TBMM Genel Kurulu'nda “Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” üzerine CHP Grubu adına bir konuşma yapan İstanbul Milletvekili Didem Engin, kanun tasarısındaki hataları ve AKP’nin gayri ciddi yaklaşımını örneklerle anlatarak "Güçlü Türkiye’yi bu şekilde mi inşa edeceksiniz? Bu şekilde mi ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline getireceksiniz? Bu şekilde mi ihracatımızı 2023’te 500 milyar dolara çıkartacaksınız? Bu şekilde mi durma noktasına gelen yatırımları canlandıracaksınız?” diyerek eleştirdi.
Engin, “Yorgun, heyecanını ve dinamizmini yitirmiş, halkın gündeminden kopuk bir şekilde sadece başkanlık hırsına odaklanmış, kadroları ülke sorunlarını çözmekte, dünyadaki ekonomik ve teknolojik gelişmeleri kavramakta ve öngörmekte yetersiz bir yönetimle karşı karşıyayız" dedi.
İhracatımızın yıllardır 140-150 milyar dolar bandına sıkışıp kaldığını, ülkemize gelen doğrudan yabancı yatırımların geçen seneye göre neredeyse yarı yarıya azaldığını, doğrudan yatırımların yüzde 44’ünün yabancılara gayrimenkul satışından geldiğini belirterek konuşmasına başlayan Engin, "İstihdam yaratacak yatırımlar her geçen gün azalıyor. Türkiye artık gelişmekte olan ülkeler içinde en riskli 3 ülkeden biri olarak gösteriliyor. Kredi derecelendirme kuruluşları ülkemizin notunu düşürüyor ve artık yatırım yapılabilir bir ülke olarak nitelendirmiyorlar" tepsitini yaptı.
Böyle bir dönemde tek başına ülkemizi yöneten AKP’nin, ekonomik canlanmayı sağlayacak devrim niteliğinde radikal adımlar atması gerektiğini söyleyen Engin, "Tam tersine yorgun, heyecanını ve dinamizmini yitirmiş, halkın gündeminden kopuk bir şekilde sadece başkanlık hırsına odaklanmış, kadroları ülke sorunlarını çözmekte, dünyadaki ekonomik ve teknolojik gelişmeleri kavramakta ve öngörmekte yetersiz bir yönetimle karşı karşıyayız" diyerek sözlerini sürdürdü.
AKP'NİN OLMAZSA OLMAZI: ACELE KAMULAŞTIRMA!
Serbest Bölgeler Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair tasarının da sözde serbest bölgeler için hazırlanmış ancak birbiriyle ilişkisi olmayan birçok konuyu içerdiğini belirten Didem Engin, "Öncelikle içinde rant olan her olayda olduğu gibi AKP’nin acelesi var, yani acele kamulaştırma. AKP’nin kanun tasarılarının olmazsa olmazı ve AKP’nin zihin dünyasının bu tasarıya da yansımış hali. Tasarıda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımına tahsis edilen arazi ve binalar sessiz sedasız acele kamulaştırmaya dâhil ediliyor" diye konuştu.
İlgili düzenlemeye dair hangi kurumların görüşlerinin alınacağı konusunda Ekonomi Bakanlığı’nın ciddi bir ön hazırlık yapmadığını ve AKP grubunun ilgili maddede 3 ayrı değişiklik önergesi hazırlamak durumunda kaldığını söyleyen Engin, Komisyon çalışmaları sırasında AKP grubunun ve Hükümet'in gösterdiği ciddiyetten uzak tutumu örneklerle açıkladı.
AKP'DEN KOPYALA - YAPIŞTIR ÖNERGE SKANDALI!
Ekonomi Bakanlığı’ndan gelen kanun tasarısında “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımına tahsis edilen arazi ve binalar için Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’nın ayrı ayrı görüşü alınır” yazdığını, fakat Komisyon görüşmeleri sırasında AKP grubundan gelen bir önerge ile bu cümlenin çıkartılarak, gerekçe kısmında TSK’ya ait arazilerde bu 2 kurumdan da görüş alınmasına gerek yoktur denildiğini söyleyen Didem Engin, daha bu önerge görüşülmeden beş dakika içerisinde ikinci bir önerge geldiğini, ve bu yeni önergede sadece Milli Savunma Bakanlığı’nın görüşü alınır dendiğini belirtti.
