"Yağma ve talan düzenini, emekçilerle yıkacağız"

"Yağma ve talan düzenini, emekçilerle yıkacağız"

16 Haziran 2016 Perşembe 12:32
CHP İşçi Sendikaları ve STK’lardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Emek Büroları Kuruluşu hakkında Genel Merkez'de basın toplantısı düzenledi. CHP emek alanında daha aktif bir rol almak için harekete geçti. Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba daha önce ‘Mücadelemiz açısından emek mücadelesi başat bir rol oynayacak ve bu alanı aktif biçimde kullanacağız’ diyerek önemini vurguladığı Emek Büroları'nı, CHP Genel Merkez'inde düzenlediği toplantıyla kamuoyuna anlattı. Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba şöyle konuştu: "Değerli Basın Emekçileri ve Emek Büroları üyeleri, Konuşmama başlamadan önce Türkiye işçi sınıfının 46 yıl önce bugün dönemin hükümeti tarafından çıkarılmak istenen emek düşmanı sendika yasasına karşı ilk ve en büyük ayaklanmasını gerçekleştirdiğini hatırlatmak isterim. Tarihe 15-16 Haziran direnişi olarak geçen bu işçi kalkışması, Türkiye’deki işçi sınıfı hareketi için çok önemli bir dönemeç olmuştu. Bugün sizlerin de içinde olduğu milyonların geleceği için çok önemli bir adımı atıyoruz. Bu ülkede, tarihin en korkunç en ağır sömürüsü yaşanırken, her yıl binlerce insanımız işyerlerinde iş cinayetlerine kurban giderken, açlık ve yoksulluk milyonları esir almışken bu kaderi değiştirecek tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi; emeğe, alın terine, insan yaşamına ve onuruna sahip çıkıyor… Bugün ekonomik krizin olmadığını söyleyenler, ülkenin büyüdüğünü söyleyenler, şunu bilsinler ki gerçeği gizleyemiyorlar. Milyonlarca aç, yoksul, işsiz insan her gün yandaş medyada AKP’nin yalanlarını izliyor. Biz AKP yalanlarına karşı, açık bir meydan okumayla yola çıkıyoruz ve emeğin bütün bileşenlerini bir araya getiriyoruz. Amacımız emeği özgürleştirecek, işsize iş, yoksula aş üretecek bir düzeni kurmaktır. Emek Büroları olarak, Bülent Ecevit’in izinde “bu düzen değişmelidir” diyoruz ve AKP’nin yağma ve talan düzenini emekçilerle birlikte yıkacağımızı söylüyoruz. Bugün, din ve milliyetçilik ekseninde siyaset yapanlar yüzünden emekçiler dağınık ve çaresiz durumdalar. AKP, kimlik siyasetiyle tarihin en büyük siyasi krizine neden olmakta. Buradan çıkışın tek yolu emeğe, işsize, yoksula sahip çıkacak bir siyaseti ve örgütlenmeyi yaratmaktır. Emekçileri bir araya getirecek ve birlikte siyasete katacak tek yol emek siyasetidir. Emek Büroları’nın yola çıkmasının esas sebebi budur. Emek Büroları, bu siyaseti büyütmek, görünür kılmak ve emekçilerle omuz omuza mücadele etmek için kuruldu. Türkiye’de emek alanında son 14 yıldır yaşanan ani çöküşün etkilerini her gün görmekteyiz. Son 14 yılda istikrar diyerek yoksul bırakılan, sosyal yardımlarla düşkünleştirilen ve muhtaç bırakılan, tüm haklarından mahrum edilmiş, örgütlü yapısı parçalanmış ve ölüme mahkum edilmiş bir emekçi kesim yaratılmak istendiği çok açık. AKP'nin 14 yıllık iktidarı sonunda emekçiler derin bir yoksulluk içindeler. Şu an Türkiye’de 17 milyon yoksul vatandaşımız var. Nüfusun yüzde 1’i, servetin yüzde 54’üne sahip. Emekçilerimizin en çok karşılaştığı tehdit ise işsizlik. AKP’nin 14 yıllık iktidarında işsizlik oranı rekor kırdı. Diplomalı işsizlik gün geçtikçe artıyor. AKP’nin görevi devraldığı 2002 yılında yüzde 10 olan işsizlik oranı, günümüzde yine aynı oranda takılı kaldı. 