CHP'nin Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, polisin Kadıköy’de öğrenci eylemine sert müdahalesini eleştirerek "Gençlere sırf hikaye anlatan iktidar, bir kez daha çözümü şiddette buldu" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçen, yazılı basın açıklaması yaparak Kadıköy’de polisin öğrencilere sert müdahalesini eleştirdi. Öğrencilerin, dört talebinin olduğunu aktaran Gökçen talepleri, "Birincisi, Melih Bulu ve tüm kayyumların istifa etmesi, üniversitelerde rektörlerin seçimle iş başına gelmesi; ikincisi üniversitelerde polis kuşatmasının kaldırılması, üçüncüsü LGBTİ+'ların hedef gösterilmesinin sonlanması ve BÜLGBTİ+ öğrenci kulübünün yeniden açılması, dördüncüsü ise gözaltına alınan ve tutuklanan tüm öğrencilerin serbest bırakılmasıydı” şeklinde sıraladı. Gökçen’in açıklaması şöyle:

"ANAYASAL HAKKINI KULLANAN GENÇLERE İKTİDAR CEVABI KABA KUVVETLE VERDİ"

“Öğrenciler, bu kadar basit ama bir o kadar da güçlü taleplerini dile getirdikleri için Kadıköy’de engellendiler. Öğrencilerin darp edildiğine ve müdahalenin çok sert gerçekleştiğine dair bilgileri avukatlarımız bizlere alandan iletti. Anayasal hakkını kullanan, yanlışa ‘yanlış’ deme cesaretini gösteren gençlere cevabı iktidar, bir kez daha kaba kuvvetle vermiş oldu. Genç işsizliğini çözmeyen, gençlere hayal kurabilecekleri, yarınlarını planlayabilecekleri bir ülkeyi sunmayan, ifade özgürlüğünü tanımayan; gençlere sırf hikaye anlatan iktidar, bir kez daha çözümü şiddette buldu.

"İNANDIRICILIĞINI KAYBETTİN, GENÇLERİ KAYBETTİN"

Kimseyi hedef gösteremezsin. Kimseyi marjinal ilan edemezsin. Kimseye anayasal hakkını kullandı diye şiddet uygulayamazsın. İstersen arkana tüm devlet imkanlarını al; tüm saraylar, tüm paralar, tüm kadrolar sende olsun. İnandırıcılığını kaybettin. Gençleri kaybettin. Zamanı gelmiş düşünceyi, çağı kaybettin. İster şiddet uygula ister gözaltına al, istersen de tutukla. Yalnızca gençleri değil, fikri iktidarını da çoktan kaybettin. Gidicisin. Gençler birbirine tutunacak, demokrasiden yana olanlar birbirine tutunacak ve tüm zorbalıklarına karşı bambaşka bir Türkiye’nin mümkün olduğunu göstermeye devam edecek.”