"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Asgari ücret için belirlenen rakam 1.404 TL olup yanı sıra yoksulluk ve açlık sınırına ilişkin verilerle birlikte değerlendirildiğinde bu rakamın temel ihtiyaçlara cevap olmadığı açıktır. Bu doğrultuda asgari ücretin belirlenme kriterleri ve yurttaşların yaşam koşullarının değerlendirilmesi ile beraberinde oluşan sorunların ve alınacak önlemlerin tespiti amacıyla Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereği, Meclis araştırması açılmasını arz ederim. 06.12.2017
Meral DANIŞ BEŞTAŞ
HDP Adana Milletvekili
GEREKÇE
Kamuoyunca da yakından takip edildiği üzere torba yasada yapılan düzenleme ile asgari ücretin 1.404 TL’nin altına düşmeyeceği biçimde bir düzenleme yapıldı. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Resmi Gazetede bugün yayınlanan gelir vergisi tebliğine göre, 2017 yılı Ocak ayında ilişkin ödenen net ücretin altında kalanlara, bu tutar ile 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilecek. Ancak evvelinde asgari ücretin vergi dilimine girmesi nedeniyle düşüşü söz konusu idi. Yaşanan tartışmaların ardından izah etmiş olduğumuz üzere 1.404 TL’lik sınır korunmuş oldu.
Diğer yandan dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Kasım ayında, geçen yıla göre yüzde 10,6 artışla 5 bin 106 liraya çıktı. Yoksulluk sınırı tutarı ise son bir ayda 75 lira, yılbaşına göre 441 ve geçen yılın Kasım ayına göre 491 lira arttı. Diğer taraftan 2018 asgari ücret tartışmaları öncesi ortaya çıkan tablo asgari ücretin açlık sınırı altına gerilediğini gösteriyor. Halen aile bireyleri dikkate alınmadan, tek bir işçi için hesaplanan aylık net asgari ücret 1.404 lira olmasına karşın, bekâr bir işçi için hesaplanan yaşam maliyeti günümüzde aylık net 1.949 liraya yükseldi.
Bununla beraber Eylül ayında Ağustos ayına göre giyim fiyatlarında ortalama %1,16'lık bir artış gözlenirken aynı dönemde ısınma madde fiyatlarında ortalama %1,23'lük bir artış gerçekleşmiş; barınma madde fiyatlarında ise ortalama %0,94'lük bir artış olmuştur. Yine sağlık madde fiyatlarında %0,65'lik bir artış yaşanırken ulaşım fiyatlarında %0,90'lık bir artış söz konusu olmuştur. Haberleşme madde fiyatlarında ortalama değişim %0,56'lık bir artış olarak yansımış olup bu alanda en göze çarpan değişim %3,59 artışla cep telefonu görüşme ücretine ilişkin olmuştur. Eğitim-kültür madde fiyatlarında %0,41'lik bir artış ve yine kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında da %1,20'lik bir artış gözlenmiştir. Çevre ve su madde fiyatlarındaki artış oranı ise %0,55'lik bir düzeyde olmuştur. Belirtilen rakamların ardından yeni zamlar gelmiş olup ifade ettiğim artış düzeyleri daha üst seviyelere tırmanmıştır. Ayrıca ocak ayında ilaçlara zam yapılacağı ve hayati önemde bazı ilaçların bu nedenle piyasada bulunmadığı meselesi de ayrıca tartışılmaktadır.
Söz konusu veriler yurttaşların en temel gereksinimlerini dahi karşılayamamaları noktasındadır. Öte yandan hükümet tarafından yapılan açıklamalar ekonomideki kötü gidişatın yurttaşların göstereceği fedakârlıklarla aşılacağı yönündedir. Ancak sözü edilen fedakârlıklar yoksullar için, asgari ücretle geçinmek zorunda olanlar için yaşamsal önemdedir. Zira barınma, ısınma, beslenme gibi ihtiyaçları dahi karşılamaya yetmeyecek bir ücretle çalışmaya mahkum edilirlerken en temel haklardan da mahrum bırakılmış olmaları göz ardı edilmektedir. Bu nedenle asgari ücrete ilişkin açıklamaların ve yapılan hesaplamaların temel yaşam standartları göz önünde bulundurularak yapılması gerekmektedir.
Açıkladığım hususlar doğrultusunda Türkiye’de asgari ücretin hangi kriterlere göre belirleneceği, yurttaşların temel yaşam koşulları göz önünde bulundurularak hangi önlemlerin alınacağının tespiti ve araştırılması elzemdir."
