“Türkiye Avrupa’ya Açılan Bir Hub Olabilir”
CHP’li Adıgüzel, Komisyon toplantısında şu ifadelere yer verdi:
“Espor milyonlarca dolarlık geliri ile kendi ekosistemini oluşturmuş durumda. Özellikle de pandemi süreciyle insanların eve kapanması ile birlikte bu sektöre ilginin arttığını, hem gelirler de hem de izleyici sayısında büyük bir artış yaşandığını biliniyoruz. Türkiye’de de sektöre yönelik bir farkındalık olmakla, birtakım çalışmalar yürütülmekle birlikte, bu çalışmaların yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Burası birkaç boyutta ele alınması, düzenlenmesi gereken bir alan. Örneğin; geçtiğimiz haftalarda hem Espor kulüp yöneticileriyle, hem de Espor medyası temsilcileri ile bir araya geldik. Bu toplantıda özellikle birkaç konuya dikkat çektiler. Öncelikle Türkiye’deki altyapı sorunlarından onlar da şikayetçi. Özellikle internet altyapısının pandemi ile birlikte ayyuka çıktığını belirtiyorlar. Yine hukuki finansal problemlerin başında, e-spor özelinde bir yasa gerekliliğine vurgu yapıyorlar çünkü Türkiye’de henüz Espor açısından kapsamlı yasal bir düzenleme mevcut değil. Evet, bir federasyon var. Ancak ekonomik boyutu ve hukuki boyutu ele alan bir düzenleme yok ve bu yasal boşluğun bir an önce giderilmesi gerekiyor. Başka bir konu. Finansal açıdan bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Özellikle sponsor kalemlerinin sınırlı olması, yayın hakları gelirlerinin olmaması, vergi külfeti dile getirilen sorunlar arasında. Öte yandan bu alanda, bizi gururlandıran oyuncularımız var. Ancak bu oyuncular özellikle uluslararası turnuvalarda vize almak, sponsor bulmak konusunda sıkıntılar yaşadıklarını söylüyorlar. Bu oyuncular Türkiye’yi temsil ediyorlar ama baktığınız zaman bunlar doğru düzgün bir regülasyona tabi değiller. Bu oyuncuların desteklenmesi, yetenek havuzu oluşturulması konusunda adımlar atılması gerekiyor. Eğer bunları başarabilirsek Türkiye özellikle oyun sektöründe Avrupa’ya açılan bir ‘hub’ olabilir.”
“Türkiye’de Bilgisayar Sahibi Olmak Artık Lüks”
Öte yandan, Türkiye’deki internet ve bilgisayar, tablet gibi cihazlar üzerindeki adaletsiz vergi yükünün Komisyon gündemine alınması gerektiğine değinen Adıgüzel, “Bugün artık tüm dünyada internet artık temel bir ihtiyaç olarak görülüyor. Ancak biz dijitalleşme çağında halen bunun idrakine varabilmiş değiliz. Türkiye’de internet altyapısı ve özellikle cihazlara erişim noktasında, vergi yükünü ele alacak kapsamlı bir düzenlemeye ihtiyaç var. Artık Türkiye’de bilgisayar sahibi olmak bir lüks. Gençler, sosyal medyada artık bilgisayar almanın mümkün olmadığından bahsediyor, ‘Bilgisayar sahibi olmak için 36 ay vadeyle tüketici kredisine başvuruyoruz’ diye isyan ediyor. Bir cep telefonu ya da bir bilgisayar alacak diye gençleri banka kuyruğuna sokuyoruz. Ne alacak? Bir cep telefonu ya da bir bilgisayar alacak” ifadelerini kullandı.
“Öğrencilerin Yalnızca Yüzde 40’ı PC Ya da Tabletten Dersleri Takip Etmiş”
Öte yandan, Adıgüzel Türkiye’deki bilgisayar sahiplik oranlarına ilişkin şu verileri paylaştı:
TUİK’in verilerine göre, hanelerdeki masaüstü bilgisayar sahiplik oranı yüzde 17,6; taşınabilir bilgisayar, tablet vb. cihaz sahiplik oranı ise yüzde 48,7.
Türkiye, OECD’nin bilgisayarı olan öğrenci sıralamasında 77 ülke arasında 64’üncü sırada. Uzaktan eğitim verileri de Türkiye’deki bilgisayar sahiplik oranının düşüklüğünü destekler nitelikte. Şöyle ki MEB’in verilerine göre, 23 Mart 2020 – 7 Mayıs 2021 tarihlerini kapsayan dönemde, öğrencilerin yalnızca yüzde 40’ı dersleri PC ya da tabletten takip edebilmiş.