Çiftçi borçlarını TBMM gündemine taşıdı

CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, yazılı bir soru önergesiyle çiftçi borçlarını TBMM gündemine taşıdı... Önergesinde tarım sektörünün ülke ekonomisi açısından önemine değinen Durmaz,  bu sektörün desteklenmesinin ülke ekonomisine büyük katkı sunacağını, üretimin hızla artacağını söyledi. 

10 Şubat 2017 Cuma 13:31
Çiftçi borçlarını TBMM gündemine taşıdı

Sektördeki sıkıntıları gündeme getiren durmaz, en büyük sıkıntının mali destek yapılmaması ve  üreticinin, çiftçinin  bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine borçlanması olduğunu dile getirdi. Durmaz önergesinin devamında şu ifadelere yer verdi; 

"Girdi fiyatlarının çok yüksek olması ve çiftçinin ürettiği ürünün para etmemesi sektörün en temel sorunlarının başında gelmektedir. Ağır girdi maliyeti altında ezilen çiftçi tarlasına gübre, traktörüne mazot alamaz durumdadır. Doğal afetlerden ve yüksek girdi fiyatlarından sürekli etkilenen üretici, ürününü yok pahasına satmak zorunda kalmaktadır. Temel girdiler çiftçiye belirli bir standartta sunulmalı ve bu bir devlet politikası olmalıdır. Aksi takdirde çiftçi üretimden vazgeçecek, verimli topraklarımız kullanılmaz hale gelecektir.

Ülkemizde işsizlik sorunu devam ederken T.C. Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerince verilen yüksek faizli krediler sonucu, her geçen gün daha da fakirleşerek tarımsal faaliyeti terk etmek zorunda kalan çiftçilerimizin de işsizler ordusuna katılmasının önemli ölçüde sosyal bir patlamaya neden olacağı bir gerçektir."

Önergenin tamamı şöyle;  

"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Ülkemiz ekonomisinin lokomotifi tarım sektörüdür. Bu sektörün desteklenmesi, ülkemiz ekonomisinin canlanması, üretimin artması anlamına gelmektedir. Bu sektörde ekonomik sıkıntılarla mücadele eden üreticilerimiz, ayakta kalabilmek ve üretimi sürdürebilmek için bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine borçlanmaktadırlar.  

Girdi fiyatlarının çok yüksek olması ve çiftçinin ürettiği ürünün para etmemesi sektörün en temel sorunlarının başında gelmektedir. Ağır girdi maliyeti altında ezilen çiftçi tarlasına gübre, traktörüne mazot alamaz durumdadır. Doğal afetlerden ve yüksek girdi fiyatlarından sürekli etkilenen üretici, ürününü yok pahasına satmak zorunda kalmaktadır. Temel girdiler çiftçiye belirli bir standartta sunulmalı ve bu bir devlet politikası olmalıdır. Aksi takdirde çiftçi üretimden vazgeçecek, verimli topraklarımız kullanılmaz hale gelecektir.

Ülkemizde işsizlik sorunu devam ederken T.C. Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerince verilen yüksek faizli krediler sonucu, her geçen gün daha da fakirleşerek tarımsal faaliyeti terk etmek zorunda kalan çiftçilerimizin de işsizler ordusuna katılmasının önemli ölçüde sosyal bir patlamaya neden olacağı bir gerçektir.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın yapmış olduğu açıklamaya göre: “Tarıma verilen desteğin 3,1 milyar TL olduğu 2004 yılında bankalar tarafından sektöre sağlanan nakdi kredi miktarı 5,3 milyar TL iken, 2016 yılında tarım sektörüne verilen destek 11,5 milyar TL'ye kredi miktarı da çok hızlı bir artış ile 71,6 milyar TL'ye ulaşmıştır. 2004 – 2016 yıllarını kapsayan süreçte tarıma sağlanan destek sadece 3,7 kat artarken, bankaların verdiği nakdi kredi 13,5 kat, takibe düşen kredi miktarı ise 9 kat artış göstermiştir.”

Tarımsal desteklerin yeterli olmayışı kredi hacimlerini yükseltmekte bu da çiftçiyi borç batağına sürüklemektedir. Borç batağındaki çiftçi üretim yapamaz hale gelmiş, tarım arazileri hızla el değiştirmeye başlamıştır. Nakdi kredilerin kamu bankalarındaki geri dönüş oranları yüksek olduğundan çiftçinin özel yerli bankalara ve yabancı bankalara başvuru oranı artmaktadır. Özetle üreticilerimiz ektikleri ürünlerden kazanç sağlayamamakta dolayısıyla ağır bir borç yükünün altında ezilmektedirler. Bu nedenle;

1-      Tarımsal kredi almak suretiyle borçlanan toplam çiftçi sayısı kaçtır?

2-      Kredi borçları sebebiyle mülküne haciz gelen çiftçi sayısı kaçtır? Bu sayı, oransal olarak, son 10 yıllık zaman diliminde nasıl bir seyir izlemiştir?

3-      Özel ve kamu bankalarına ve tarım kredi kooperatifine borçlu çiftçi sayısı kaçtır?

4-      Çiftçilerin toplam borç miktarı ne kadardır?

5-      Kredi borcunu ödeyemeyen çiftçinin borçlarını ertelemeyi düşünüyor musunuz?

6-      Kamu ve özel bankalara borcunu ödeyemeyen çiftçinin, esnaf ve vatandaşların ne kadarının toprakları bankalara gitmiştir? İpotekli tarımsal arazi miktarı kaçtır?

7-      Çiftçinin ve köylünün borç yükü altında, ekonomik sıkıntı içinde olduğuna dikkat çekerek, tarım sektörüne yönelik kapsamlı bir üretim desteği planlaması yapmayı düşünüyor musunuz?

8-      Elektrik faturasını ödeyemeyen çiftçinin elektriği kesilmekte ve haftalarca sulama yapılamamaktadır. Bu anlamda tarımsal sulamadan kaynaklanan elektrik borçlarının yapılandırılması için girişimde bulunacak mısınız?

9-      Tokat ve ilçelerinde tarım arazilerini korumak, üretimi arttırmak için çalışmalarınız nelerdir? Önümüzdeki süreçte bölgesel ölçekte bir planlama söz konusu mudur?

10-  Tokat özelinde kredi borcu olan çiftçi sayısı kaçtır? Bu sayının ülke genelindeki borçlu çiftçi sayısına göre oranı nedir? Borçların uzun vadeli yapılandırılması hakkında bir çalışmanız var mıdır?

11-   Haciz tehdidiyle karşı karşıya kalan çiftçinin yabancı bankalara olan borcu ne kadardır? Özel bankalara ipotekli tarla ve arazilerin sayısı nedir?

12-   Üreticilerin, gübre ve tohum için tefecilere borçlandığı doğru mudur? Üreticinin borçlanmayla üretim yapmaya çalışması doğru mudur?

13-  Bu konuda üreticiye destek sunmayı, borçları yapılandırmayı ya da ertelemeyi düşünüyor musunuz?

14-  Borçlu üretici için devlet hibe destekleri vermeyi düşünüyor musunuz? 

15-  Bankaların çiftçi kayıt sistemindeki bilgileri elde ettiği doğru mudur? Çiftçi kayıt sistemi nasıl tutulmaktadır? Güvenliği hangi kurumlarca denetlenmektedir?"

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.