A. REZZAK ORAL
Aralarında Genel Yayın Yönetmenimiz A. Rezzak Oral'ın da yer aldığı İnternet sitelerinin temsilcileriyle kahvaltıda buluşan Taşdelen, belediyenin son dört yıl içinde yaptığı hizmetler ve yeni döneme ilişkin projeler konusunda önemli mesajlar verdi. Taşdelen'in açıklamalarında öne çıkan başlıklar şöyle:
BİR KURUŞ BORÇLANDIRMADIK
Son 5 yılda Çankaya Belediyesi tarihinin en büyük yatırım programını hayata geçirdik. Bir kuruş belediyeyi borçlandırmadık, bir kuruş kredi çekmedik. Ranta ve kentleri yağmalamaya dayalı olan AK Parti belediyeciliğine karşı biz en kıymetli arsalarımıza yeşil alanları, bu tesisleri yaptık. AKP belediyeciliğinin tam zıttı. Dört yeni kültür merkezini hayata geçirdik. İki tane daha açılacak. Ankara’nın uluslararası standartlardaki en büyük kültür merkezi Atatürk Kültür Merkezi olacak. Hükümet veya Ankara Büyükşehir Belediyesi, bir tane kültür merkezi kazandırmadılar Ankara’ya 25 yılda. Biz ilçe belediyesi olarak dört tane kazandırdık.
ANKARA'NIN AKP'Lİ 25 YILI KAYIPTIR
Okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır. Biz okullar oraya bağlıdır demeden geçtiğimiz beş yılda Çankaya’daki tüm okulların tadilatını yaptık. 34 milyon 600 bin lira harcadık buna. Beş yılda 600 bin metrekare yeni yeşil alan yaptık. Büyükşehir belediyesinin yaptığının iki katından daha fazla. Bütün bunlar, geçtiğimiz yıllarda hükümet ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Çankaya’ya, hiçbir yere hizmet götüremediğini, elindeki devasa bütçeyi yönetemediğini gösteriyor. Çankaya’ya yapmadı da başka yere yaptı mı? Hayır! Geçtiğimiz 25 yıl, özellikle de son beş yıl Ankara için kayıptır. 14 yeni Çankayaevi açtık mahallelerde. Kadınlar burada ücretsiz kur alıyor. 32 bin kursiyeri var. 7 yeni kreş açtık 5 yılda. Toplam 12 kreş oldu. 1600 çocuğumuz var. Türkiye’nin en büyük kreş kamu işleticisi durumundayız. 6 yeni Bahar Evi yaptık emeklilerimizin gitmesi için. Emekli lokali diyeceğimiz yerler. Millet kıraathanesi diyorlar, biz kek vermiyoruz sadece, zaten bunu yapmıştık. Erdal İnönü kapalı yüzme havuzunu açtık, bu ilkti. Yeni dönem iki tane açacağız. Bülent Ecevit Buz Pateni Sporları Salonu’nu açtık. Bu da bir ilktir. Geçtiğimiz hafta kararı çıktı, protokolü imzalayacağız. Eğitimde Finlandiya modelini hayata geçirmeye çalışıyoruz.
4. SINIFLAR BEDEN EĞİTİMİNİ HAVUZDA YAPACAK
Kreşlerimizde benzer şeyler yapıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol imzalıyoruz. İlkokul 4. Sınıflarda olan çocuklarımız, beden dersini yüzme havuzunda, buz pateni salonunda yapacak. Okullarından biz servislerle alacağız, biz okullarına geri bırakacağız.
KİMSEYİ AYRIŞTIRMADAN HİZMET
Belediyecilik insandır, insana dokunmaktır. Halk Kart uygulamasına geçtik. 600 haneye halk kart veriyoruz. Aylık geliri asgari ücretin de altında olan en yoksul sınıf. Ev kadınının hesabına ayda 400 lira yatırmak suretiyle, banka kartıyla yapıyoruz bunu. Kendisi gidip çekiyor ve nereye isterse oraya harcıyor bunu. 5 yılda 1 milyon kişi bizim iftar çadırlarımızda orucunu açtı. Cenazeler, başka kente gidecekse THY ile taşıyoruz. Bebek doğmuşsa 3 aylık giyimini karşılayacak set gönderiyoruz. Siyasi düşüncesi, kökeni ne olursa olsun kimseyi ayrıştırmadan bu hizmetleri götürüyoruz, AKP’den ayrıştığımız yer de bu.
