AKP’nin söylemleri ve uygulamalarıyla AİHM ve AYM’yi itibarsızlaştırmaya çalıştığını belirten Bülbül, “AYM ülkemizin en üst yargı merciidir. AİHM ise ülkemizin sözleşmeyle yargı yetkisinin ve kararlarının bağlayıcılığını tanıdığımız bir yargı merciidir. Tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde de tarafların mahkemenin verdiği kesinleşmiş kararlara uymaya taahhüt ettikleri yazar. Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan uluslararası antlaşmalar da kanun hükmündedir. Anayasanın 153. Maddesine göre de Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Belli ki CMK ve HMK hükümleri bir yana Mehmet Uçum Anayasamızı tanımıyor, normlar hiyerarşisi diye bir kavramı hukukçu olarak bilmiyor. Bu kapsamda sözleşmeye taraf olan devletler açısından AİHM kararları bağlayıcıdır. Bu durum gayet nettir, takdire açık değildir. Madem bağlayıcı değil bu o halde sormak istiyorum bu sözleşme neden var?” şeklinde konuştu.
ANAYASAL DÜZENE KARŞI GELİYOR
Bülbül, Uçum’un Anaysal düzene karşı geldiğini ifade ederek, “Bu hükümleri anlamak bu kadar zor olamaz. Siz çıkıp bu kararlar bağlayıcı değil ve bunu düşünenlerin de siyasi yaklaşımla hareket ettiklerini söylerseniz esas kendinizin hukuku sadece siyasi yaklaşımlarla yorumladığınızı ispat etmiş olursunuz. Bunun hukukta bir karşılığı yoktur. Bu durumun karşılığı Anayasal düzene ve uluslararası hukuktaki ortak değerlere karşı gelmektir” dedi.