CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Balkan Masası olarak bir dizi etkinliğe katılmak için Samsun’a gitti. Öztrak’ın, Samsun İl Başkanlığı ziyareti ardından düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
ETKİLİ UYGULAMALARI GÖRMEK İSTİYORUZ: Samsun’da bugün yoğun bir programımız var. Mübadelenin 98. yıldönümünü Samsun’da anacağız. Samsun’dayız ve dün çok acı bir haberle sarsıldık. 42 gündür kayıp olan iki çocuk annesi Arzu Aygün’ün hunhar bir cinayete kurban gittiğini öğrendik. Son derece üzgünüz. Artık üzülmek yetmiyor. Son 12 yılda 3 bin 500 kadın cinayetlere kurban gitti. Nefret dili bu cinayetlerin sorumlusu. Ülkeyi yönetenlerin de kadına bakışında çok ciddi sorunları var. Bu zihniyet her çeşit şiddeti engellemeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’ni bile tartışmaya açabiliyor. Biz CHP olarak etkili uygulamaları amasız fakatsız artık görmek istiyoruz.
DEVLETE LİYAKAT BİTTİ, SARAYA SADAKAT BAŞLADI: Ucube tek adam vesayet rejimi elinde devlet krizi her geçen gün derinleşiyor. Devlet geleneğimizde hiç görmediğimiz ucubelikleri bu rejimde görmeye başladık. Devlette liyakat bitti, saraya sadakat başladı. Devlet memurları, AK Parti teşkilatı gibi çalışıyor. Devlet sınırı nerede bitiyor, AK Parti sınırları nerede başlıyor belli değil. En son AK Parti Genel Başkanı kürsüye çıkıyor, bu ucube rejimin parti militanı haline getirdiği memurlara ‘militan’ dediği için Genel Başkanı’mız hakkında valilere, kaymakamlara dava açma talimatı veriyor. Nereden veriyor bu talimatı? AK Parti kürsüsünden. Kim olarak? AK Parti Genel Başkanı olarak. Ama hangi yetkiye dayanarak? Cumhurbaşkanı yetkilerine dayanarak. Böyle ucubelik olur mu?
KİM DEVLET MEMURU, KİM KAPI KULU GÖRMEK İSTİYORLAR: Şu dilekçeye iyi bakın. Bu dilekçe, İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla matbu haline getirilmiş, AK Parti grup toplantısı kürsüsünden verdiği talimatın yerine getirilmesi için devletin vali ve kaymakamlarına gönderilmiş. Bu talimatın anlamı açık. Kim devlet memuru kim kapı kulu görmek istiyorlar. Dava açarsan bendensin, dava açmazsan soruşturmayı yersin. Samsun’dan uyarıyorum, bu mülki idareyi militanlaşma operasyonunun dik alasıdır. Devlet şantajla yönetilmez. Kurallarla yönetilir. Yılları devlete hizmet etmekle geçmiş, Hazine Müsteşarlığı yapmış bir insan olarak söylüyorum. Kanun ve kuralların olduğu yerde, kurallar herkese eşit uygulanır, devlet de vatandaş de ne yapacağını bilir. İşte bunun için milletimiz sokaklarda bize bağırıyor. ‘Kral değil, kural istiyoruz’ diyor.
AK PARTİ ELİNDEYKEN GELMEYEN HACİZLER GELİYOR: Kurallar herkese eşit uygulanıyor mu? Hayır. Atakum Belediyemizin hizmet binalarına AK Parti döneminden kalma borçlar geliyor. Bu binalarda milletimiz yemek yiyor, düğün yapıyor, hizmet veriyor. AK Parti elindeyken yapılmayan hacizler, şimdi yapılıyor. Neden? CHP’li belediyeler hizmet veremesin. Bunu bütün il, ilçe belediyelerimizde yapıyorlar. Kendi belediyelerine ballı börek, bizim belediyelerimize haciz. Bizim belediyelerimiz çok iyi çalışıyor o nedenle bunlar kıskanıyorlar. Bizi engellemeye güçleri yetmeyecek. Belediyelerimiz, milletimizin yanında olmaya devam edecekler.
BU BELEDİYE CHP’DE OLSAYDI MÜFETTİŞ GÖNDERMEZ MİYDİ?: Bir başka olay daha var. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde görevli daire başkanı, rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanmış. Evinde ve işyerlerinde yapılan aramalarda servet çıkmış, hatırlarsınız eskiden de çıkardı ayakkabı kutularında… Suçun şahsiliği ilkesi var, ama şunu sormamız gerekiyor: Bizim Yalova Belediye Başkanı’mız kendi altında çalışan memurların yolsuzluğunu fark ediyor, ihbar ediyor, ama görevinden uzaklaştırılıyor; İçişleri Bakanı, müfettiş yağdırıyor. Aynı İçişleri Bakanı, Samsun Belediyesi’ne müfettiş gönderdi mi göndermedi mi? Bu belediye CHP’de olsaydı, müfettiş gönderir miydi, göndermez miydi? Bu soruların cevabını bekliyoruz. Bu durumu kıymetli Samsunluların takdirine ve Türkiye’nin vicdanına bırakıyorum. Biz takipçisi olmaya devam edeceğiz.