ANKARA'YA YENİ BİR AOÇ KAZANDIRACAĞIZ
AKP'li belediye olsa bu yeşil alanlarda rezidans, AVM görürdünüz. Kenti yağmalamaya dönük her türlü girişimle mücadele ettik. Çıkan bütün kentsel dönüşüm kararlarına dava açtık ve yüzde 90’ın üzerindekini iptal ettirdik. Emsal bazında imar artışlarına açtığımız dava sayısı 250’nin üzerindedir. Eğer biz bu mücadeleyi yapmasaydık kentlere ihanet ettik diye şikayet ediyorlar ya, ihanetleri katmerlenmiş olacaktı. Önümüzdeki dönem Bademlidere’deki 750 dönüm büyüklüğündeki alan park olacak. Millet bahçeleri yapıyor hükümet. Hepsinden büyük olduğunu düşünüyorum. Yeni bir Atatürk Orman Çiftliği olacak. AOÇ yağmalandı, Ankara’nın ciğerlerinden biri söküldü. Yeni bir AOÇ’yi Ankara’ya kazandıracağız. Ankara’nın en büyük gençlik merkezi ve kütüphanesini yapacağız. Kurtuluş Savaş Müzesi açacağız. Her kentte vardır ama Ankara’da bu yok. Biz istiyoruz ki teknolojiyi de kullanalım, 4 boyutlu, Kurtuluş Savaşını gerçekten yaşayacağınız bir müze olacak. Hologram, koku vs de olacak. Hükümetin ya da büyükşehrin yapmadığı her şeyi biz yapacağız.
YAVAŞ EN AZ DÖRT PUAN FARKLA KAZANACAK
Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni alacağı için Ankara’da geçen dönemlerde yapılmayanları kendisi de yapacaktır. Aday olmadan önce de ben Ankara’yı kazanacak isim olduğunu düşünüyordum. Aday olduğundan beri beraber çalışıyoruz zaten. Ben Mansur Bey’in Ankara’yı alacağına inanıyorum. Ankara’yı en az 4 puan farkla kazanacağımıza inanıyorum. Daha yüksek de olabilir. 2 olan ilçe belediyesi sayısı da 6’ya çıkacak. Hep birlikte bunun gerçekleştiğini göreceğiz.
ADAK EVİNDE GÜNDE 5 BİN KİŞİYE YEMEK
Bir ilktir; bir adak ve aşevi tesisi yapacağız. Geliri düşük yurttaşlarımıza düzenli olarak yemek dağıtmak istiyoruz. Vatandaşlarımız adak adarlar, adadığı adağı nerede kesecek? Adak ve aşevi tesisi beraber. Yanına mescidini de yapacağız. Adağını kesecek, aşevine bağışlayacak. Günde 5 bin kişiye yemek dağıtmayı planlıyoruz. Belediye olarak biz de yemek konusunda malzemeleri karşılayacağız. Camiler Diyanet’e bağlıdır. Ama 100’e yakın caminin tadilatını biz yaptık. Türkiye’de Çankaya Belediyesi ile yarışacak ilçe belediyesi yok. Önümüzdeki dönemin şöyle bir farkı olacak, Ankara Büyükşehir belediyesini alacağız ve Çankaya yıllardır Melih Gökçek döneminde uğradığı mağduriyetleri yaşamayacak.
ANKARA'NIN İSTANBUL'A DÖNÜŞÜNÜ SEVİYORLAR
Hükümet, Cumhuriyet ile bir rövanş içinde olduğu, Ankara’yı değil İstanbul’u sevdikleri, Ankara’nın sadece İstanbul’a dönüşünü sevdikleri için her yeri boşalttı. Hükümet Ankara’yı sevmiyor. Geçtiğimiz 25 yıl boyunca ve hükümetin 18 yılı boyunca hükümetin Ankara’ya yaptığı bir şeyi gösteremezsiniz. El insaf biz 21’inci yüzyılda yaşıyoruz sen tamamladığın şu kısa Çayyolu metrosuyla yıllardır yılan hikayesine dönmüş iki metro hattını söylersen bu hizmet değil, bu utanç! Gökçek döneminde bir metro yapılamaması utançtır! Bir fiyaskodur. Bir stadı yok bu kentin. CSO konser salonu 15 yıldır öyle duruyor. Çünkü Ankara’yı çünkü cumhuriyeti sevmiyor. Dünyada hiçbir toplum kendi tarihsel kahramanlarını yarıştırmaz. Fatih Sultan Mehmet de bizim, Mustafa Kemal Atatürk de bizim. Nazım Hikmet de bizim, Necip Fazıl da bizim. Bu ayrıştırıcı üslubu terk etmek gerekiyor. Uluslararası rekabet etmemiz gerekiyor.
