Sözde tarihçi-yazar Kadir Mısıroğlu’nun Alevilere yönelik hakaretlerine çok sert tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, “Gazeteci Bekir Coşkun ile PM üyemiz Sera Kadıgil’in eleştirilerinden ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçu uydurarak hızla soruşturma başlatan savcılar, asıl kin ve nefret suçunu işleyen Kadir Mısıroğlu gibilere karşı neden harekete geçmiyor? Yoksa AKP yandaşlarına soruşturma açılamaz diye gizli bir talimat mı var?” diye konuştu.
Yazar Kadir Mısıroğlu, katıldığı bir televizyon programında Alevilere yönelik olarak “Seni hangi kategoriye koyayım? Namaz yok, oruç yok. Bin bir yalan, bin bir rezillik. Ondan sonra en iyi Müslüman benim. Müslümanlık, Hıristiyanlık değil. Haftada bir defa kiliseye gidiyo onlar, sen haftada bir sefer camiye gitmiyorsun” ifadelerinin de yer aldığı hakaretler savurmuştu.
Mısıroğlu’nun hakaretlerine tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, “Önce sözde akademisyen Abdülkadir Şen, Alevileri hedef alacak şekilde tehditler savurdu. Devamında AKP’ye yakınlığı ile bilinen ve sözde bir Alevi derneğinin başkanı olan bir başka kişi, diğer Alevi derneklerinin yöneticilerini ölümle tehdit etti. Bunlara karşı savcıların bir soruşturma başlattığını duymadık. Her gün yandaş kanallarda muhaliflere yönelik onca hakaret ve tehditlere karşılık da bir işlem yok. Son olarak Kadir Mısıroğlu, Alevilere aleni hakaretler etti. Her ne hikmetse PM üyemiz Sera Kadıgil’in yedi yıl önceki bir eleştiri tweetinden ve Bekir Coşkun’un eleştiri sınırları içindeki yazısından ‘halkı kin ve düşmanlığa nefret suçu’ uydurarak hızla soruşturma başlatan savcılar, asıl kin ve nefret suçunu işleyen Kadir Mısıroğlu gibilere karşı neden harekete geçmiyor? AKP yandaşları hukuktan üstün mü? Onlara hakaret ve tehdit etme hakkı mı verildi? Yoksa AKP yandaşlarına soruşturma açılamaz diye gizli bir talimat mı var” diye konuştu.
“2. ABDÜLHAMİT’İN TORUNU OSMANOĞLU, BAŞKANLIK İLE YENİDEN YÖNETİME GELEBİLİRİZ DİYE HEVESLENİYOR OLABİLİR”
Sultan 2'nci Abdülhamid'in torunu Nilhan Osmanoğlu'nun "Bizim canımıza yetti parlamenter sistem artık" sözlerini de değerlendiren Cankurtaran, “Osmanoğlu, Türkiye’nin demokrasiden çıkarak tek adam rejimiyle yönetilmesine sıcak bakmakta haklı çünkü önerilen sistemde hanedandan bir kişinin Başkan olması halinde bütün kabineyi ailesinden kurmasını hatta Halifeliği geri getirmesini engelleyecek bir mekanizma bulunmuyor. Gelecekte ‘Madem yeni Osmanlı olmak istiyorsunuz size gerçekten sultan soyundan gelen biri lazım” diyen Osmanlı ailesinden biri başkan adayı çıkarsa şaşırmayın. Bundan dolayı Osmanoğlu, Başkanlık ile yeniden yönetime gelebiliriz diye hevesleniyor olabilir” dedi.
“NUMAN KURTULMUŞ, İNANDIRICI OLMAK İSTİYORSA GÖNÜLLÜ KÖY KORUCUSU OLSUN!”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un referandumda evet denilmesinin terörle mücadeleye de evet demek olacağı yönündeki sözlerini Ordu’da tekrarlaması üzerine sert tepki gösteren Cankurtaran, “2002’de sıfırlanmış halde aldıkları terörü azdıran, dağlardan kentlere taşmasına neden olanlar utanmadan terörle mücadele için evet çıkması gerektiğini söyleyebiliyor. Demek bugüne kadar tek başlarına iktidar olmalarına rağmen mücadele etmemişler. Bu sözler bir itiraf ve suçtur aynı zamanda. Üstelik bugüne kadar terörle mücadele eden ve bu sürede şehit, gazi olanlara saygısızlıktır. Biz ne diye mücadele ettik demez mi bu insanlar? Ama Numan Kurtulmuş’a bir önerim var. Yaş itibariyle asker ve polis olamaz ama sözlerinde inandırıcı olmak istiyorsa görevini bıraksın gitsin Şırnak ve Hakkari gibi terör sorunumuzun olduğu bir ilde gönüllü köy korucusu olarak terörle mücadelede bizzat görev alsın. O zaman daha inandırıcı olabilir” diyerek sözlerini bitirdi.