Gürsel Tekin'in verdiği önergede; ''Faaliyete geçtiğinden bu yana çeşitli fiziki koşulları nedeniyle iniş ve uçuş zorluklarıyla
gündemden düşmeyen İstanbul Yeni Havalimanı’nda günlerdir uçakların şiddetli rüzgâr nedeniyle havada tur attığı ve gecikmeli iniş yapmak zorunda kaldığı bildiriliyor. Konuyla ilgili olan tüm bilim insanlarının, meslek odalarının, uzmanların, kurum ve kuruluşların görüşlerinin yeniden alınarak, oluşabilecek risklerin önüne geçilmesi adına gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis Araştırmasının açılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.'' denildi.
Önergede yer alan diğer bilgiler şu şekilde;
''İlgili meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının itirazlarının görmezden gelindiği İstanbul Havalimanı, proje aşamasından bugüne kadar her yönüyle tartışılmaya devam ediyor. Ve yıllar önce yapılan itirazlar birer birer haklı çıkıyor.
Kötü hava koşulları gerekçesiyle havalimanına inemeyen ya da tehlikeli ve gecikmeli olarak inen uçaklar bu tartışmaların odağında yer almaya devam ediyor. Yeni havalimanında uçakların yerde geçirdiği zaman, yani taksi süreleri de yeni bir tartışma konusu haline geldi. Uçaklar ortalama 37 dakika gecikmeli iniş yaparken, kalkışlar da ortalama 47 dakika rötarlı gerçekleşiyor.
“3. Havalimanı Teknik Raporu” isimli belgede, “yılın 107 gününün fırtınalı, 65 gününün ise yoğun bulutlu olduğu ifade ediliyor. Uçakların rüzgâra karşı kalkıp, rüzgâra karşı inmeleri gerektiğini, oysa yeni havalimanındaki pistlerin hâkim rüzgarların yönleri dikkate alınmadan inşa edildiğini ifade ediyor. Üçüncü havalimanının kuzey-güney ve doğu-batı doğrultulu pistlerinin, kentin iki ana rüzgârı olan lodos ve poyrazı yandan aldığın; yandan rüzgâr alan uçakların da yağmurlu ve fırtınalı havalarda inerken türbülans ile savrulmalarının muhtemel olduğunu” ifade ediliyor.
Meslek örgütleri tarafından hazırlanan raporda, rüzgâr nedeniyle uçakların o havalimanına iniş yapamayacağını 5 yıl önce öngörülmüştü. Uçaklar dünyanın en büyüğü yerine Çorlu'ya iniyorsa burada bir sorun var demeliyiz. Uçaklar inemeseydi ve yeterli yakıtları olmasaydı sonuç ne olurdu? Büyük bir felaket!
Meteorolojik durum ortada iken, bu havaalanının uygun olarak çalışabilir olup-olmadığı acilen araştırılmalıdır. Bu nedenle konuyla ilgili olan tüm bilim insanlarının, meslek odalarının, uzmanların, kurum ve kuruluşların görüşlerinin yeniden alınarak, oluşabilecek risklerin önüne geçilmesi adına gerekli önlemlerin alınması amacıyla bir Meclis Araştırmasının açılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
Oluşabilecek risklerin önüne geçilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla, Anayasa’nın 98, İç Tüzüğümüzün 104 ve 105’nci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.''