6 milyon işsizin sorumlusu AKP iktidarıdır. Emekçiler geleceksizlik ve güvencesizlik kıskacına atılıyor. Çalışan her 100 kişiden 35’i herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı bulunmuyor.  Taşeron uygulaması ile emekçilerin geleceği ile oynanıyor. Bugün kamu ve özelde taşeron işçi sayısı 1.5 milyonun üzerinde. Toplam işçi sayısının yaklaşık yüzde 12’si taşeron olarak çalışıyor. AKP, kendisine biat için bir yandan emekten yana sendikacılığı engelliyor, diğer yandan yandaş sendikalar yaratıyor. Emekçilerin yaklaşık yüzde 88'i sendikasız olarak çalışıyor. İktidar, cinayetlerinin nedenini işin "fıtrat"ında  ya da emekçinin "kader"inde buluyor. Sadece 2016 yılının ilk beş ayında 707 işçi iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi. Sosyal yardımlar ile yoksulluk bitirilmek değil sürdürülmek isteniyor. Emekçiler düşkünleştiriliyor ve muhtaç hale getiriliyor. Yaklaşık 3 milyon aile yaşamını sosyal yardımlarla sürdürüyor. İktidar, emekçileri köle haline getirmek istiyor. Meclis'ten geçen "kiralık işçilik" yasası ile Özel İstihdam Büroları’na geçici iş ilişkisini de kapsayacak biçimde işçi kiralama yetkisi verildi. Her geçen gün emekçi kesimin alanı daraltılıyor. Tüm bunlar yaşanırken, Emek Büroları olarak, madenlerde gün ışığı görmeden alınteri dökerek ekmek parası için çalışan işçilerimizin de, AVM’lerde ya da çağrı merkezlerinde gün ışığından mahrum bırakılarak saatlerce çalıştırılan yurttaşlarımızın da yanındayız. Onların mücadelesi bizim mücadelemiz. Emekçilerin siyasi hareket alanında ve oy verme motivasyonu içerisinde işçi olmak, çiftçi olmak, öğretmen olmak, emekli olmak yer almıyor. Tüm bu nedeler dolayısıyla, sonucu belli bir alana sıkıştırılmış bir siyaset döngüsü var. Cumhuriyet Halk Partisi bu döngüyü kırmak ve emek alanını hapsedildiği kafesten çıkarmak için harekete geçiyor. Sola hayat veren damarların yeniden açılması, içerisinde bulunduğumuz gerici saldırıdan sıyrılarak ilerici partinin, halkın partisinin yükselmesini, tüm emekçilerin kazanılmış haklarını yok eden anlayışın iktidardan indirilmesi en çok da emekçilerin elindedir. CHP Emek Büroları yola çıktı 70’li yıllarda CHP’yi halkla birlikte halk için siyaset üreten bir parti yapan en önemli yapılardan biri işçi büroları olmuştur. Dönemin eşitlikçi, dayanışmacı siyasetinin ve değerlerinin örüldüğü yerler olmuştur. 21. YY’ın başlarında gün, emek siyasetinin yeniden örmenin günüdür. Emek Büroları’nın iki ana amacı vardır. Türkiye’de emek mücadelesi alanını büyütmek ve bu mücadeleye katkı koymak. Zor kullanarak siyasetten yoksun bırakılmış, kültürel, mezhepsel ve etnik kimlikler üzerinden yapılan siyaset döngüsüne hapsedilmiş halkımızın yeniden işçi, emekli, kamu çalışanı, işsiz, güvencesiz, taşeron, yani emekçi olduğunu hatırlatma ve politize etme görevini Türkiye’nin kurucu partisi CHP üstlenmiştir. CHP Emek Büroları, var olan sendikal yapıları güçlendirmenin yanında, emekçilerin çok büyük kesiminin hapsedildiği örgütsüzlüğü kırmak ve onları örgütlü hale getirmek