Özgür Özel: "Muhalefet direndi, 'Varlık Barışı' maddesi geri çekildi...
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla bazı yasalarda değişiklik yapılmasına ilişkin yasanın en kritik maddesi tasarıdan çıkarıldı. ‘’Varlık Barışı’’ maddesi geri çekildi. Tasarıdaki en kritik yön olan bu madde ile, kişi ve şirketlerin yurt dışındaki varlıklarını hiçbir inceleme ve soruşturmaya tabi tutmadan vergisiz olarak kendisi veya başka kişiler üzerine kayıt ettirilerek, Türkiye’ye getirilmesi öngörülüyordu. Paranın ülkeye bankacılık sistemiyle getirilme zorunluluğu da olmadığı için her türlü gelir sorgusuz sualsiz getirilebilecekti. Bu maddede ‘TC vatandaşı olma’ şartı da yer almamıştı. Bu düzenleme konusunda, Türkiye’nin kara parayla mücadelede zafiyete düşeceği, sonuçta OECD Finansal Eylem Görev Grubu (FATF) tarafından ‘kara liste’ye alınabileceği uyarıları da yapılmıştı.
CHP'nin tasarıya muhalefet etmesi ve maddelerin güçlükle kabul edilmesi üzerine AKP orta yol aradı. CHP yöneticileri ‘'Varlık Barışı maddesinden vazgeçin, muhalefetimiz azalır'' dedi. AKP de bu maddeyi tasarıdan çıkardı.
BU MECLİSİN UZLAŞIYA, DİĞERİNİ DİNLEMEYE, ORTAK AKLA İHTİYACI VAR
CHP’li Özel TBMM’de konuyla ilgili yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bugün Mecliste bir şey yaptık. 80 maddelik bir kanunu görüşecektik. Muhalefet olarak "Biz, bu kanunu bir maddesinden dolayı çok sakıncalı görüyoruz." dedik ve İç Tüzük'ün bize tanıdığı tüm imkânları kullanarak, bütün dünya parlamentolarındaki en meşru hak olan direnme ve engelleme hakkını kullandık. Bir hafta çalıştık, kaç madde geçti? 5. Sonra sihirli bir sözcük devreye girdi, eser miktarda uzlaşı gösterdi bu Parlamento ve beş saat çalıştık, geriye kalan 75 madde geçti. Demek ki bu Parlamentonun uzlaşıya, diğerini dinlemeye, anlamaya, ortak akla ve "Sadece benim dediğim doğrudur." demektense, ortak katların en küçüğünde birleşmeyi aramaya ihtiyacı var.”
MESELE DEMOKRASİDEN NE ANLADIĞINIZLA, İÇTÜZÜĞÜ NASIL UYGULADIĞINIZLA İLGİLİ BİR MESELE
“Dün de aynı İç Tüzük vardı; siz, bizim yaptığımız her türlü hak kullanımına karşı öfkeliydiniz, bugün de aynı İç Tüzük var; Parlamentoda herkes uzlaşmanın, birlikte çalışmanın olumluluklarını ifade ediyor. Demek ki mesele İç Tüzük'e ne yazdığınızda değil, demokrasiden ne anladığınızda, onu nasıl uyguladığınızda.”
BAŞARI MUHALEFETE AİTTİR
TÜRKİYE KARA PARA CENNETİNE DÖNEBİLİRDİ!
“Bu açıdan, bu maddenin bugün geri çekilmesindeki başarı muhalefete aittir, ama bundan sonrası için, bu maddenin Türkiye'yi utandırmayacak, sıkıntıya sokmayacak, hiçbirimizi sonradan pişman etmeyecek bir hâle gelmesi için, görev, Adalet ve Kalkınma Partisinin değerli milletvekillerine düşüyor. Bu açıdan, demokratik en doğal hakkınız olan ve aslında seçmeninizin size yüklediği en önemli ödev olan, demokratik yollardan kendi partinizin içinde de bu baskıyı, bu talep mekanizmasını çalıştırmalısınız. Aksi takdirde, Türkiye, kara para cennetine dönüşebilir. Aksi takdirde "6 Eylül günü Reza Zarrab konuşacak da onun söylediklerinden sonra yurt dışındaki bazı paralar el konma kararı alınmasın diye Türkiye'ye mi kaçırılacak, Reza Zarrab konuşacak da o konuştuktan sonra o paraların izleri bulunur, bu kanun o yüzden o bağlantıyı koparıyor mu?" endişesi, şüphesi, sorusu sizin vicdanınızda cevap verebileceğiniz bir soru hâlinde kalmaz.
BÜROKRASİ HÜKÜMETE GÜVENMİYORSA BÖYLE KANUNLAR HAZIRLANIR
“Bu kanun, çok ciddi sıkıntılara işaret ediyor. Öz güveni eksik bir kanun. Çünkü, iktidar değişse de, bu kanun iptal edilse de, yeni Hükûmet bu işin peşine düşse de bağ kuramasınlar diye yani hedef 2023, hedef 2071, iki sene sonrasına bile güvenle bakmayan bir icra anlayışı. Ayrıca sadece kendisi değil, arkasında oturan ve Türkiye'nin en kadim geleneklerine sahip Maliye Bakanlığı bürokrasisinin de Hükûmete ve yaşanacaklara güvenmediği ve bürokrasinin de Hükûmete güveninin sıfırlandığı görülüyor. Sebep, Maliye Bakanlığının -hepimiz görüyoruz- pek çoğu tebliğlerle, ikincil, üçüncül mevzuatla düzenlenebilecek işlerini bugün kanunla yapıyoruz. Bu ne zaman olur biliyor musunuz Sayın Bakan? Bürokrasi Hükûmete güvenmiyorsa, tebliğin altına imza atmaya korkuyorsa olur. Ve "Bundan sonraki süreçte de siz yapın, sorumluluğu siz alın." diyorlar size.”
BAŞBAKANLIĞA KAYYUM ATANAN BİR ÜLKEYE YABANCI YATIRIMCI GELMEZ
“Bugün çok sayıda rakam söylenebilir ama Türkiye'ye yabancı yatırımcının gelmediğini, paranın gelmediğini siz de söylüyorsunuz, ona çare aradığınızı düşünüyorsunuz. Evet, yabancı yatırımcı, gelmeden önce hukuk ister. Bugün Türkiye'de hukukun bir önceki güne göre her gün biraz daha azaldığını ve adalete güvenin yüzde 23'e düştüğünü tescilliyoruz, bir kez daha söylüyoruz. Ve elbette ki yabancı yatırımcı para getirecekse istikrar ister. Oy yüzde 49,52 ama siyasi belirsizlik ve antidemokratik bir vesayet sistemi; yani bir sabah yatağından Başbakan kalkmış ama saraydaki görüşmeden sonra Başbakanlıktan alınmış, Başbakanlığa bir kayyum atanmasına şahitlik etmiş bir partinin Türkiye'yi siyasi istikrarsızlığa sürüklediği görülüyor. Demokrasi için, istikrar için, güven için muhalefetin katkısı ortada, gerisi size kalmış.” dedi.
Son Güncelleme: 15.07.2016 14:42