Erzin'de bir polipropilen plastik tesisi inşaatına dair itirazda bulunduklarını hatırlatan Yıldırım Kara, "Bu fabrika, Hatay'ın, Erzin'in yurttaşları ve doğası için tahrip gücü çok yüksek bir patlayıcı maddeden farksız olacaktı. Burnaz Sahili'nde inşaata neden karşı olduğumuzu anlatan bir eylem yapmış, konuyu basına taşımıştık. Plastik sanayisi, bizatihi ürünleriyle, çıktılarıyla bile tartışma konusu olan bir sektör. Plastik malzemelerin doğada çözünmemesi ve geri dönüşümündeki güçlükler, artık herkesçe bilinir hale geldi. Üretim sürecinde ortaya bir kirlilik ortaya çıkması da kaçınılmaz. Sadece bu bilgilerin ışığında bile, Erzin'de bir tesis inşa ederken bir değil, on kere düşünmek gerekiyordu. Ancak proje, insanlarımızın geçim kaynaklarını ve yaşam tarzlarını da dikkate almamıştı. Erzin ve Dörtyol'da yurttaşlarımız, esas olarak, narenciye yetiştiricisi olarak geçimlerini sağlar. Topraklarımız, yoğunluklu şekilde, tarım için kullanılır. Hatay'da narenciyenin kalbi Erzin'de atar. Üstelik Erzin, ekolojik açıdan, koruma altında pek çok tür barındırır. Burnaz Kumsalı, nesli tükenen İskenderun Kertenkelesi'nin tek yaşam alanıdır. Koruma altındaki kaplumbağalar, yumurtalarını bu kumsala bırakır. Erzin ve Dörtyol ovaları, bir bütün olarak, Tarımsal Koruma Statüsü taşır. Tüm bunlar ortadayken yapılan yanlış hesap, sonunda, mahkemeden dönmüştür" dedi.
YILDIRIM KARA: KARAR, BİR EKOKIRIMI ÖNLEYEBİLİR
Hatay 2'inci İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın gerekçesine değinen Kara, "Kararda görüyoruz ki ÇED raporunun hazırlanması sürecinde ciddi eksiklikler ortaya çıkmış. Projenin yapılacağı bölgedeki canlı türlerinin sayımının eksik yapıldığı, bitki ve hayvan türlerinin projeden nasıl etkileneceğinin gerektiği gibi açıklanmadığı, deşarj borusunun toprak altına gömülmesi sırasında habitatın tahrip edileceği gibi bulgulara yer verilmiş. ÇED raporunun bu gerekçe doğrultusunda iptal edilmesini, önemli bir adım olarak görüyoruz. Erzin'in toprağının, havasının, suyunun zehirlenmesinin; zaten kırılgan durumdaki bitki ve hayvan varlığımızın tehdit edilmesinin önüne geçmiş olduk. Karar, bir ekokırımı önleyebilir. Danıştay yolu açık ve biz sürecin bu kısmına da dahil olacağız. Beklentimiz, Erzin'i bu kirlilik tehlikesinden tümüyle uzaklaştıran nihai bir kararın çıkmasıdır" diye konuştu.