"Fakat gerekçe kısmı, kopyala yapıştır yöntemiyle önceki önergenin aynısı bırakılmıştı. Benim hatayı fark edip, Sayın Bakan’a ve AKP milletvekillerine uyarılarım sonrasında, AKP grubu yanlışı düzeltmek için üçüncü önergeyi hazırlayıp, gerekçeyi yeniden düzenlemek mecburiyetinde kaldı. Bu 3 önergeyi de hazırlayan ülkemizi 14 yıldır tek başına yöneten ve Güçlü Türkiye hedefleyen AKP" diyen Engin, bir kanun hazırlığında yapılmaması gerekenleri göstermesi açısından, bu tasarının gerek hazırlık süreci ve gerekse komisyon tutanaklarının öğrencilere vaka çalışması olarak okutulabileceğini belirtti.
SEKTÖREL TANITIM GRUPLARI GEREKÇESİZ TASFİYE EDİLDİ
İhracatımızı artırmak için kurulan tüm sektörel tanıtım gruplarının tasfiye edilerek yerine “Türkiye Tanıtım Grubu” kurulmasını öngören ve serbest bölgelerle uzaktan yakından alakası olmayan bir düzenlemenin de ani bir önergeyle tasarıya eklendiğini vurgulayan Engin, "Tabiri caizse “şapkadan tavşan çıkarır” gibi 1 cümleyle Türkiye Tanıtım Grubu kuruldu, 1 cümleyle de bütçesi oluşturuldu. Kararın dayanağı olarak ne bir analiz sunuldu, ne ilgili tanıtım gruplarının ve ihracatçıların görüşleri, ne de kuruluş amacını açıklayan tutarlı bir gerekçe. Markalaşma ve tanıtım gibi ihracatımız için son derece önemli olan konuların çok yönlü ele alınıp değerlendirilmesi gerekirken, bu tasarının içine adeta sıkıştırılmış olması, kabul edilemez bir yaklaşımdır" dedi.
"Komisyonun üyesi olarak gerek bu kanun tasarısının ve önergelerin hazırlanışını, gerekse konuların ele alınış biçimini “gayri ciddi” bulduğumu, görüşmeler sırasında birçok kez dile getirmek mecburiyetinde kaldım. Ülkemizin geleceği açısından son derece önemli olan bu konuları biz komisyonda işte bu şekilde müzakere ettik. Varın siz düşünün artık hazırlanan diğer kanunları!" diyen Didem ENGİN, Hükümet'e "Güçlü Türkiye’yi bu şekilde mi inşa edeceksiniz? Bu şekilde mi ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline getireceksiniz? Bu şekilde mi ihracatımızı 2023’te 500 milyar dolara çıkartacaksınız? Bu şekilde mi durma noktasına gelen yatırımları canlandıracaksınız?" sorularıyla tepkisini yöneltti.
KRALIN ÇIPLAK OLDUĞUNU YAKINDA HERKES GÖRECEK!
"Siz ne kadar hayal satmaya çalışırsanız çalışın, Andersen’in Çıplak Kral masalındaki gibi kralın çıplak olduğunu yakında herkes görecek!" diyen Engin, ekonomik sorunlarımızın kapsamlı bir şekilde ele alınıp çözüm üretilmesi gerekirken, Meclis'in gece sabahlara kadar, sadece başkanlık hırsı için çalıştırıldığını belirtti.
