Sağlık Bakanlığının aşı sözleşmesinde süreci en başından beri kapalı bir şekilde yürüttüğünü ve kamuoyuna bilgi vermediğini ifade eden Emir, sözleşmenin ayrıntılarını TBMM gündemine taşıdı. Sağlık Bakanı’nın “aracı kullanıldı” iddiasını ilk başta kabul etmediğini ancak daha sonra aşının Keymen firması aracılığıyla alındığını itiraf etmek zorunda kaldığını hatırlatan Emir, şu ifadeleri kullandı:
GELEN AŞI MİKTARINI AÇIKLAMAYACAK
“Sağlık Bakanlığı, COVID-19 aşı görüşmeleri ile ilgili süreçleri en başından beri kapalı şekilde yürütmüş ve Çin’le yapıldığı belirtilen 50 milyon dozluk aşı anlaşması ile ilgili birçok önemli soruyu halen yanıtlamamıştır. Aşı anlaşmasında ilk başta aracı firma kullanıldığı iddiamıza karşılık, “Aracı yok” diyen bakanlık daha sonra Çin aşısı Sinovac’ın Keymen firması aracılığıyla getirildiğini itiraf etmek zorunda kalmıştır. Öte yandan ilk açıklanan takvime göre Türkiye’ye şubat ayı sonuna kadar 50 milyon doz aşının geleceği belirtilmiş ancak gelen aşı miktarı 13 milyon dozu geçmeyince Sağlık Bakanı, artık gelen aşılarla ilgili açıklama yapmayacağını ifade etmiştir.
ÖDEMENİN TÜMÜ YAPILDI MI?
Sözleşme kapsamında aşılar Türkiye'ye bulk olarak gelmekte, flakonlara doldurularak Sağlık Bakanlığına teslim edilmektedir. Söz konusu dolum işlemini Onko ve Mefar firmaları üstlenirken bugüne kadar ne dolum ihalesinin bedeli ne de aşının maliyeti açıklanmıştır. Devlet Malzeme Ofisi’nin (DMO) Keymen firması aracılığıyla Synovac’la yaptığı sözleşmenin ayrıntıları da kamuoyuna açıklanmamıştır. DMO’nun bugüne kadar kaç TL’lik ödeme yaptığı, aşıların tamamı gelmeden tüm ödemenin yapılıp yapılmadığı da bilinmemektedir.
VATANDAŞIN VERGİSİYLE ÖDENİYOR
Aşı için ödenen her kuruş vatandaşın vergileriyle karşılanmaktadır ve milyonlarca dolarlık ödemelerin yapıldığı bu sözleşmenin ayrıntılarını bilmek kamuoyunun hakkıdır. Sağlık Bakanlığı, topluma bilgi vermeyerek, süreci kapalı yürüterek şüphelerin daha da artmasına sebep olmaktadır. Bakanlık, bir an önce kamuoyuna net bilgi vermelidir.”
COVID-19 teşhisinde kullanılan tanı kiti ve cihazların onay süreçleri ile ilgili de bugüne kadar çeşitli iddiaların ortaya atıldığını, bazı tanı kitlerinin doğruluk oranlarının, standartların altında olduğunun ortaya çıktığını hatırlatan Emir, Bakan Koca’ya şu soruları yöneltti:
“Synovac aşısında bugüne kadar kaç doz için sözleşme imzalanmıştır? Sözleşmenin toplam tutarı kaç TL'dir? Synovac firmasına doz başına ne kadar, aracı firma Keymen'e doz başına ne kadar ödenecektir? Çin'den bugüne kadar hangi tarihlerde kaç doz aşı gelmiştir? Devlet Malzeme Ofisi, bugüne kadar ne kadar ödeme yapmıştır, aşıların tamamı gelmeden sözleşme bedelinin tamamı ödenmiş midir? Bulk halinde gelen aşıların dolumu için hangi firmalarla anlaşılmıştır, bu firmalara toplam kaç TL ödeme yapılacaktır?
200 BİN DOZ AŞIYA NE OLDU
Sağlık Bakanlığı, ilk partide 3 milyon doz aşının geldiğini açıklamış olmasına karşın, 11 Şubat 2021 tarihi itibariyle 2 milyon 800 bin doz aşının yapılabildiği anlaşılmıştır. Aradan 27 gün geçmesine karşın 200 bin doz aşı neden yapılamamıştır? 200 bin doz aşıya ne olmuştur? 31 Aralık 2020 tarihinden bu yana gelen aşı miktarı açıklanırken, bundan sonra gelen aşı miktarının açıklanmasından neden vazgeçilmiştir? Bugüne kadar geldiği açıklanan aşı miktarı gerçeği yansıtmakta mıdır? COVID-19 teşhisinde kullanılan tanı kiti ve cihazların onayları hangi kriterlere göre verilmektedir? Bugüne kadar kaç tanı kiti ve cihaz onay almıştır?”