amacındadır. Kültürel, mezhepsel ve etnik kimlik üzerinden yapılan siyasetin emekçilerin sorunlarına çare olamayacağının bilinci ile herkesin kimliğini özgürce yaşadığı, emek temelli mücadelenin önünü açmak, CHP Emek Bürolarının en önemli amaçlarından biridir. Emek hareketinin ve emekçilerin sorunları masa başında fark edilemez. Emek Büroları bu bilinçle, tüm sorunların tespitini yerinde yapacak, çözümler için farklı fikirlere başvuracak ve nihayetinde tüm sorun alanlarına yönelik politika üretimini yapacaktır. Zonguldak’taki madencilerin, Mersin’deki liman işçilerinin, Kocaeli’ndeki otomobil işçilerinin, Malatya’daki kayısı üreticilerinin, sorunlarının gözlemi ve çözümü yerelden yükselerek politikaya dönüşecek. Emek Büroları toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak, parti, sendika, sivil toplum ayrımı yapmadan herkesi emek ekseninde bir araya getirmeyi ve emeğin hakkını savunmayı hedeflemektedir. Emek Büroları politika üretme süreçlerini illere ilçelere yayacak ve CHP’yi fikren zenginleştirecek. Sadece politika üretmekle de kalmayacak, o ilde emek kesiminin sorunlarına bilfiil müdahil olacak, CHP’yi emek alanına sokacak, sendikalarla yakınlaştıracak, eylemlere katkı sunulmasını sağlayacak. Türkiye’nin sosyal demokrat partisi, emekçilerin sömürülmesine, köleleştirilmesine, sendikasızlaştırılmasına, güvencesizliğe ve kazanılmış hakların yok edilmesine karşı Emek Büroları ile mücadeleyi büyütmek amacındadır. “Emek en yüce değerdir” ilkesini benimsemiş olan, emekçilerin yanında olmayı tarihsel görevi ve ödevi sayan Cumhuriyet Halk Partisi, işçisinden plaza çalışanına, çiftçisinden memuruna, öğretmeninden AVM çalışanına kadar tüm emekçilerin sorunlarının dermanı olacaktır. CHP Emek Büroları olarak korkuya ve şiddete karşı beraber Hep beraber Emekçilerle beraber diyoruz. Danışma Kurulu Üyelerimiz: Prof. Dr. Korkut Boratav Prof. Dr. Oğuz Oyan Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir Prof. Dr. Ali Murat Özdemir Prof. Dr. Metin Özuğurlu 22. Dönem milletvekilimiz İzzet Çetin Perihan Sarı Prof. Dr. Aziz Konukman Aziz Çelik (Gazeteci) Dr. Murat Özveri (Avukat) Gazeteci Şükran Soner Çalışma Ekonomisi Uzmanı ve Gazeteci Dr. Atilla Özsever Mustafa Sönmez (Yazar) Ali Taştan (Birleşik Kamu İş Mali Sekreteri) Ercüment Şahin Çervatoğlu (Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi) Dr. Işıkhan Güler Doç. Dr. Ercüment Çelik Emek Büroları Üyeleri: Zeki Kılıçaslan – PM Üyesi Ünal Demirtaş – Zonguldak Milletvekili Musa Çam – İzmir Milletvekili Süleyman Çelebi – 24. Dönem İstanbul Milletvekili Yıldırım Kaya – PM Üyesi Dinçer Mendillioğlu – Güvencesiz çalışan temsilcisi Ramazan Gürbüz – KESK Mali İşler Sekreteri Burhanettin Bulut – Adana Eski İl Başkanı Cemal Ünlü – EğitimSen Eski MYK Üyesi Ali Berberoğlu – Sendikacı Berkay Aydın Ali Haydar Fırat – İletişim Bilimci Ömer Fethi Gürer – Niğde Milletvekili Yaşar Seyman – PM Üyesi Mustafa Öztaşkın – Sendikacı Mücahit Dede – Birleşik Kamu İş Genel Sekreteri Kadir Gökmen Öğüt – PM Üyesi Gamze Akkuş İlgezdi – İstanbul Milletvekili Atila Sertel – İzmir Milletvekili Özgün Millioğlu Sulya Akbulut - Sendikacı"  

Son Güncelleme: 16.06.2016 17:29
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.