Kanko, “Devletin gelir getiren kamu işletmeleri özelleştirilip halkın ortak mülkleri kısa
vadeli rant uğruna elden çıkarılırken, bütçe açıkları ve kaynak hataları halkın cebinden
kapatılmaya çalışılıyor.
Özelleştirmeler ve vergi yükü altında eriyen ekonomi: hatalı politikaların bedelini halk
ödüyor.
Hükümetin yanlış ekonomi politikaları halkı yoksullaştırıyor!” dedi.
AKP’nin Vergi Politikası Halka Yük, Zengine Muafiyet!
Kanko, hükümetin izlediği maliye politikalarının, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan
vatandaşlara ağır bir yük yüklediğini, zenginlerin ise vergi avantajlarıyla korunduğunu ifade
etti. Hükümetin bu adaletsiz vergi düzeninden derhal vazgeçmesi ve kamu kaynaklarını
halkın yararına olacak şekilde yeniden yönetmesi gerektiğini vurguladı.
Bu durumun sürdürülemez olduğunu belirten Kanko, hükümeti derhal ekonomik
politikalarını gözden geçirmeye çağırarak, vergi sistemindeki adaletsizliğin giderilmesi
gerektiğini dile getirdi.
Hükümetin halkı sömüren vergi politikalarını eleştiren Kanko konuyla ilgili TBMM Genel
Kurulunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“2020 yılına kıyasla, 2025 yılında devletin vergi gelirlerindeki artış %1241 oranında
gerçekleşecektir. Beş yıl içinde vergi yükü 12 kat artarken, bu yükün altında ezilenler yine
dar gelirli vatandaşlar olmaktadır. Bu vergi artışı, hükümetin uzun yıllardır izlediği yanlış
ekonomik ve maliye politikalarının açık bir göstergesidir.
AKP Hükümetlerinin, devletin elindeki gelir getiren kamu işletmelerinin birer birer
özelleştirilmesi sonucu, devletin tek gelir kaynağı neredeyse sadece vergiler haline gelmiştir.
Halkın ortak mülkü olan kamu işletmeleri, geçici ve kısa vadeli kazanç ve rant uğruna elden
çıkarılmış, ülkenin geleceğine ve vatandaşların refahına zarar verilmiştir. Bu özelleştirme
dalgasının ardından, devletin vergi gelirlerine bu kadar bağımlı hale gelmesi, vatandaşın
omuzlarına daha fazla yük bindirmiştir. Artık bütçe açığı, yanlış ekonomik kararlar ve
kaynak yönetimindeki hatalar doğrudan halkın cüzdanından finanse edilmeye
çalışılmaktadır.
Bu durum, hükümetin dar ve orta gelirli kesime reva gördüğü yükün açık bir örneğidir. Bu
yanlış mali politikaların faturası, temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan vatandaşlara
kesilirken, zenginler ve sermaye sahipleri vergi avantajları ve muafiyetlerle korunmaktadır.
Bu adaletsiz düzenin sürdürülemez olduğu açıktır. Hükümetin derhal bu yanlış ekonomik
politikalardan vazgeçmesi ve kamu kaynaklarını yeniden halkın yararına olacak şekilde
yönetmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.