engellenmemişken tutuklama ve gözaltı operasyonlarına yönelik girişimlerde Anayasal güvence altına olan bu hakkın engellenmesi dayanağını nereden almaktadır?
7-) Hükümetin internet kesintisine bir çare olarak başvurmuş olması halkın haklı tepkisine alınan bir önlem midir?"