Başkan Akay mesajında, Çarlık Rusya’sının Karadeniz sahiline inme politikası gereği Kuzey Kafkasya’yı ele geçirme amacıyla 1556’dan itibaren başlattığı Kafkas-Rus Çarlığı savaşının 308 yıl sürdüğünü anımsattı. Başkan Akay, 1864 yılında Çerkesler’i yok ederek Kafkas Dağlarının iç kesimlerine ilerleyen Ruslar, teslim olanları ya Çarlık ordusuna katılma ya da göç etme seçeneğine zorladığını belirterek şu görüşlere yer verdi;
“156 YIL GEÇMESİNE KARŞIN BU ACIYI HALEN EN DERİN ŞEKİLDE YAŞIYORUZ”
“Tarihte “İnsanlık tarihinin kara lekesi” olarak yer alan bu olaylarda, resmi olmayan rakamlara göre yaklaşık 1,5 milyon Çerkes sürgüne tabi tutulmuştu. Anadolu başta olmak üzere Avrupa ve Asya’ya göç eden Çerkeslerin zorunlu yolculuğu hiç kolay olmamıştı. Maalesef kötü yol şartları, salgın hastalıklar, açlık ve susuzluk gibi nedenlerden dolayı yaklaşık 500 bin Çerkes hayatını kaybetti. Aradan 156 yıl geçmesine karşın, bu büyük acıyı en derin şekilde hala içimizde yaşıyoruz. Bu sürgün ve soykırımın sonuçları, İnsanlık adına yapılmış en büyük acıları içinde barındırıyor. Çerkes kardeşlerimizin acılarını en samimi duygularımla paylaşıyorum”
“ÇERKES HALKININ BİR BÖLÜMÜ ANADOLU’YU YURT EDİNDİ”
Başkan Akay “Sürgün sonucu yaşadıkları topraklardan alıkonulan Çerkes toplulukların bir bölümü, Kuvayi Milliye’nin, Mustafa Kemal’in ve hepimizin ortak vatanı olan Anadolu’ya gelerek burayı yurt edindiler.“ dedi. Başkan Akay şöyle devam etti;
“Çerkesler; bizim tarihimizin de, bugünümüzün de en köklü gelenekleri olan aileleri olarak aramızda bulunuyorlar. Kadim bir kültürleri olan Çerkesler’in dilleri ve yaşamın her alanında var olan zengin kültürlerini yaşamaları, Anadolu’muza renk katmaktadır. 156 yıl önce büyük acılar yaşadılar ama bugün, acılarını da mutluluklarını da paylaşabildikleri bir Milletle iç içe gönül gönüleler.
“ÇERKES KARDEŞLERİMİZİN ACILARINI PAYLAŞIYORUZ”
Çerkeslerin yaşamında derin bir iz bırakan 21 Mayıs 1864 sürgününün yıldönümünde onların acılarını yürekten paylaşıyoruz. Diliyoruz ki, hiç kimse, ama hiç kimse, sadece bizim coğrafyada değil, dünya coğrafyasında böyle acılarla karşılaşmasın, sürgünler olmasın, insanlar hayatını kaybetmesin. Bu sürgün ve soykırımda yaşamını kaybedenleri bir kez daha rahmetle anıyor, Çerkes kardeşlerimizin acılarını yürekten paylaşıyorum.”