================
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Binali YILDIRIM tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 96 ile 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.06.12.2017
Meral DANIŞ BEŞTAŞ
Adana Milletvekili
Kamuoyunca da yakından takip edildiği üzere torba yasada yapılan düzenleme ile asgari ücretin 1.404 TL’nin altına düşmeyeceği biçimde bir düzenleme yapıldı. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Resmi Gazetede bugün yayınlanan gelir vergisi tebliğine göre, 2017 yılı Ocak ayında ilişkin ödenen net ücretin altında kalanlara, bu tutar ile 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilecek. Ancak evvelinde asgari ücretin vergi dilimine girmesi nedeniyle düşüşü söz konusu idi. Yaşanan tartışmaların ardından izah etmiş olduğumuz üzere 1.404 TL’lik sınır korunmuş oldu. Diğer yandan dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Kasım ayında, geçen yıla göre yüzde 10,6 artışla 5 bin 106 liraya çıktı. Yoksulluk sınırı tutarı ise son bir ayda 75 lira, yılbaşına göre 441 ve geçen yılın Kasım ayına göre 491 lira arttı. Diğer taraftan 2018 asgari ücret tartışmaları öncesi ortaya çıkan tablo asgari ücretin açlık sınırı altına gerilediğinin gösteriyor. Halen aile bireyleri dikkate alınmadan, tek bir işçi için hesaplanan aylık net asgari ücret 1.404 lira olmasına karşın, bekâr bir işçi için hesaplanan yaşam maliyeti günümüzde aylık net 1.949 liraya yükseldi.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde 2018 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu başkanlığında başlamış olup Bakan Sarıeroğlu yaptığı açıklamada; "İşçi ve işverenden fedakarlık bekliyoruz. Son 15 yılda asgari ücreti 7,5 kattan fazla artırdık. İşçimizi piyasa koşulları karşısında korumuş olduk. Bu salı itibariyle onaylanan Torba Yasa ile birlikte asgari ücretlilerin vergi dilimi kayıplarını telafi etmiş olduk." demiştir.
Bu kapsamda;
-Asgari ücretin belirlenmesinde hangi kriterleri esas almaktasınız? Buna göre 1.404 TL’nin bir kişinin asgari ihtiyaçlarına yeteceği kanısına nasıl varılmıştır?
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu tarafından yapılan fedakârlık açıklamasına katılıyor musunuz? Asgari ücretle çalışanlar hangi konuda fedakârlık yapacaklardır? Asgari ücretle geçinenlerden beklenen fedakârlıkla işverenden beklenen fedakârlık aynı düzeyde midir?
-Son 15 yılda asgari ücret ifade edildiği gibi 7,5 kattan fazla artmış olduğu halde piyasa koşullarında ne kadar artış gözlemlenmiştir? 7,5 kattan fazla yapılan asgari ücret artışı yaşam koşulları ve artan pahalılığı karşılamaya yetmiş midir?
-Artan yaşam pahalılığı seviyesinde değerlendirildiğinde asgari ücretle geçinenler hangi yönlerden korunmuş oldu?
-Açıklanan verilere göre belirlenen asgari ücret yoksulluk sınırının oldukça altında hatta açlık sınırının dahi altında olduğuna göre yurttaşlar sizce hangi temel ihtiyacından ödün vermelidir?
-Açlık sınırının altında asgari ücretle çalışmak zorunda olan bir işçi sizce hangi temel gıda ihtiyacından vazgeçmelidir? Örneğin ekmek alacak ise yumurta almayarak mı yaşamını idame ettirecektir?
-Hükümetinizce belirlenen 1.404 TL’lik asgari ücretle çalışan bir işçi doğalgaz ve elektriğe gelen zamlar karşısında kış mevsiminde ısınmasın mı denmektedir?
-Asgari ücretle çalışan bir işçi sokakta mı yaşamalıdır?
-Asgari ücretle çalışan bir işçi hastalandığı zaman tedavi ve ilaç giderlerinden mi taviz vermelidir?
-Asgari ücretle yaşamanın ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Sadece barınma ihtiyacına dahi yetmeyen 1.404 TL ile beslenme, ulaşım, ısınma, sağlık gibi temel yaşam gerekleri nasıl karşılanacaktır? -Buna ilişkin çözüm üretmek yerine neden ekonomideki kötü gidişatın bedeli yoksul emekçi halklara ödettirilmektedir?
-Asgari ücretin asgari yaşam koşullarına yükseltilmesi için bir çalışma yürütülecek midir? Bu konuda sermayedarlardan daha fazla vergi alınması gündeminizde olacak mıdır?
-Hükümetinizin ekonomi politikaları neden yoksuldan daha çok zenginden daha az vergi alınması üzerine kuruludur? Bu konuda dengenin sağlanmasına dönük çalışmalar yapılacak mıdır?