CHP’li Sümer yaptığı yazılı açıklamada, 24 Ocak Elazığ depreminin bir kez daha “deprem öldürmez bina öldürür” gerçeğini hatırlattığını belirtti. Arama kurtarma çalışmalarının bittiğini ve artık herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanının geldiğini kaydeden Sümer, bugüne kadar yapılan uyarıların yeteri kadar dikkate alınmadığını ifade etti.
CEYHAN DEPREMİ HATIRLATMASI
Sümer, Adana’nın da çevresiyle birlikte deprem kuşağında yer aldığını anımsatarak “Nitekim 1998 Ceyhan depreminde 145 kişi yaşamını kaybetmişti. Allah korusun olası bir deprem, nüfusu 2 buçuk milyona yaklaşan Adana’da daha büyük bir felakete yol açar” uyarısında bulundu.
Kaçak yapılara ruhsat veren imar affıyla birlikte tüm Türkiye’de olduğu gibi Adana’da da yapı stoku iyice bilinmez bir hal aldığına dikkat çeken Sümer şunları belirtti:
“İnşaat Mühendisleri Odası da Adana’daki yapı stoku incelemelerinin yapılmasını, riskli yapıların güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden yapılması önerisinde bulundu. Bilgi ve birikimleriyle kendilerinin de buna hazır olduklarını bildirdi.
Adana Valiliği, büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle birlikte koordineli bir çalışma yürütmek durumundadır. Geç kalmış bu çalışma bir an önce başlatılmalıdır.”
BAKAN KURUM’A DEPREM SORULARI
Öte yandan Sümer, “imar affıyla” birlikte yapı kayıt belgesi alan binaların depreme dayanıklı olup olmadığını da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a sordu.
Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesi veren Sümer, 2018 yılında çıkarılan imar affıyla birlikte imar düzenine aykırı yapılara depreme dayanıklı olup olmadığına bakılmaksızın yapı kayıt belgesi verildiğini belirterek şu soruları sordu:
-İmar barışı kapsamında bugüne kadar kaç binaya yapı kayıt belgesi tahsis edilmiştir?
-İmar affı için başvuranlardan kaç TL para toplanmıştır?
-Yapı kayıt belgesi alan kaçak ve ruhsatsız binaların depreme dayanıklı olup olmadığına ilişkin elinizde bir envanter var mıdır?