SORU/CEVAP...
BU SEÇİMDE YENİ BİR REKOR KIRACAĞIZ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Taşdelen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Çankaya’da krema tabakasının yaşadığı yönündeki açıklamalarının anımsatılması, Çankaya’nın kazanılmasına özel önem verdiğinin anımsatılması üzerine, “Siyasi polemikler olacaktır bu doğal zaten ama ben 2014 seçiminde yüzde 64 oy aldım. CHP’nin rekoruydu. Ben bu seçimde yeni bir rekor kıracağımıza inanıyorum. AK Parti ve MHP seçmeninden de oy alacağımızı görüyorum. Yeni bir rekor kıracağız” dedi.
ÇANKAYA'NIN YOKSUL YÜZDE 24'ÜNE EL UZATIYORUZ
Çankaya’nın Türkiye’nin en büyük ilçesi olduğunu anımsatan Taşdelen, “Türkiye neyse Çankaya da o. Bizim Çankaya’ya yoksulluk sınırının altında yaşayan bir yüzde 24 oranımız var. Biz işte o yüzde 24’e el uzatıyoruz ve daha fazla el uzatacağız. Ben yardım dağıtmayı yanlış bulmuyorum. Bu sosyal devlet olmanın gereğidir. Hükümetin politikaları insanları yoksulluk sınırının altına indirdiyse belediyeler insanlara el uzatmak zorundadır. Hele Türkiye gibi düzeni, ekonomisi çarpık olan, zenginin daha zengin fakirin daha fakirleştiği çarpık bir düzende” diye konuştu.
TÜRKİYE KONUSUNDA KARARLI OLMAK DURUMUNDAYIZ
CHP’ye yönelik aday eleştirilerinin anımsatılması üzerine de Taşdelen şunları söyledi:
“Biz Türkiye konusunda kararlı olmak zorundayız. Biz demokrasi, özgürlük, hakça düzen istiyor muyuz? Ben geldiğimiz noktanın bir siyasi partinin iç işleyişinden kaynaklanan veya bir şeyleri eksik ya da fazla yapmasından kaynaklanan bir argümanla yaklaşılacak dönemi geçtiğimiz kanaatindeyim. Biz özgür, demokratik bir ülkede mi yaşamak istiyoruz buna karar vereceğiz.
TANZİM SATIŞTA AKP GERİDEN GELİYOR, BU BİZİM PROJEMİZ
Taşdelen, tanzim satış noktaları ile ilgili soru üzerine de “AK Parti her şeyde geriden geliyor. 1980 öncesi İzmir’de ve babamın (Doğan Taşdelen) döneminde Çankaya Belediyesi’nde bu yapılmıştı. Tanzim satışlar CHP’li belediyeler tarafından yıllar önce yapıldı. Hükümet tekrar ülkeyi tanzim satışlara muhtaç etti. Hükümetin ülkeyi buna muhtaç etmesinden dolayı bir ihtiyaç olarak gündeme gelmiştir. İzmir, Aydın, Eskişehir belediyelerimiz kooperatifler kanalıyla bunu zaten yapıyor. Halktan koptukları için bıçak kemiğe dayandığında adım attıkları için hükümet geriden geliyor. CHP’li belediyeler bunu 80 öncesi yaptı, daha iyi uygulamaları da bugün yapıyor. Biz de üreticiden tüketiciye gidecek benzer bir projeyi hayata geçireceğiz ve kooperatifler eliyle biz de yapacağız bunu” diye konuştu.
DİĞER PARTİLERDE ADAY TARTIŞMASI ORTAMI YOK
Taşdelen, CHP’deki adaylık tartışmaları için de “Biz gerçekten tartışarak aday belirliyoruz. Bu bir demokratik süreç. Diğer partilerde böyle bir tartışma ortamı yok. Bu kadarını da fazla görmemek lazım. Bu olmalı. Ben partimizin bu seçimde çok ciddi başarılar kazanacağına inanıyorum. Bizim yerel seçimde aldığımız oy genel seçimde aldığımız oydan 3,5-4 puan fazla olur. Halkımız sosyal belediyeciliği yapan CHP’ye teveccüh ediyor. İYİ Parti ile ittifakın olumlu sonuçlarını da göreceğiz. Partimiz de doğru hamleler yaptı diye düşünüyorum. Martın sonu bahar olacak, inanıyorum” dedi.
