Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu Üyesi Mahir Polat, Eğirdir Gölü ve havzasının yok olma tehlikesini Meclis gündemine taşıdı. Eğirdir Gölü ve havzasının korunması için derhal önlem alınması çağrısı yapan Polat, Meclise araştırma önergesi, Ticaret Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na soru önergeleri verdi.
EĞİRDİR GÖLÜ VE HAVZASI YOK OLACAK!
Eğirdir Gölü’nün doğal güzellikleriyle Türkiye’nin önemli bir değeri ve tabiat varlığı olduğunu belirten CHP’li Polat, “Eğirdir Gölü, yurdumuzun ikinci büyük tatlı su kaynağı ve doğal içme suyu olması, Göller Bölgesi’nde içme suyu, kullanma suyu ve tarım sulamasında kullanılması nedenleriyle stratejik bir öneme sahip. Göldeki balık çeşitlerinden kerevit ve sudak türlerinin neredeyse tamamı yurtdışına ihraç edilmekte, bununla birlikte bölgedeki elma üretimi Türkiye’nin toplam üretiminin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturmaktadır. Göller bölgesinin başkenti ve incisi olarak kabul edilen Eğirdir’in zengin coğrafyasında kuş gözlemciliği, endemik bitki gözlemciliği, foto safari, doğa yürüyüşü, oryantiring, dağcılık, jeep safari, yamaç paraşütçülüğü, su sporları, yayla, kamp-karavan ve av turizmi yapılabilmektedir. Böylesine önemli, verimli ve değerli havza; kontrolsüz ve bilinçsiz olarak tarım arazilerinde vahşi sulama yapılması, denetimsiz olarak açık kanallarla kilometrelerce uzaklığa su taşınması, havzayı besleyen akarsu, dere, çay ve yüzey sularının önüne çok sayıda gölet, baraj ve HES yapılması sebebiyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.
MÜDAHALE VAR DENETİM YOK!
Gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini vurgulayan CHP’li Polat, “Eğirdir Gölü, 1991 yılında ‘içme ve kullanma suyu’ olarak ilan edildi. 2008 yılında Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından gölün maksimum su kotu ile çevrelenen su alanı ‘I. Derece Doğal Sit Alanı’ olarak belirlenmiş, maksimum su kotundan itibaren 300 m’lik bir bant ise “III. Derece Doğal Sit Alanı” olarak kabul edilmiştir. Eğirdir Gölü, ‘A sınıfı Sulak Alan’ listesindedir. 2012 yılında ‘Eğirdir Gölü Özel Hükümleri’ yürürlüğe girdi. 2021 yılının ocak ayında Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Eğirdir Gölü, 1.Derece Doğal Sit Alanı yani ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ olarak ilan ve tescil edildi. Tüm bu yasal düzenlemelere karşın; Eğirdir Gölü havzasında hassas alan sınırlarına müdahale edildiğini, yeterli denetimin yapılmadığını görüyoruz. Gölde müthiş bir su kaybı var, su seviyesindeki azalma yüzde 60’lara ulaşmış durumda. Sular çekildikçe ortaya çıkan çok sayıda su pompaları görülmekte. İçme suyu olarak kullanılan Eğirdir Gölü’nün kalan suyu da kimyasal atıklar sebebiyle hızla kirlenmekte. Doğa ve çevre koruma dernek ve örgütlerinin konu hakkındaki çalışmaları göz ardı edilmekte. Havzanın niteliğini kaybetmesi neticesinde bölgedeki tarım da turizm de canlı yaşamı da doğrudan olumsuz olarak etkilenecek. Bu durumun önüne geçmeliyiz. İklim krizi sebebiyle zaten su kaynaklarının kurumaya başladığı, nem azalmasının yağışların da azalmasına yol açtığı bilim insanları tarafından ortaya konulmakta. Gerekli tedbirler bir an önce alınmazsa Eğirdir Gölü ve havzası yok olacak. Üç milyon yıl önce oluştuğu kabul edilen, tektonik göl olan doğa harikası Eğirdir Gölü'nün ve havzasının yaşatılması ve gelecek kuşaklara korunarak aktarılması bir insanlık görevidir” diye sözlerini tamamladı.