GERÇEK MUHABİR / ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, Türkiye’nin ilk feministleri arasında olan Ermeni yazar ve düşünürleri olan Elbis Gesaratsyan, Sırpuhi Düsap, Zabel Asadur, Zabel Yesayan ve Hayganuş Mark'ı TBMM Genel Kurulu’nda andı.

Doğan, TBMM Genel Kurulu’nda kadına yönelik şiddete yeni düzenlemeler getiren kanun teklifi üzerinde konuştu.

8 Mart vesilesiyle kadın haklarına ilişkin çok şey söylenmesine karşın sorunun halen devam ettiğini belirten Doğan, “Demek ki doğru bir tartışma yürütmüyoruz ya da söylenen sözler samimiyetten uzak ve aslında gündemi geçiştirmek için söyleniyor” dedi.

"HALİDE EDİP’İ ANARKEN ZABEL YESAYAN’I YOK SAYMAK"

Türkiye’de kadın hakları mücadelesi tarihi yazılırken ötekilerin ve azınlıkların unutulduğunu kaydeden Doğan, “Halide Edip, tabiatıyla, saygıyla anılırken, onun dönemdaşı, mektuplaştığı Zabel Yesayan yok sayıldı. Değerli Sabiha Sertel bu ülkenin feminizm tarihinde haklı olarak çok önemli bir yerde dururken, yine çağdaşı Elbis Gesaratsyan akıllara bile gelmedi. Ya da kadınların seçme ve seçilme hakkı için mücadele eden ve benim de saygıyla andığım Nezihe Muhiddin'in feminizm tarihi yazarken aynı yıllarda mevkidaşı, on dört yıl boyunca kesintisiz olarak bir kadın dergisi çıkaran Hayganuş Mark hiç hatırlanmadı” diye konuştu.

"BİR ADALET FERYADI"

CHP’li Doğan, Ermeni feminist yazar, düşünür, aktivistleri olan Elbis Gesaratsyan, Sırpuhi Düsap, Zabel Asadur, Zabel Yesayan ve Hayganuş Mark'ı tanıtmak istediğini belirterek, bu kadınların yaşamlarının anlatıldığı “Bir Adalet Feryadı” adlı kitabı gösterdi.

Doğan, kitabın Osmanlı toplumundaki kadın hakları mücadelesi açısından da çok değerli bir kaynak olduğunu belirterek kitaba konu edilen kadınların yaşam öykülerini de Genel Kurul’da anlattı.

Kadınların haklarını ancak demokratik ve çoğulcu sistemlerde arayabileceklerini vurgulayan Doğan, şöyle devam etti:

16 NİSAN’DA HAYIR

“Bundan dolayı, kadın hakları mücadelesi aynı zamanda bir demokratikleşme mücadelesidir. İnanıyorum ki başındaki örtüsü, mini eteği, dini, etnik kimliği ve dili nedeniyle ayrımcılığa uğrayan, öldürülen, aşağılanan, eşit vatandaşlık mücadelesi veren tüm kadınların adalet feryadı ‘hayır’ sesleriyle 16 Nisanda sandıklarda demokrasiyle taçlanacak.