2014 SEÇİMLERİNDE GECE YSK’NIN EKRANI SABAHA KADAR DONDU
Taşdelen, sandık güvenliği konusundaki soru üzerine, “Geçen seçim Mansur Bey de YSK’ya başvurdu, AİHM’ye kadar gitti. O seçime dair hiçbir Ankaralı bu seçim yüzde yüz herkesin içine sindi diyemez çünkü YSK’nın Ankara ile ilgili sistemi saat 02:30’a kadar dondu. Ne zaman dondu? Mansur Bey öne geçince dondu ve sabah Melih Gökçek bir basın toplantısı yaptı, ben öne geçtim dedi ve basın toplantısıyla sistem tekrar açıldı. Balık kokarsa tuzlarsınız da tuz kokarsa ne yaparsınız bilmiyorum. Biz ciddi önlemler aldık. Belediye meclisi adaylıkları da olduğu için çok fazla insan da sahip çıkıyor sandığa” dedi.
TEMSİL BÜTÇESİNİ HİÇ KULLANMADIM, YANİ BELEDİYE BÜTÇESİYLE HİÇ ÇEYREK ALMADIM
Taşdelen, belediyeye nasıl kaynak yarattıkları konusunda, şunları söyledi:”
“Belediye başkanı olarak özel kalem bütçesini beş yılda bu hiç kullanmadım. Temsil ödeneğini hiç kullanmadım. Yani belediye parasıyla hiç çeyrek altın almadım, yemeklerimi belediyeye ödetmedim. Başkanın kendisi masrafı kısmaya başladığında o belediyenin her yerine sirayet ediyor. Çankaya belediyesinde bir tane kiralık araç yoktur. 40-50 tane vardı, geldiğim gibi iptal ettim onu. Belediye kendi aracığıyla hizmet görecek. Benim dönemimde 130 tane araç aldık. Grayderinden binek otuya her türlü araç var içinde. Geri dönüşümde istediğimizi yapamadık bu konuda yeni dönemde yeni modele geçeceğiz.”
ANKARA'NIN EN SEVMEDİĞİM YÖNÜ...
Taşdelen, bir soru üzerine, Ankara’da en sevmediği şeyin hayatın AVM’lere sıkışması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Çağdaş ülkelerde hayat sokaktadır. Yaya bölgeleri vardır. Çoğu ilde bunlar var. Düzce’ye gidin. Gezersiniz, yaya bölgeleri var. Ordu’da var. Her ilde var ama Ankara’da yok. Neden? Çünkü Ankara geçtiğimiz 25 yıl yönetilmedi. Eskiden bulvarda yürürdünüz. Biz çağdaş bir kent yaratmak istiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde AVM kent merkezinde olmaz. Mansur Bey geldiğinde bu kentin artık bir planı, kent anayasası olacak. 2050 yılında Ankara nereye doğru büyüyecek, bunları bileceğiz. Plansızlığın çok açık örneği şehir hastaneleri.”
METRO GÜZERGAHLARI YANLIŞ AKSTA YAPILDI
Taşdelen, Erdoğan’ın, Ankara’ya metrobüs projesini dile getirmesi konusunda da ilk metroların güzergahlarının yanlış olduğunu vurgulayarak, “Ankara’nın en büyük ihtiyacı toplu taşımadır. Yapılan metro güzergahlarının yanlış olduğunu düşünüyorum. İlk metronun Batıkent’e yapılması da yanlıştır. Çünkü Ankara’nın aksı Kuzey-Güney aksıdır. İlk metronun Çankaya-Keçiören aksına yapılması gerekirdi. Ankara'nın en büyük iki ilçesidir bunlar. Çayyolu metrosu da yanlış. Bu haliyle sadece transfer uygulamasına yarıyor. Maden yer altından gidiyor o zaman yerleşim yerlerinden geçmeliydi. Bu haliyle yerleşim yeri olmayan yollardan geçiyor. Yani metrodan indiğiniz yerde bir yere varmış değilsiniz, yine yoldasınız” dedi.