"Anayasa değişiklik teklifi üzerine Genel Kurul’da yaptığım konuşmada bu teklifi hangi argümanlarla süslerseniz süsleyin bu yolun diktaya çıktığı gerçeğini değiştiremezsiniz ve güneşi asla balçıkla sıvayamazsınız demiştim. Meclis’ten alelacele geçirdiğiniz teklif, kamuoyunda tartışılmaya başlayınca, süslediğiniz boyalar da birer birer dökülmeye başladı. Teklifin Meclis’te olduğu gibi, kamuoyunda da tartışılmaması için, “hayır” diyenleri şimdi Türkiye’nin her bir köşesinde polisiye önlemlerle susturmaya çalışıyorsunuz. “Hayır” şarkısı söyleyen gençleri gözaltına almaya çalışarak, biber gazı sıkarak, “Hayır” diyen herkese “terörist” yakıştırması yaparak, başkanlık gelmezse ülkenin bölünme riski var diye aba altından sopa göstererek, ülkemizi adeta bir açık hava cezaevine dönüştürerek, binlerce akademisyeni sanatçıyı ihraç edip üniversiteleri boşaltarak, başkanlık gelirse terör biter diyerek, halkımıza referandumda “Evet” dedirtebileceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Tüm bu yaptıklarınız için halkımıza özür borçlusunuz!" diyen Didem ENGİN, Hükümet'in vatandaşlar üzerinde kurmaya çalıştığı baskı ortamını eleştirdi.
AKP'nin her fırsatta halkın en doğru kararı sandıkta vereceğini söylediğini belirten Engin, "Şimdi ise halkımızın teklifinizdeki gerçekleri öğrenmesinden korkmaya başladınız. Evet korkuyorsunuz, çünkü kısa zamanda takkeniz düşecek, halkımızdan oldu bitti ile kaçırmaya çalıştığınız gerçekler de ortaya çıkacaktır" dedi.
EKONOMİK DARBOĞAZI ÖNLEMEK İÇİN HANGİ ÖNLEMLERİ ALMAK İSTEDİNİZ DE, SİZİ KİM ENGELLEDİ?
AKP'nin vatandaşlara “Ekonomide, iç ve dış politikada ciddi sorunlar var. Daha güçlü bir Türkiye için, bizi sorgusuz, sualsiz ve denetimsiz olarak hiçbir demokratik ülkede görülmemiş yetkilerle donatın ki, ülkemizi içinde bulunduğu sorunlardan kurtaralım” diyerek yeni bir hayal satmaya çalıştığını söyleyen Engin, "Halkımız hiç sorgulamayacak mı sanıyorsunuz ve size sormayacak mı, ülkemizi bu bataklığa siz sokmadınız mı diye? Bugüne kadar elinizi, kolunuzu bağlayan ne vardı da, şimdi daha fazla yetki istiyorsunuz? Kimi kime şikâyet ediyorsunuz? Halkımız size sormayacak mı, 14 yıldır tek başınıza iktidar olan siz değil misiniz? Meclis’ten istediğiniz her kanunu rahatlıkla geçirmediniz mi? Bürokrasiyi istediğiniz gibi dizayn etmediniz mi? Ülkemizin bugün içinde bulunduğu ekonomik darboğazı önlemek için hangi önlemleri almak istediniz de, sizi kim engelledi? Koalisyonların sakıncalarından bahsediyorsunuz, halkımız sormayacak mı bugüne kadar hangi koalisyon size ayak bağı oldu diye. Elbette ki soracaktır!" sözleri ile eleştirilerini yöneltti.
"Olağanüstü Hal’in arkasına sığınarak, istediğiniz kadar hayır diyenlerin sesini kısmaya çalışın, seçmenlerimiz oy verirken vicdanları ile baş başa kaldıklarında, sadece bu anti-demokratik Anayasa değişikliğini sorgulamayacaklar. 14 senedir AKP’ye verilen kayıtsız şartsız desteğin ve bugün ülkemizin içinde bulunduğu kaosun, ekonomik sorunlarımızın, Suriye’deki şehitlerimizin, talan edilen şehirlerimizin, ranta kurban verilen kıyılarımızın muhasebesini yaptıklarında, hiçbir mazeretinizin olmadığını görerek oylarını kullanacak ve AKP’ye tarihi bir ders vereceklerdir!" diyen Engin, sözlerini büyük vatan şairi Namık KEMAL'in “Hürriyet Kasidesi”nden “Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet / Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten” alıntısı ile tamamladı.