AYÇİÇEK YAĞI, TEK TAŞ PIRLANTA GİBİ MUAMELE GÖRÜYOR: Hukukun üstünlüğü kalmadı. Denge denetim yok. Ülkeyi yönetenler yolsuzluk yapıyor algısı güçleniyor. Küresel Yolsuzluk Algı Endeksi var. Yolsuzluk endeksinde tepe taklak aşağı düşüyoruz. Yolsuzluk algısının en hızlı bozulduğu ülkelerden biri Türkiye. Ülkeyi uçuracağız dedikleri tek adam rejimi yolsuzluğu uçurmuş. Bu rejimde başka şeyler de uçmuş. Döviz, hayat pahalılığı, işsizlik uçmuş. Damat kayınpeder bir olmuş 128 milyar doları uçurmuşlar. 2020’de Merkez bankası kasasında bankaya ait tek kuruş döviz kalmamış. Borç aldığınız dövizleri ayıkladığınızda kasa 44 milyar dolar açık veriyor. Uçan bu rezervleri yerine koymak için dövizi uçuruyorlar. Bu yüksek faizle borçlar nasıl çevrilecek? Bu yüksek faizle nasıl yatırım yapılacak? Bu ülkede 10,5 milyon işsiz var. Günde 47 liraya talim eden 2 milyon yurttaşımız var. Erdoğan’ın atadığı yeni Merkez Bankası Başkanı, ‘faizler uzun süre yüksek kalacak’ diyor. Milleti tefeci faizine mahkum eden bakan ve memurlardan ne zaman hesap sorulacak. Olan dar gelirli ile fakire oluyor. Ya işsizliğe razı olacak ya da pahalılığa razı olacak. Kırk katır mı kırk satır mı hikayesi. En yüksek enflasyona sahip 15 ülkeden biriyiz. Türkiye, bu hale geldi. Tencereler boşaldı. Ayçiçek yağı, tek taş pırlanta gibi muamele görüyor. Gaziantep’te ayçiçek yağları çalınıyor. Ülkemizdeki mutfaklardaki enflasyon yüzde 50’ye dayanıyor. Beceriksizliğin bu kadarı olmaz.
ESNAF PERİŞAN: Devlete 40 yıl vergi veren esnafa 40 gün bakamadınız. Esnaflarımız perişan oldu. Dilimizde tüy bitti. İskoçya’dan Amerika’dan örnekler verdik, dünya ne yapıyorsa yapın dedik. Laf söz dinlemediler. Bu verdiğiniz para çok az hem de artık çok geç kaldınız. Salgın bitince biz esnafımızı ayağa kaldıramazsak, fırsatları kaçıracağız.
AŞIDA DA KARARTMA UYGULUYORLAR: Ocak sonuna kadar 40 milyon doz aşı gelecek dediler. Ocak sonuna kadar gelen aşı miktarı 12 milyon doz. Nerede Alman aşıları. Gelmediyse neden gelmedi? Bu sabah Konya’dan arkadaşım aradı. Dedesiyle, babaannesini aşı için çağırmışlar, hastaneye gitmişler, ‘aşı gelmedi’ demişler. Bu nasıl aşı yönetimi? Yaşlı başlı insanları hastaneye kadar götürüp kapıdan niye çeviriyorsunuz. Telefon açarsınız. Salgın konusunda yaptıkları gibi aşı konusunda da karartma uyguluyorlar. Aşıları, bizden çok daha hızlı yapıyorlar. İngiltere, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, rekor İsrail’de. İsrail’in yüzde 50’si aşılandı. Bizde yüzde 2. Aşıda gecikiyoruz ama hava atmakta gecikmiyoruz. Erdoğan, ‘en çok aşı projesi yürüten üçüncü ülkeyiz.’ Proje yürütmekle olmuyor, ne zaman tamamlanacak?
TEK ADAM TEK ADAMLIĞINDAN VAZGEÇMİYOR: Hızlı karar alma demişken damadın kaçıp gitmesinden 82 gün geçti. Erdoğan’ın ağzında, 82 gündür ‘reform türküsü’dür gidiyor. Bu ülkede hangi reformlara ihtiyaç var hala öğrenemediniz mi? Biz iş başına gelsek 15 günde bitiririz. Çünkü biz takip ediyoruz, nerede ne eksiklik var görüyoruz. Ben şüpheleniyorum bu reform ataletinin arkasında huylunun huyundan vazgeçmemesi mi yatıyor? Öyle görünüyor ki tek adam tek adamlığından vazgeçmek istemiyor. Milletimizin çektiği acılar ağırlaşıyor. Bu saray iktidarının elinde zam ve zulüm ağırlaşıyor. Millet, ülkeyi yönetenlere notunu verdi. Güçlendirilmiş parlamenter sistemle, dostlarımızla birlikte ülkeyi refaha taşıyacağız.