"En yakın temasta olduğum partnerim, 5 aylık Halit Can'ım başta olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarımı korumak da görevlerimden biridir! işimi, seti çok seviyorum. Bunu beni tanıyan herkes bilir. İzleyen herkes işimi sevdiğimi anlar, bu nedenle başarılı olabildim zaten. Ses çıkardığım her şey insan hakları çerçevesine aykırı şeyler ile ilgili, işimi sevmem insan gibi çalışamayacağım anlamına gelmemeli, uzun saatler de buna dahil. Konu şu an çok daha ciddi, konu sağlık, diğer ülkelerin hali ortada. "Gezen virüs değil, sizsiniz" diyorlar, evde oturma çağrısı, evden çalışma çağrıları yapılıyor. Bizim mesleğimizin çalışma koşullarında bu mümkün değil, 150 kişi ekip yan yana, temas halinde, gerçek mekanlarda, insanların evlerinde, sokakta, kiralanan arabalarda, kafelerde geçiyor İstanbul'un 2-3 yerini aynı gün gezerek çalışıyoruz.
Hijyeni sağlamak hayli zor. Bizim işi lüks sanan, çok rahat koşullardayız sananlar, işin iç yüzünü, set hayatını hiç bilmiyor demektir. Oyunculara ayrıcalık tanındığı filan yok, ama yine de bizden de ağır çalışan ekip arkadaşlarımı korumak benim görevimdir. 150 kişi, farklı görevdeki çalışma arkadaşlarımızla, biz de kendi şartlarımız da kendimizi korumaya çalışıyoruz. Bundan doğal ne olabilir? Diziler 2 hafta tekrar yayın yapsa, hayati bir durum olmaz. En kritik önümüzdeki 2-3 hafta diyorlarsa, bizim de korunma hakkımız var. Kaldı ki keşke oyuncular hariç, ücretli izin verilse tüm ekip arkadaşlarımıza. Sağlık sektöründe çalışan ve çalışmaya devam eden herkese, onlara en çok ihtiyacımız olan bugünlerde özverileri için teşekkür ediyoruz. Minnetarız.