Tanal ile milletvekili arkadaşlarının TBMM Başkanlığı’na sunduğu Meclis Araştırması önergesinde, Türkiye’de öğretmen atamalarının yetersiz kaldığına, birçok öğretmenin ya özel sektörde çalıştığına ya da işsiz kaldığına dikkat çekildi.
Bu nedenle atanamayan öğretmenlerin öğretmen açığı bulunan okullarda ücretli öğretmenlik yaptığının hatırlatıldığı önergede, “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından atanan ücretli öğretmenler, hastalık ya da doğum iznine ayrılmış öğretmenlerin yerine derse girmektedir. Ancak ücretli öğretmenler, kadrolu öğretmenlerin sahip oldukları haklara sahip olamamaktadır. Ücretli öğretmenler, idarecilik yapamamakta ve hizmet puanları bulunmamaktadır. Öte yandan, yalnızca bir eğitim dönemine mahsus olarak okullarda eğitim vermekte ve kalıcı istihdam güvencesinden yararlanamamaktadırlar” bilgisi aktarıldı.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER HER TÜRLÜ HAKTAN MAHRUM
“Ücretli öğretmenler, asgari ücretin altında maaş almakta ve SGK primleri çalıştıkları gün sayısı üzerinden yatırıldığından emekliliğe hak kazanma yaşları çok yüksek olmaktadır” denilen önergede, şöyle devam edildi:
“Bunun yanında ücretli öğretmenler de kadrolu öğretmenler gibi ders saatlerine ek olarak nöbet tutmalarına, sınıf rehber öğretmenliği yapmalarına ve kulüp faaliyetlerinde bulunmalarına rağmen bunlar için ek ücret almamaktadır. Kadrolu öğretmenler bu gibi faaliyetlerden ek ücret alırken ücretli öğretmenlere herhangi bir ek ücret ödemesi yapılmaması büyük bir adaletsizliğe yol açmaktadır. Ayrıca öğretmenlere verilen kırtasiye yardımı, aile ve çocuk yardımı da ücretli öğretmenlere verilmemektedir. Öğretmen kimliği verilmediğinden ücretli öğretmenler, kadrolu öğretmenlerin yararlandığı sosyal haklardan yararlanamamaktadırlar. Özel eğitim sınıflarında görev alan ücretli öğretmenlerin şartları ve sorumlulukları daha ağır olmasına bu sınıflarda ek derse giren kadrolu öğretmenler normal ek ders ücretinden %25 fazla ücret almasına rağmen özel eğitim sınıfında veya özel eğitim uygulama okullarında ücretli öğretmen olarak çalışan öğretmenler diğer ders ücretleri ile aynı ücreti almaktadır. Bu da eşitliğe aykırı bir durum yaratmaktadır. Yine, kadrolu öğretmenlere verilen banka promosyonu ücretli öğretmenlere verilmemektedir. Kadrolu öğretmenlerin 10 günlük mazeret izni olmasına rağmen ücretli öğretmenlerin mazeret izin hakkı bulunmamaktadır. Yine ücretli öğretmenler, hastalık durumlarında rapor almakta ve ücretlerinden kesinti yapılmaktadır.”
DEPREM TAZMİNATI VERİLMEDİ
CHP’li vekil Mahmut Tanal ve diğer CHP’li vekillerin imzasını taşıyan araştırma önergesinde ayrıca, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinden sonra kadrolu öğretmenlere ve okulda çalışan hizmetlilere ödenen deprem tazminatının, ücretli öğretmenlere ödenmediği aktarılarak, “Ücretli öğretmenler de deprem felaketini yaşamış ve kendilerine tayin hakkı da verilmemiş olduğu halde deprem tazminatından da mahrum bırakılmışlardır” denildi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ORTAYA KONULMALI
Anayasanın “Çalışma hakkı ve ödevi” başlıklı 49. Maddesi ve “Ücrette adalet sağlanması” başlıklı 55. Maddesi ile İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 23. Maddesinin hatırlatıldığı önergede, şunlar kaydedildi: “Anayasamızda ve tarafı bulunduğumuz uluslararası sözleşmelerde, çalışanların yaptıkları işe uygun ücretler almaları gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen ücretli öğretmenler, yaptıkları işin önemi ve ağırlığı karşısında nispeten düşük ücretler ile çalışmaktadırlar. Bu da ücretli öğretmenlerin mağduriyetine yol açarak mesleki motivasyonlarının düşmesine sebep olmaktadır. Ülkemizin geleceği çocuklarımızın geleceğine bağlıdır ve çocuklarımızın geleceği için iyi bir eğitim öğretim ortamının sağlanması önem arz etmektedir.
Bu itibarla, kadrolu öğretmenler ile ücretli öğretmenlere tanınan haklar arasındaki farkların giderilebilmesi yahut en aza indirilebilmesi için çalışma yapılması gerektiği açıktır. Ücretli öğretmenlerin yaşadıkları sorunlara ilişkin olarak, belli bir süre ücretli öğretmenlik yapanlara kadroya geçiş hakkı verilmesi, kalıcı istihdam ve özlük haklarının iyileştirilmesi gibi çözüm yolları düşünülebilir. Ücretli öğretmenlerin yaşamakta olduğu mağduriyetin nedenlerinin araştırılması ve çözüm önerilerinin ortaya konulması amacıyla önergemizin dikkate alınması elzemdir.”