İstanbul Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktorluk yaparken “genel ahlaka aykırı davranış” gerekçesiyle meslekten men edilen Larin Kayataş, “Bir canlıyı mı öldürdüm de bu kadar ağır bir ceza verildi. Bütün emeklerim boşa gitti. Bu ülkede 8 Mart’a katılmak, CHP’ye oy verdiğini belirtmek, trans kadın olmak ne zamandan beri suç sayılıp doktorluk görevini yapmaya engel oluyor? Bu kadar ileriye gideceklerini tahmin etmezdim” diye sitem etti.
Cumhuriyet’ten Kübra Köklü’nün haberine göre, Kayataş yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Sosyal medya hesaplarım benim özel hayatım”
“İki kişi oturup hakkımda karar verdi. Bu kararı verirken anayasaya baktılar mı? Hastaneye atandıktan 1 ay sonra bir personel beni ‘hastanemizin adını küçük düşürecek, hal ve hareketleri doktorluk mesleğine uygun değil’ diyerek CİMER’e şikâyet etmiş. Savunmamı yaparken bana bir memur, ‘Bu hareketlerin doktorluk mesleğine yakışmıyor, senin adına ben utandım’ dedi. Ben utanılacak bir şey yapmadım. Mesleğimi icra ederken bir hatam olmadı. Sosyal medya hesaplarım benim özel hayatım. Birçok doktorun sosyal medya hesabı var. Onlara da bakıyorlar mı? Beni meslekten men edenler de beni neyle suçladıklarını bilmiyorlar. ‘Trans bir kadın nasıl doktor olabilir’ gibi sorularla karşılaşıyordum. Konumumu hazmedemiyorlardı.”